Dilan - Engin Polat'ın özel uçaklı altın kahveli günlerini cezaevinin izlemesi onlara özenen başka sosyal medya fenomenlerinde "uyandırma servisi" etkisi yarattı. Artık pırıltılı hayatlarını sergilemek yerine maneviyata seslenmeyi tercih ediyorlar.
Her şey 2 Haziran 2023’te bir komşu kavgasıyla başladı. Dilan-Engin Polat yan villadaki komşularıyla otopark yüzünden birbirine girdi. Yan villayı basıp komşuyu darp ettiler. Savcılık ifade için kendilerini dört kez çağırdı. Gitmediler. Dilan Polat bir gün savcıyı arayıp “İşlerim yoğun, bitince gelirim” dedi. Savcının “Siz kimsiniz de devletin savcısını arayabiliyorsunuz” tepkisi olayları başlattı. Savcı talimat verdi: “Kim bunlar, araştırılsın.” Dilan Polat’ın bir savcının telefonunu nasıl bulduğu merak, ne cesaretle aradığı da tartışma konusu oldu.
MASAK’ın raporuna takılmaları ise ‘özel uçak’la başlıyor… Hatırlarsanız, Dilan Polat, eşi Engin Polat’la geçen haziranda özel uçağa bindikleri fotoğrafları paylaşmış, TT olmuştu. Önce bu ilgi hoşuna gitti. Ama sosyal medya “Nereden bu değirmenin suyu” sorusuyla üstlerine gidince işler bir anda tersine döndü. Dilan Polat “Uçak bizim değil, kiralık” dedi. Ama bu gösterişin hemen ardından MASAK, çifti takibe aldı. Takipteki diğer isimler ise şöyleydi: Seher Sultan, Erk Acarer, Sisi, Feyza Altun, Murat Ağırel, Emrullah Erdinç, Özgür Demirtaş…
Dilan Polat o güne kadar altın tozlu kahvesi, AVM’deki 750 bin liralık harcaması, dolar ve euro’lu bigudileri, çalışanlarına altın ve para dağıttığı görüntüleri, bahçelerine sığmayan 200 milyonluk araçları, mücevherleri, lüks bir giyim mağazasını andıran kıyafet odasını Instagram’da paylaşmıştı. Bunlar da takibe alındı. Dilan rakiplerine “Kudurun inşallah” deyip tükürük atarken MASAK, 46 sayfalık raporu için bu delilleri büyük bir titizlikle topluyordu.
Çift, olayın ciddiyetini fark edince şu an kendileriyle birlikte Silivri Cezaevi’nde yatan mali müşavirleri Ahmet Gün devreye girdi. Katıldığı, TV8’deki 2. Sayfa’da çiftin, 2022’de 100 milyon ciroya karşı 7 milyon lira vergi ödediğini açıkladı. Bu sırada canlı yayına bağlanan Dilan Polat, Ahmet Gün’ü “Laflarınız cımbızlanıp yakında önünüze konulanacak” diyerek azarladı. Ahmet Gün “Allah bu çifte ‘yürü ya kulum’ dedi. Ben yayına biraz hazırlıksız geldim” diyebildi.
Polat’ları cezaevine götüren süreçte ilginç bir detay da şuydu. Mali Polis, Polat’ların Levent’deki güzellik merkezini bastığında Dilan Polat çalışanlarına “WhatsApp yazışmalarını çabuk silin” talimatı verdi. Polat’ın bir çalışanına sorduğu soru şuydu: “Magazinciler orada mı?” Kapısında MASAK olmasına rağmen hala influencer kafası yaşayan Dilan Polat panikle “Her şey magazinel bir şov” diyor, öte yandan “Alnımız ak, başımız dik. Boğamızdan haram geçmedi. Bizden ne istiyorsunuz kızz?” videoları yayınlıyordu. Cezaevine 15 gün kalmıştı.
Dilan-Engin Polat’ın takipçileriyle yaptığı bir soru-cevap videosu da sosyal medyanın gündemine bu sırada sunuldu. Takipçi sorusu şuydu: “İşleri nasıl büyüttünüz?” Engin Polat’ın cevabı tarihe geçecek türdendi: “Doğru olun, dürüst, olun, hak yemeyin, çok çalışın.” Dört ayrı suçtan yargılanan Engin Polat’ın iş yerleri kurşunlanırken devletten koruma talep etmesi de kendine ne kadar güvendiğini gösteriyor. Boşuna “Bize bir şey olmaz” videoları çekmedi!!!
Aynı Engin Polat bu cevaptan bir süre sonra hesapları arasındaki ‘milyonluk havaleleri’ soran Hakime şöyle dedi: “7 milyonu kardeşime, 18 milyonu babama, 2 milyonu da eşime harçlık verdim.” Dilan Polat ise mal-mülkle ilgili 31 sorudan, 25’ini “Bilmiyorum” diye cevapladı.
Mali müşavirleri Ahmet Gün’ün yanında çalışan muhasebeci Songül K’nın ifadesindeki sözler de çok şaşırtıcıydı! Songül K. “Ahmet Bey bana şöyle talimat verdi: ‘İfadeni alacaklar. Sözümüzün dışına çıkarsan yanarsın. Merak etme, Türkiye’de her şey çabuk unutulur…”
Polat’ların cezaevinde yaşadıkları da tıpkı 2000’lerin başında ekranlara damga vuran BBG evleri gibi yakından takip ediliyor. Peki ne doğru, hangisi yanlış?
DOĞRULAR: Dilan Polat’ın yemeden-içmeden kesilmesi, sürekli sigara içmesi. Ablası Sıla’nın üzerine yürüyüp “Beni rahat bırak” demesi. 30 kişilik koğuşta hiçbir mahkumla konuşmak istememesi. Tek kişilik hücre isteğinin geri çevrilmiş olması.
YANLIŞLAR: Mahkumların, Sıla Doğu’ya ‘sosyetik hırsız’ diye laf atmaları ve kavga çıkması. Dilan-Sıla Polat arasında yaşandığı iddia edilen saç-başa kavga.
Polatlar’la başlayan hareket birçok fenomenin de MASAK incelemesine takılmasına neden oldu. Herkesin kitlendiği, “Bunlar da soruşturulsun” dediği isimler şöyle: Özlem Öz ve doktor eşi Tayyar Öz, ‘Şulemsi’ lakaplı Şule Kayatürk, Aymira Koçaklı, Nevra Bilem ve benzerleri… Gelelim Dilan’ı giydiği pijamalara kadar taklit eden bu fenomenlerin ortak özelliklerine… Bazıları yola Dilan Polat’la yakınlık kurarak başlamış. Örneğin Şule Kayatürk (Şulemsi). Birlikte gittikleri Dubai tatili de şu an mercek altında.
İlk merkezlerini açıp krem çıkarttıktan sonra eşleri de dahil hepsi estetik oluyor. Bu açıdan en çok değişen Şule ile eşi Yasin Kayatürk.
Hepsinin paylaşımlarında Kuran-ı Kerim, dualar, ilahiler, Türk bayrağı, yaptıkları yardımlar, Umre pozları, lüks araçlar, içi gül dolu havuzlu villalar, her yerden fışkıran altınlar, dolarlar, euro’lar, marka kıyafetler, mücevherler var. Bunların adlarına yapılmış birer şarkıları da bulunuyor. Klipleri de pek şatafatlı. Güller, lüks arabalar ve Dubai’yi kliplerinde görüyoruz.
Peki tüm takipçileriyle araları iyi mi? Hayır!! Örneğin eşi doktor olan Özlem Öz, çocuğu kanser hastası olan bir takipçisine “Tedaviyi üstleniriz, ama bir şartla! Çocuğun ile seni paylaşacağız” demiş. “Hayır” cevabı alınca tedaviden vazgeçmiş. İşine gelmeyene engeli de basıyor. Eleştiriler ve sorular karşısında canı sıkılan Şule Kayatürk de hesabını kapattı.
Peki sosyal medyanın ‘ünlümsü’ diye ad taktığı bu fenomenler panikte mi? Şu sıralar ‘Evet’. Panik anındaki hareketleri de kopya! Önce “Alnımız ak, başımız dik” diyorlar. Sonraki cümleleri “Devletime kurban olurum” ve “Masak beni de incelesin.” Bu kadarla bitmiyor! Şatafatlı paylaşımlarını siliyor, bir anda mütevazı hayata geçiyorlar.
Özlem Öz’ün, “Sipariş verdiğim külçe altınlar sahte” deyip yanına Kuran-ı Kerim’i eklemesi, hemen ertesi günde noterde görüntülenmesi “Ne iş?” dedirtti! Bu arada “Taktığım altınlar sahte, villam da kiralık” diye tutuşanlar var. Dolarlarla poz veren bir ‘ünlümsü’nün “Lükste gözüm yok, ben her hafta pazara giderim” demesini bile gördük. Düne kadar havuzda altınlı fincanda kahve içen biri de yer sofrasında çorba içmeye başladı. Bu değişimin tek nedeni; idolleri Dilan’ın hazin sonu…