Fransız Caesar topları Erivan yolunda: Azerbaycan sert tepki gösterdi, Erdoğan Paşinyan’la görüştü
Gübre Fabrikaları'nın hisseleri günlerdir paraşütsüz düşüyor. Manipülatörlerin kredili alım yapan bir rakiplerini satışa zorlamaları bu hisseyi çökertti. Ancak olan da 'devletin şirketi' deyip bu hisseden alan küçük yatırımcıya oldu.
Borsada garip şeyler oluyor. Spekülaktör ve manipülatörlerle ilgili bazı hisse senetleri günlerdir taban oluyor, yani her gün yüzde 10 düşüyor. Dün borsada yaşananlarla ilgili sekiz kişi gözaltına alındı. Gözaltıların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki “Sermaye piyasalarını manipüle etmeye çalışan tamahkârlara meydanı boş bırakamayız” sözlerinin ardından gelmesi dikkat çekici. Operasyonların süreceği konuşuluyor.
İşin aslı, borsada meydan yıllardır boş bırakılmış durumdaydı. Siyasetçiler ve bürokratların da içinde olduğu büyük bir yağma düzeninin kurulduğu yıllardır konuşuluyordu. Kısacası öğleden sonra günaydın.
Geç de olsa “Meydan tamahkârdan temizlenecekse” iyi. Ama borsada kirli ilişkilerin öyle noktalara ulaştığı konuşuluyor ki, kamu otoritesinin bu işin sonuna kadar gideceğine inanmamız zor.
Borsada günlerdir taban olan hisselerden biri Gübre Fabrikaları (Gübretaş). Gübre Fabrikaları devletin gübre şirketi ve yüzde 75’i Tarım Kredi Kooperatifleri’ne ait. Borsa kaynaklarına baktığınızda bir de Oğuzhan Şahinkaya adlı küçük hissedarın payını görüyorsunuz. Şahinkaya bir zamanlar şirkette yüzde 9’a yakın paya sahipti. Bu oran şu anda yüzde 7’nin biraz üzerinde.
Gübre Fabrikaları’nın hissesi günlerdir taban gidiyor. Son bir haftadaki değer kaybı yüzde 40’ı geçti, son bir aydaki kayıp yüzde 53’ü buldu. Yani “Devletin şirketidir… Stratejik sektörde faaliyet gösterdiğine göre geleceği parlaktır… Üstelik altın madeni de var” diye bu hisse yatırım yapan on binlerce küçük yatırımcının parası yarısı göz açıp kapayıncaya dek buhar oldu. Bu nasıl oldu?
Görünürdeki neden şirketin sermaye artırımı başvurusunun Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylanmaması. Gübre Fabrikaları geçen haziran ayında yüzde 300 oranında sermaye artırımı için SPK’ya başvurmuştu. SPK 18 Aralık’ta bu başvuruyu reddetti. Red gerekçesi Gübre Fabrikaları’nın İran’daki iştiraki Razi Petrokimya hakkında süren bir dava için bilançoda karşılık ayrılmamış olmasıydı. Bu karardan sonra Gübre Fabrikaları’nın hissesi borsada taban gitmeye başladı, yani her gün yüzde 10 değer kaybetti. Düşüş durmuş değil, hisse dün de taban kapattı. Gübre Fabrikaları’ndaki küçük yatırımcılar şu anda bir kabus yaşıyor.
Bir hisse sermaye artırımı başvurusu reddedildi diye değerinin yüzde 50’sini yitirir mi? İşin içinde başka iş olduğu açık. İddiaya göre işin içindeki iş yukarıda küçük hissedar olarak gördüğümüz Oğuzhan Şahinkaya’nın yüklü kredi kullanarak aldığı hisseler. Sermaye artırımının reddinin ardından hissede serbest düşüş başlayınca kredi kullandığı aracı kurumlar Şahinkaya’yı zararına da olsa elindeki hisseleri satmaya zorladı. Bu da hissede çöküşe yol açtı.
Şahinkaya bu süreçte yüz milyonlarca liralık satış yaptı. Bunu Şahinkaya adına kurulan yatırım fonlarındaki erimeye bakarak izlemek mümkün. Şahinkaya adına kurulu üç özel fon (Yasal fon) var. Inveo Portföy’ün “Şahinkaya 1 Hisse Senedi Serbest Fonu”nun büyüklüğü bir zamanlar 367 milyon liraydı, dün itibarıyla 17 milyon lira kalmıştı, yani 350 milyon lira eridi!
Şahinkaya adına kurulu iki fon daha var. Üç fondaki toplam kayıp 1 milyar lirayı geçmiş durumda.
Dediğim gibi görünürdeki neden şirketin sermaye artırımı başvurusu reddedilince Şahinkaya’nın kredili pozisyonlarını kapatmak için satışa geçmesi. Ama mesele acaba bu kadar basit mi? Yoksa Şahinkaya ve çevresindekiler ile başka borsa grupları arasında bir savaş yaşanıyor ve filler tepişirken çimenler, yani küçük yatırımcı mı eziliyor?
Gübre Fabrikaları’nda yaşananlara dair daha önce bir dizi yazı kaleme alan Bahadır Özgür bugün Gazete Duvar’da şöyle diyor: “Dikkat çeken noktalardan biri SPK’nın kararı 7 Aralık 2023 günü yaptığı toplantıda alması. Yani arada 11 gün var. Elinde yüklü miktarda Gübretaş hissesi bulunan birilerini avlayacaksanız eğer, mükemmel bir fırsat.”
Oğuzhan Şahinkaya devletin şirketinde nasıl yüzde 8’den fazla paya ulaşmıştı? Dediğine göre bunu “matematiğin gücüyle” yapmıştı. Gübre Fabrikaları’nın hisselerini henüz 3 lirayken almaya başladığını bir zamanlar ballandıra ballandıra anlatıyordu. Böyle böyle yüzde 8.76’lık paya ulaşmıştı. Bu pay Şahinkaya’yı 2.5 milyar liraya yakın servetin sahibi yapmıştı. Masal gibi öyle değil mi?
Yoksa masal mı? Borsa koridorlarında Şahinkaya’nın başından beri kimi güçlü ve nüfuzlu isimlerle işbirliği içinde hareket ettiği söyleniyordu. Böylece Gübre Fabrikaları’yla ilgili istenen kararlar çıkarılabilmişti.
Gübre Fabrikaları’nın hisse değerini katlayan gelişmelerden biri, Söğüt’teki arazisinde 3.5 milyon ons yani tam 6 milyar dolarlık altın bulunduğu haberiydi. Bu maden önce işletilmesi için Koza Altın’a verilmiş, sonra bu sözleşmenin feshi için dava açılmış ve dava çok uzamadan Gübre Fabrikaları lehine sonuçlanmıştı. İddialara göre altın madeniyle ilgili sürecin (Madenin kendisi dahil) tüm aşamaları dikkat çekiciydi. Bu süreçte Gübre Fabrikaları’nın hissesi katlanmış, piyasa değeri 3.5 milyar dolara çıkmıştı.
Gübre Fabrikaları’nın piyasa değeri katlanırken hisselerini ucuz fiyattan toplayanlar, başta Oğuzhan Şahinkaya olmak üzere büyük bir servete kavuştular. Ama yine iddialara göre bu süreçte başka grupların ayaklarına bastılar. Gübre Fabrikaları’nın son sermaye başvurusunda Şahinkaya’nın çok yüklü kredi kullandığını bilenler bu fırsatı kaçırmak istemedi.
Kısacası yine aynı hikaye, filler tepişti, küçük yatırımcı ezildi.