Erdoğan’ın iddiası: 300 milyar dolar esrar eroin parası mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son zamanlarda sıkça İsrail Başbakanı Netanyahu'nun savaş suçlusu olduğundan söz etmesi İsrail basınında tepkiye yol açtı. Jerusalem Post Erdoğan'ın açıklamaları için "eleştiri değil çaresiz çığlıklar" diye yazdı.
“Gazze kasabı Netanyahu, Milosevic gibi yargılanacak.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Gazze’deki insani krizle ilgili son konuşmasında İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu sadece birkaç günde sekiz binden fazla Boşnak’ın katledildiği Srebrenitsa soykırımından sorumlu tutulan eski Sırp Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic’e benzetti. İngilizce yayın yapan İsrail gazetesi Jerusalem Post ise Netanyahu ve İsrail’in Erdoğan tarafından “savaş suçlusu” ilan edilmesini eleştirdiği editoryal bir yazı yayınladı.
Türkiye ve İsrail ilişkileri Davos’taki ‘One Minute’ çıkışı, alçak sandalye krizi, Mavi Marmara saldırısı gibi olayların ardından epey sarsılmıştı. Gazze sınırında 2018’de düzenlenen protestolar sırasında çok sayıda Filistinlinin öldürülmesinin ardından Türkiye ve İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesine indirilmiş, ama iki ülke arasındaki alışveriş bu zamana kadar kesintisiz devam etmişti.
Son yıllardaysa liderler tekrar görüşmeye başladı, büyükelçiler yeniden atandı. Erdoğan 2008’den bu yana ilk kez geçen yıl dönemin İsrail Başbakanı Yair Lapid ile görüştü, bu sene de New York’taki Türkevi’nde Netanyahu ile bir araya geldi. Tam ilişkiler yoluna girdi derken Hamas’ın 7 Eylül’deki saldırılarına karşılık İsrail’in savaş ilan etmesi ve akabinde sivil-savaşçı ayırt etmeyen saldırılarını başlatmasıyla ilişkiler bir kez daha bozuldu.
Savaşın başında her iki tarafa da itidal çağrısı yapan Erdoğan muhtemelen arabuluculuk faaliyetlerinde Katar, ABD ve Mısır’ın gerisinde kalmanın da etkisiyle söylemini sertleştirdi. İsrail’i soykırımla suçlayan Erdoğan ilerleyen zamanlarda Netanyahu için “Gazze kasabı,” “çocuk katili” gibi nitelendirmeler yaptı. Bu söylem Hamas nezdinde karşılık buldu. Zira Hamas’ın özellikle de askeri kanadının İsrail’e sert tepki göstermediği için Türkiye’ye tepkili olduğu haberleri gelmişti. Hamas’ın “Taylandlı esirlerin serbest bırakılmasında Erdoğan’ın girişimleri etkili oldu” açıklamalarında bu tepkinin bir nebze yumuşadığını görüyoruz.
Ancak Hamas tarafında bu yumuşama yaşanırken İsrail’le ilişkiler kopma noktasına geldi. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen “İsrail-Türk ilişkilerini yeniden ele almak için diplomatlarını geri çektiğini” açıkladı. Netanyahu ise “Türk köylerini bombalayandan ahlak dersi alacak değiliz” tepki gösterdi. Savaş kabinesine girmeyen ana muhalefet lideri Yair Lapid de Netanyahu’ya benzer bir tepkiyle “İnsan hakları ihlali yapan birinden ders alacak değiliz” dedi.
Jerusalem Post yayınladığı yeni editoryal yazıda bu sürece “Kısa süre öncesine kadar yapılan görüşmelere, dostça gidip gelmelere ve ısınan ilişkilere rağmen Erdoğan İsrail ve Türkiye’nin yakın zamanda, en azından kendi döneminde müttefik olmayacağını kesin dille ifade etti” teşhisi koydu.
Gazete “Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısında 1200 İsraillinin ölmesine rağmen Erdoğan’ın sürekli Netanyahu’dan ‘Gazze kasabı’ olarak bahsettiğini” yazdı. İlk gün 1200 İsrailli öldürülmüştü evet, ama bugün 60’ıncı gününe giren savaşta 16 bine yakın Gazzeli sivil öldürüldü. Öldürülenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan oluştuğu belirtiliyor. Savaşın başında İsrail’i desteklediğini söyleyen Fransa gibi bazı ülkeler bile “orantısız güç kullanıldığını” dile getirerek rahatsızlığını belli ediyor artık.
Öte yandan gazete İsrail’in 2008’deki Gazze savaşının ardından Türkiye ile gerilen ilişkilerin bir nebze de olsa ısınmasını kolaylaştırmak için “Erdoğan’ın geçmişte ettiği ‘tuhaf lafları’ geride bırakmaya istekli olduğunu,” ancak Erdoğan’ın son açıklamalarının “yakın zamanda onarılamayacak bir kopuşa işaret ettiğini” yazdı.
Gazete “İsrail hükümetinin savaş sırasındaki, hatta savaşa giden süreçteki eylemlerini eleştirmek başka şey, Holokost’tan bu yana Yahudileri hedef alan en büyük katliamı gerçekleştiren terörist grubun dayattığı savunma savaşını sürdüren İsrail devletiyle liderlerinin savaş suçlusu olduğunu öne sürmek başka şey” diye devam etti.
Erdoğan’ın eleştirilerinin “eleştiri olmadığını” söyleyen gazete bunların ancak “eylemlerinin sonuçları olmayacağını düşünen bir liderin çaresiz çığlığı” olarak yorumlanabileceğini yazdı. Yazının sonunda ise tehditkâr bir dille “İsrail ve uluslararası toplumun Erdoğan’a bunun böyle olmadığını göstermesinin zamanı gelmiştir” ifadesi yer aldı.