Türk tarımının geleceği açısından karamsar veriler: Çiftçi yaşlanıyor ve üretimi de ancak borç alarak yapabiliyor
Sudan'da tarım üretimi yapmak için 2018 yılında kurulan şirket tasfiye edildi. Şirketin sadece yönetim kadrosuna yılda 47 bin 240 dolar maaş ödendi. 5 yılda en az 250 bin dolar (yaklaşık 7 milyon 225 bin lira) harca, 1 kilo ürün alama. Yazık...
Türkiye’nin yabancı ülkelerde tarımsal üretim yapma hayallerinden biri daha başlamadan bitti. Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile TİGEM’e bağlı “Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi” tasfiye edildi. Kararla ülkede üretilemeyen veya üretimi yetersiz tarımsal hammaddelerin Sudan’da üretilip ülkemizde işlenerek ekonomiye katma değer kazandırma projesi hayata geçirilemeden sonlanmış oldu.
İlk olarak dönemin Tarım ve Orman Bakanı Mehdi Eker ile başlayan süreç ardı sıra gelen bakanlar rahmetli Kutbettin Arzu, Faruk Çelik, Ahmet Eşref Fakıbaba, Dr. Bekir Pakdemirli, Prof. Dr. Vahit Kirişci ve son bakan İbrahim Yumaklı ile bugüne kadar devam etti. Sudan’da tarım yapma hayali altı bakan eskitti.
Söz konusu anlaşma 28 Nisan 2014 tarihinde imzalanmıştı. Yasal prosedürü 19 Kasım 2015 tarihinde tamamlanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşma” kapsamında Türkiye Sudan’dan 99 yıllığına kiralanan tarım arazilerinin işletilmesi için yüzde 80’i Türkiye ve yüzde 20’si Sudan ortaklığıyla uluslararası bir şirket kurulacaktı. Şirket 12 bin 500 hektarlık arazideki pilot çiftlikte üretim yapacaktı.
Bu işin devlet tarafıydı ve anlaşmanın bir de özel sektör tarafı vardı. Anlaşmaya göre özel şirketler 780.000 bin hektar alanı ilkin 35 yıllığına kiralayacak ve 32’şer yıllık sürelerle uzatma hakkına sahip olacaktı. Ayrıca üretim için gerekli traktör, makine, sulama, gübre, ilaç ve tohum firmaları için de fırsatlar oluşacaktı.
Amaç, Türkiye’nin ithal ettiği pamuk başta olmak üzere tarla ürünlerinde soya, ayçiçeği, susam, buğday, mısır, şeker kamışı, bakla, yonca; bahçe bitkilerinde narenciye, muz, hurma, mango ve sera ürünlerinde de domates, patlıcan, hıyar, biber ve diğer yeşil ürün üretimi yapmaktı. Anlaşmada Sudan’da Türk özel sektör kuruluşları için serbest bölge kurulması da öngörülüyordu.
10 milyon dolar sermayeyle kurulan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi’nin yönetim kurulu, yöneticileri ve çalışanları olacaktı. Şirketin yönetim kurulunda bir başkan, dört yönetim kurulu üyesi olacak, üyelerden biri Sudan tarafının temsilcisi olacaktı. Yönetim hisse oranında oluşacaktı. Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un yazılı soru önergesine 5 Ağustos 2022 tarihinde cevap veren dönemin Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı, maaş, ikramiye ve prim adı altında ödeme yapılmadığını söylemişti.
Şirketi yönetmek için tabii ki personel gerekliydi. 14 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazete’de yer alan kararla şirket için bir (1) genel müdür, bir (1) genel müdür yardımcısı, bir (1) teknik işler başkanı, bir (1) idari işler başkanı ve iki (2) şube müdürü kadrosu olmak üzere altı personel tahsis edilmişti. Bu kadar yönetici olunca çalışan personel de gerekirdi, ancak kaç kişi çalıştırıldı, onu bilemiyoruz.
Tüm bunlar olurken Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, şirketin Sayıştay raporlarında 2021 yılında huzur hakkı ve ikramiye olarak 419 bin 965 TL harcama yaptığını açıkladı. Gürer açıklamasında şirket ile ilgili 2021 yılında 353 bin 665 TL yönetim kurulu ücreti, 66 bin 300 TL yönetim kurulu ikramiyesi, 49 bin 716 TL müşavirlik ücreti, 124 bin 584 TL Sudan kira gideri, 2 bin 305 TL aidat gideri, 4 bin 668 TL noter gideri, 1857 TL damga vergisi, 15 bin 265 TL amortisman ve 1.395 TL’de sair giderler için ödeme yapıldığını açıkladı:
Döviz kuru ile hesaplandığında 47 bin 240 dolar. Bakan, bürokrat ve teknik personelin gidiş-geliş, konaklama ve diğer masraflarını saymıyorum bile. Bu iş için beş yılda en az 250 bin dolar (yaklaşık 7 milyon 225 bin lira) harca, bir kilo bile ürün alama. Yazık.