Erzan’ın eski sevgilisi ifadesinden Fatih Terim’in adını çıkardı
Seçilbank vurgununda ilk davanın mayıs ayında Çorlu'da ve Nur Erkasap hakkında açıldığı ortaya çıktı. İstanbul’daki davada da şikayetçi olan Ömer Kahraman kendisinin başlattığı Çorlu davasının ayrıntılarını 10Haber’e anlattı.
Türkiye’nin yakından takip ettiği Seçilbank banka dolandırıcılığı olayında bir tane de ‘yan dava’ olduğu ve bu davanın mayıs ayında Çorlu’da açıldığı ortaya çıktı. Dava, iki kişi arasındaki alacak-verecek davası aslında ama doğrudan Seçilbank olayıyla bağlantılı. Çünkü davada şikayetçi kişi, bankacı Seçil Erzan’a para kaptıran isimlerden biri olan Ömer Kahraman, şikayet edilen kişi ise Seçil Erzan’ın para trafiğinde zaman zaman yardımcı roller üstlendiği anlaşılan, Fatih Terim ve ailesinin en yakınındaki isimlerden biri olan Nur Erkasap.
Seçil Erzan’ın hayali fonuna para yatıranlardan Çorlu’daki pırlantacı Ömer Kahraman paranın 5 milyon 884 bin lirasını Nur Erkasap’a havale etti. Kahraman havale ettiği bu paranın dekontuna “arsa bedeli” açıklaması yazdı.
Seçil Erzan’ın 11 Nisan’da tutuklanmasının ardından Ömer Kahraman parasını kurtarmak için havale yapıp 5 milyon 884 bin lira gönderdiği Nur Erkasap hakkında icra takibi başlattı. Kahraman bu parayı aslında Nur Erkasap aracılığıyla Seçil Erzan’a yolluyordu ama banka dekontunda paranın gönderilme nedeni olarak ‘arsa bedeli’ yazılmış olması, ona Erkasap aleyhine icra takibi ve alacak davası açma fırsatı verdi.
İcra tebligatın gitmesinin ardından Nur Erkasap icra takibine itiraz etti, ‘Benim böyle bir borcum yok’ dedi, prosedür gereği takip durduruldu. Bu gelişmenin ardından Ömer Kahraman Çorlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Nur Erkasap hakkında icra takibi için dava açtı. 10Haber’e konuşan Ömer Kahraman davanın henüz sonuçlanmadığını söyledi.
Çorlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldıktan sonra mahkeme İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 25 Mayıs 2023 tarihinde yazı yazdı. Mahkeme İstanbul’da devam eden soruşturma kapsamında Ömer Kahraman ve Nur Erkasap’ın ifadeleri alınmışsa bunların kendilerine gönderilmesini istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30 Mayıs 2023 tarihinde gönderilen yanıtta soruşturma dosyasında kısıtlama olduğundan bilgi ve belge gönderilemeyeceği belirtildi.