ABD Başkanı Biden’ın yine kafası karıştı: ‘Putin, Irak’ta savaşı kaybediyor’
Rusya Devlet Başkanı Putin 2024 yılının başlarında Türkiye'ye gelebileceğini açıkladı. Putin Ukrayna'daki savaşın hedeflere ulaşılana değin süreceğini de vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gelenek uyarınca yıl sonu değerlendirmesi niteliği taşıyan ve canlı yayınlanan basın toplantısında 2024’ün başında Türkiye’yi ziyaret edebileceğini söyledi. Rus lider “Gelecek yılın başında Türkiye’yi ziyaret edebilirim” dedi. Putin Türkiye’yi ziyaret etme planlarıyla ilgili şöyle konuştu: “Sayın Erdoğan’la bu konularda sürekli temas halindeyiz ve yakın tutumlara sahibiz. Kendisiyle buluşma imkanı bulmayı kesinlikle başaracağımızı düşünüyorum. Kısa süre önce bir ziyaret planlıyordum ancak, burada bir sır yok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı nedeniyle olmadı. Türkiye’ye uçmaya hazırdım, bunu kendisine söyledim, ancak hem onun hem de benim takvimim nedeniyle olmadı. Böyle şeyler oluyor. Ama belki önümüzdeki yıl başında ziyaret gerçekleştirme konusunda mutabakat sağlayabiliriz.”
Rus lider konuşmasında 22’nci ayında devam eden Ukrayna’daki savaşa değindi. Ukrayna’da barışın Rusya’nın hedeflerine ulaştığında sağlanacağını söyledi. Rusya lideri “özel askeri harekat” diye niteledikleri savaşın başlarında ilan edilen hedeflerin değişmediğini anlattı. Rusya’nın Ukrayna’nın Nazilerden arındırılması ve silahsızlandırılması, Kiev’in tarafsız statüsünün güçlendirilmesi için çabasını sürdüreceğini söyledi.
Mart 2022’de İstanbul’da Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan müzakerelere değinen Putin şunları söyledi: “İstanbul’daki müzakereler sırasında Ukrayna’nın silahsızlandırılmasıyla ilgili konularda mutabakat sağlanmıştı. Şimdi de anlaşma sağlanabilir ya da sorun güç yoluyla çözülebilir.”
Gazze’yle ilgili de konuşan Putin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gazze Şeridi’ndeki gelişmelere en fazla ilgi gösteren liderlerden biri olduğunu ifade ederek “Biz de Türkiye gibi, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmasını öngören BM kararının uygulanmasından yanayız. İsrail-Filistin sorununun çözümü için gereken temel koşulları sağlamalıyız” dedi. Rusya lideri Erdoğan’la bu konularda sürekli temas halinde olduklarını ve görüşlerinin örtüştüğünü de söyledi. Putin, Erdoğan’ın Gazze’deki çabaları hakkında şu ifadeleri kullandı: “Erdoğan Gazze’deki durumun normale dönmesinde önemli bir lider rolü sergiliyor. O kesinlikle bu trajediye en fazla ilgi gösteren ve durumun iyi yönde değişmesi için her şeyi yapan uluslararası toplum liderlerinden biri. Bu açıkça görülüyor. Bu konuda çok aktif. Tanrı ona sağlık versin. Zira olanlar tam bir felaket. Ukrayna’daki çatışmalara ve Gazze’de yaşananlara baktığınızda tüm dünya aradaki farkı görüyor. Gazze’de binlerce çocuk, kadın ölüyor. Ukrayna’da böyle bir şey yok.”
Putin egemenlik olmadan ülkesinin var olmasının mümkün olmadığını bu nedenle de kendisi için en önemli konunun egemenlik olduğunu söyledi. Bunun ekonomik ve teknolojik gelişmeleri de kapsadığını ifade eden Putin “Rusya gibi bir ülke için en önemli husus egemenlik. Egemenliği olmadan ülkemizin var olması imkansız. En azından bugün ve bin yıldır var olduğu şekilde var olamaz. Bu nedenle en önemlisi egemenliğin güçlendirilmesi. Savunma kabiliyetinin, sınırlarda güvenliğin güçlendirilmesi, ülkemizdeki vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin temin edilmesi, siyasi sistemin geliştirilmesi ve ekonomi alanında egemenlik, finansal ve ekonomik, teknolojik egemenlik. Bu, Rusya da dahil her ülkenin geleceğidir” dedi.
Batı yaptırımlarına rağmen Rusya ekonomisinin kalkınmayı sürdürmek için yeterli güce sahip olduğuna değinen Rus lider Merkez Bankası ve hükümetin bu amaçla tüm tedbirleri aldığını anımsatarak “Ekonomimiz ilerlemesini sürdürebilmek için yeterli güce sahip” dedi. Rus lider ekonomik büyüme tahminlerinin yıllık bazda yüzde 3.5 olduğuna dikkat çekerken geçen yılki düşüşün telafi edildiğini, özellikle bu yıl sanayideki büyümenin yüzde 3.6’ya ulaştığını bildirdi. İmalat sanayinin bu yıl yüzde 7.5’lik büyüme rakamlarına ulaştığını ifade eden Putin reel gelirlerde ise yıl sonu itibariyle yaklaşık yüzde 8’lik artış beklendiğini aktardı. Batı yaptırımlarına rağmen toparlanan Rus işletmelerinin yıllık kârının yüzde 24 olmasının beklendiğine de vurgu yapan Rus lider bankacılık sektöründe üç trilyon rubleden fazla kâr beklendiğini ekledi.
Konuşmasının devamında geçen yıl kısmi seferberlik kapsamında cepheye gönderilen vatandaşların kahramanlıklarını öven Putin, ilan edilen seferberlik sırasında Rus ordusuna katılan vatandaşların Ukrayna cephesinde başarıyla mücadele verdiğini vurguladı, 14 vatandaşın ‘Rusya Kahramanı’ olduğunun altını çizdi. “İkinci bir seferberlik dalgasına gerek yok” diyen Putin geçen yılki kısmi seferberlik sırasında 300 bin kişinin Rus ordusuna katıldığını hatırlattı. Seferberliği sona erdiren Rusya Savunma Bakanlığı’nın sözleşmeli asker alımını sürdürdüğünü kaydeden Rus lider “Dün itibarıyla 486 bin kişi sözleşmeli olarak Rus ordusuna katıldı. Anavatanlarını savunmaya hazır vatandaşların sayısı hiçbir zaman azalmadı. Her gün bin 500 kişi gönüllü olarak ülke genelinde askerlik şubelerine başvuruyor” diye konuştu. Putin seferberlik sırasında ülkesini kahramanca savunan 300 bin kişiden 244 bin kişinin savaş bölgesinde olduğunu, 41 bin kişinin ise yaş sınırına ulaşılması, sağlık durumu ve diğer sebeplerden dolayı evine geri döndüğünü söyledi.
Karşı saldırıda başarı elde edemeyen Kiev rejiminin kendi halkını yok olmaya zorladığını kaydeden Rus lider, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin yakın zamanda gerçekleştirdiği Washington ziyaretine atıfta bulunarak, Kiev’in fiyaskoya dönen karşı saldırısını ‘başarılı’ olarak göstererek para dilendiğini vurgularken, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Görünüşe göre bu (Zelenski’nin gezisi) Kiev rejiminin para dilenmek amacıyla yaptığı gezilerle bağlantılı. Onlar seyahat edip daha fazla para için yalvarırken Ukrayna ordusunun gerçek kayıplarına bakmaksızın sözde karşı saldırının başarıya ulaşacağı yalanını söylüyorlar. Sadece para alıyorlar, Hepsi bu…”
Bu bağlamda Rusya’nın doların ticaretteki payını azaltmaya yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü anımsatan Putin, “Batılı ülkeler kendi ayaklarına sıkıyor. 2021 yılında Moskova, ihracatın yüzde 87’sini dolar ve euroyla gerçekleştirdi. Ruble sadece yüzde 11-13 oranında kullanıldı. Eylül 2023’e doğru ise rublenin kullanım oranı yüzde 40 oldu. Dolar ve euro’nun payı yüzde 24’e kadar geriledi” diye konuştu.
Rusya lideri Putin, AB ülkelerinin egemenliklerini önemli ölçüde yitirdiklerinin altını çizerek şunları söyledi: “Bu ülkelerin liderleri görünüşte kahraman de Gaulle gibi, ancak pratikte işbirlikçi Petain gibi davranıyorlar. Macaristan ve Slovakya başbakanları Viktor Orban ve Robert Fico gibi istisnalar, Rusya yanlısı politikacılar değil. Onlar sadece ulusal çıkarlarını koruyor.”
Ukrayna ile NATO arasında yakın zamanda imzalanan anlaşmaya da değinen Rusya Devlet Başkanı, NATO’nun Ukrayna’yı birliğe dahil ederek Rusya sınırlarına yaklaşma konusundaki dizginsiz arzusunun mevcut trajedilere yol açtığını söyledi. Putin, sekiz yıldır Donbass’ta yaşanan kanlı olayların da şu anda yaşanılan trajedilerin kaynağı olduğuna dikkat çekerken, “Bununla birlikte NATO’nun sınırlarımıza doğru dizginsizce sızma isteği ve Ukrayna’nın NATO’ya alınması ile ilgili çabalar da bu trajediye yol açtı. Bizi bu önlemleri almamız için çok zorladılar” ifadelerini kullandı.
Ayrıca mevcut trajedilerin nedenlerinden birinin Avrupa ülkelerinin garantisi altında muhalefetle yapılan anlaşmalara aykırı olarak eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in devrilmesi olduğunu da anımsatan Rus lider, Batı’daki pek çok insanın Rusya’nın her şeyi doğru yaptığına inandığını, geleneksel değerleri koruma konusunda çok sayıda destekçisinin olduğunu aktardı. Putin, “Yalnızca Alman şehirlerinde değil, aynı zamanda dünyanın diğer bölgelerinin yanı sıra Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki birçok şehirde de birçok insanın her şeyi doğru yaptığımıza inandığını biliyorum” ifadelerini kullanırken, Rusya’nın başkalarına tecavüz etmeden kendi ulusal çıkarları için savaşmaktan korkmadığını ve bunun desteklendiğini vurguladı.
New York Times gazetesi muhabiri, Batılı medya kuruluşlarının temsilcilerinin neredeyse bir yıldır bu tür etkinliklere katılamadığını söyleyerek bugünkü programda bulunmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Buna karşılık Rusya lideri, esprili bir tutumla bunun sorumlusunun Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov olduğunu söyledi. Peskov gülerek karşılık verirken Putin, “Ben açık ve demokrat görüşe sahip biriyim” diye ekledi.