Lütfü Savaş’tan deprem savunması: Sesimizi Ankara’ya duyuramadık
6 Şubat’ta Maraş’ta 44 kişiye mezar olan Said Sitesi’nin enkazı önünde dün eylem vardı. Ölenlerin yakınları yıkılan bina ile ilgili denetimsizlik itirafı olmasına rağmen, soruşturmanın derinleştirilmemesine isyan etti.
Maraş’ta daha 7 yıl önce ve kentsel dönüşüm kapsamında inşa edilen Said Bey Sitesi, 6 Şubat depremlerinde yıkılmış, 44 kişi ölmüş bir çocuk kaybolmuştu.
Dün Said Bey Sitesi’nin enkazın bir araya gelen depremzedeler, yaptıkları basın açıklamasında ihmaller zincirine dikkat çekerek, “Said Bey Sitesi’nden önce burada bulunan 6 katlı yapı 2015 yılında riskli yapı ilan edilip tapu da üzerine şerh koyularak yıkıldı. Sonra kentsel dönüşüm kapsamında Said Bey Sitesi inşa edilmeye başlandı ve 3 buçuk katı hiç denetime tabi tutulmadan herhangi bir ceza kesilmeden ruhsatsız olarak kaçak yapıldı. Sonrasında 2016 yılının haziran ayında ruhsat alınmış ama belediye tarafından buraya bir ceza kesilmediği ve yaptırım uygulanmadığı görülmüştür. Yine bu 3,5 katın hiçbir şekilde denetlenmediği sanıklar tarafından itiraf edilmiştir” ifadelerini kullandı.
BirGün’ün haberine göre; “Bu kadar delil ve usulsüzlüğe rağmen suçluların taksirle yargılanmaları biz acılı ailelerce kabul edilemez, suçluların taksirle değil olası kastla yargılanmalarını ve davanın titizlikle yürütülmesini devletimiz ve Adalet Bakanlığı’mızdan talep ediyoruz” denilen açıklamada şu ifadeler de yer aldı:
“Said Bey Sitesi’nde ismi geçen şantiye şefinin inşaat alanına hiç gitmediği üzerine 5 tane şantiye şefliği görevi olduğu için belediyenin reddettiği buna rağmen isminin bu inşaatta geçtiği kendinin sorumlu gösterildiği ama imzaların ilkokul mezunu müteahhit tarafından atıldığı tespit edilip itiraf edilmiştir. Müteahhidin yine Said Bey Sitesi’nin altına kendine göre iş yeri yaptığı projede olmayan asma kat yapıp burayı çelik profillerle kapattığı bu çelik profilleri kolon ve kirişlere saplama suretiyle monte ettiği ve binanın taşıyıcı elemanlarına zarar vererek statiğini bozduğu görülmüştür. Yine bu asma katı normal kata çevirdiği bilirkişi raporuyla sabittir.
Rapor ne kadar suçluları göz önüne çıkartsa da 13 saat süren ilk duruşmada sanıklar pişkince bu suçlamaları reddetti. Bilirkişi raporunda bazı kamu görevlileri tali kusurlu olmalarına rağmen şahıslarla ilgili bir soruşturma yürütülmemiştir. Yine binanın üç buçuk katının mevzuata aykırı olarak kaçak yapıldığı sanıklar tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen bu hususla ilgili dönemin belediye başkanlarının dinlenmesi talebimizin de yerine getirilmemesi bir hukuksuzluk olduğu düşüncesine girmemize neden oluyor. 3 buçuk kat nasıl kaçak oluyor da belediyece mevzuata uyduruluyor. Adil hukuka uygun bir yargılama yapılabilmesi için tüm sanıkların huzurda muhakkak dinlenmesi gerekmektedir. Aksi halde bu denli bir yargılamanın hakkaniyete uygun olmayacağı kanaatindeyiz.”