İskoçya başbakanı Gazze için feryat figan: Ailem orada
İsrail, Gazze'ye yönelik bombardımanını sürdürürken her gün için "4 saatlik insani mola" uygulayacaklarını açıkladı. Öte yandan Netanyahu'nun savaşın başlarındaki müzakerelerde esirlerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes önerisini reddettiği ifade edildi.
İsrail ve Filistinli guruplar arasındaki savaş ikinci ayında büyük kayıplarla sürüyor. Ateşkes tekliflerini her seferinde reddeden İsrail, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) fikir babası olduğu “insani molaları” uygulama kararı aldı. Buna göre savaşta bombardıman her gün dört saat duracak. İnsanların güvenli bölgelere geçişi ve esirlerin de Gazze’yi terk etmesi öngörülerek alınan karara eleştiriler de geliyor. En büyük eleştiri “fikir babası” ABD’den.
ABD Başkanı Joe Biden’a İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından alınan dört saatlik “insani mola” soruldu. ABC Haber Kıdemli Beyaz Saray Muhabiri Selina Wang Biden’ın Illinois gezisindeydi ve Andrews Ortak Üssü çıkışında Başkana “Rehineleri çıkarmak için üç gün ara verilmesini istediniz mi?” diye sordu. Biden bu soruyu “evet” diye yanıtlarken büyük müttefiki olduğu Netanyahu’nun kararından duyduğu hayal kırıklığını da dile getirdi. Netanyahu’dan dört saat yerine “daha uzun mola” talep ettiğini söyleyen Biden İsrail Başbakanının bazı talepleri yerine getirmemesinden duyduğu hayal kırıklığına da değindi.
ABC News, bunun iki müttefik arasındaki iş birliğine rağmen yaşanan fikir ayrılıklarını da ortaya koyduğunu yazdı. Biden hayal kırıklıklarını dile getirirken Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de Tel Aviv’in kararını takdir ettiğini söylüyordu. Kirby “İsrail’in her gün dört saatlik molalar uygulamaya başlaması doğru yönde atılmış bir adım” dedi.
İngiltere merkezli The Guardian müzakerelere yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde beş günlük ateşkes önerisinin reddedildiğini yazdı. Habere göre sözkonusu müzakereler savaşın başlamasından kısa süre sonra gerçekleştirildi. Netanyahu bazı rehinelerin serbest bırakılması karşılığında beş günlük ateşkes anlaşmasını reddetti. Müzakereler İsrail’in 27 Ekim’de kara saldırısı başlatmasının ardından yeniden başladı ancak aynı kaynaklar Netanyahu’nun rehine karşılığında farklı sürelerde ateşkes yapılmasını içeren teklifler konusunda sert tutum izlemeye devam ettiğini söyledi. Diğerleri ise kara harekâtı öncesinde yürütülen müzakerelerin çok daha fazla sayıda rehineyi kapsadığını ve Hamas’ın Gazze’de esir tutulan düzinelerce yabancı uyruklu kişinin serbest bırakılmasını önerdiğini belirtti. Görüşmelere aşina olan ve Guardian’a konuşan üç kaynağa göre masadaki orijinal anlaşma beş günlük ateşkes karşılığında çocukların, kadınların, yaşlıların ve hastaların serbest bırakılmasını içeriyordu, ancak İsrail hükümeti bunu geri çevirdi ve kara saldırılarına başladı. Başka bir kaynak Hamas’ın başlangıçta rehinelerin karşılığında esir değişimi, yakıt ve diğer malzemeleri talep ettiğini, ancak bu taleplerin yalnızca hava saldırılarının durdurulması için geri çekildiğini söyledi.
Guardian söz konusu haberleri yorumlatmak için İsrail Başbakanlık Ofisi’ne ulaştığını, ancak sorularına yanıt alamadığını da yazdı.
İsrail 7 Ekim’den bu yana ateşkes için rehinelerin serbest bırakılmasını şart koşuyordu. Bu nedenle böylesi bir teklifi reddetmesi dikkat çekti.
7 Ekim’deki saldırıların ardından Hamas’ın 240 kişiyi rehin aldığı düşünülüyor. Hamas bu zamana kadar 4 kişi serbest bırakılırken 60’a yakın rehinenin de İsrail bombardımanı nedeniyle öldüğünü açıklamıştı.
Öte yandan rehinelere öncelik verilmediğini düşünen İsrail halkının bir kısmının öfkesi de katlanarak artmaya devam ediyor. İsrail’in rehine müzakerelerine öncelik vermesi yönündeki talepler Gazze’de tutulanların ailelerinin hafta başında Netanyahu’nun konutu önünde toplanmasıyla artmıştı.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığına göre İsrail bombardımanlarının yanı sıra Gazze Şeridi’nin 2,3 milyon insana ev sahipliği yapan kuzey ucunda devam eden kara işgali geçen ay 10 bin 300’den fazla kişinin ölümüne ve 25 binden fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam’ın sözcüsü Ebu Ubeyde, artan saldırılar nedeniyle grubun daha fazla rehineyi serbest bırakamayacağını söyledi.
İsrail ordusunun sözcüsü Yarbay Richard Hecht ise şunları söyledi: “Ateşkes yok, tekrar ediyorum ateşkes yok. Yaptığımız bu dört saatlik mola, insani yardım için taktiksel ve yerel molalardır.”
A woman and a child, prisoners of the Islamic Jihad movement, rebuke their PM, and hold him responsible for war crimes in Gaza.
Occupation govt. rejects the demands for a ceasefire by continuation of genocidal crimes against civilians in Gaza.#CeaseFireNow 🇵🇸#FreePalestine 🇵🇸 pic.twitter.com/kkFyHGVIYd
— HOSSAM ALMOTAIM (@ALMOTAIMH) November 9, 2023
Filistin’deki İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri’nin Sözcüsü Ebu Hamza, İsrailli esirlerden yaşlı kadın Hanna Kastir ile 13 yaşındaki Yagil Yakup isimli çocuğu insani ve sağlık nedenlerinden dolayı serbest bırakmaya hazır olduklarını duyurdu. Ebu Hamza, kayıttan yayınlanan videolu konuşmasında, “İnsani ve sağlık nedenleriyle Hanna Kastir ve Yagil Yakub’u serbest bırakmaya hazır olduğumuzu duyuruyoruz” ifadelerini kullandı. Gazze’nin her santimetrekaresinin barbarca bombalanması karşısında İsrailli esirlere ilişkin tüm sorumluluğu reddettiklerini belirten Ebu Hamza, Filistin direnişinin dimdik ayakta olduğunu ve “Gazze topraklarında ilerlemeye çalışan İsrail ordusunun, seyir halindeki tabut haline gelen tanklarında acı çektiğini” söyledi.
İslami Cihad Hareketi İsrailli yaşlı kadın ve çocuğun videosunu yayınladı. Videoda konuşan yaşlı kadın Kastir, tüm yaşananlardan ve kendisinin başına gelenlerden İsrail Başbakanı Netanyahu’yu sorumlu tutarken görüldü. Kastir, “Netanyahu, güzel olan her şeyi yıktı. O, insanları hedef aldı ve onlara işkence yaptı. Çocukların öldürülmesinden o sorumlu” diye konuştu. Netanyahu’nun büyük hatalar yaptığını ifade eden Kastir, sözkonusu hataların İsrail toplumuna ve diğer toplumlara zarar verdiğini dile getirdi. Kastir’in bu yorumları kendi hür iradesiyle mi yaptığı ve videonun hangi şartlarda çekildiği bilinmiyor.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim’den bu yana 35’i Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda olmak üzere 352’si asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in saldırılarında 4 bin 412’si çocuk, 2 bin 918’i kadın olmak üzere 10 bin 812 Filistinli öldürüldü, 26 bin 905 kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 175 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı’na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 63 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.