Çocuk parkında bıçak ve tahralı cinayet
İran'da 1979 devriminden bu yana gerçekleşen en ölümcül katliam olarak kayıtlara geçen Kirman'daki bombalı saldırıları IŞİD üstlendi.
3 Ocak 2020’de ABD güçleri tarafından öldürülen İranlı general Kasım Süleymani’nin memleketi Kirman’daki anmasında mezarı yakınında meydana gelen ve 80’den fazla kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıları Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) üstlendi.
Örgütün medya kanalı El Furkan patlamaların üzerinden 24 saatten daha uzun bir süre geçtikten sonra bir açıklama yayınlayarak iki intihar bombacısının Süleymani suikastının dördüncü yıldönümü için toplanan “Şii kalabalığı” hedef aldığını aktardı. Kanaldan yapılan ve Kuran’daki bir ayete atıf içeren “Onları Nerede Bulursanız Öldürün” başlıklı açıklamada iki bombacının adı verilerek “ölü liderleri” Süleymani’nin mezarı yakınında toplanan “müşrikleri” hedef aldıkları belirtildi.
ISIS claims responsibility for deadliest attack in Iran since 1979 revolutionhttps://t.co/7gka1bnh9w
— MSN News (@MSNNews) January 4, 2024
Açıklamada bir kanıta yer verilmedi ve patlamalarla ilgili bilgiler İran medyasının verdiği bilgilerden farklıydı. IŞİD tarafından verilen ölü sayısı da İranlı yetkililer tarafından bildirilene göre ciddi ölçüde daha yüksekti. İran başlangıçta saldırıların arkasında İsrail ve ABD’nin olabileceğini söylemişti.
Daha sonra örgütün haber kaynağı Amaq’ta da saldırılardan sorumlu olduğu söylenen iki maskeli adamın yer aldığı görüntüler paylaşıldı. Haberde ilk intihar bombacısının patlayıcı kemerini insanların toplandığı bir yerde patlattığı, ikinci bombacının ise yaklaşık 20 dakika sonra üzerindeki patlayıcıları infilak ettirdiği belirtildi.
IŞİD saldırganları “Ömer el Muvahhid” ve “Seyfullah el Mücahid” olarak adlandırdı. Bu isimler saldırganların İranlı mı yoksa yabancı mı olduğunu tespit etmeyi zorlaştıran bilindik isimler.
İslam’ın Şii mezhebini “sapkın” olarak gören IŞİD daha önce de İran’daki türbeleri ve dini mekanları hedef almıştı. IŞİD aynı zamanda Şii milisleri yıllarca Irak’ta örgüte karşı savaşan İranlı general Süleymani’nin 2020’deki ölümünü memnuniyetle karşılamıştı.
Daha önce Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin siyasi yardımcısı Muhammed Cemşidi İsrail ve ABD’yi suçlamıştı. Ancak ABD, İsrail’in olaya karıştığına dair hiçbir belirti olmadığını söylemiş ve Washington’un olayda parmağı olduğu yönündeki iddiaları reddetmişti.
Birçok Ortadoğu gözlemcisinin de o dönemde söylediği gibi İsrail’in İran’da çalışma şekli bu değildi. İsrail’in istihbarat teşkilatı Mossad tarafından düzenlendiği düşünülen saldırılar genellikle önde gelen nükleer bilim adamlarına ya da askeri şahsiyetlere yönelik hassas hedefli suikastlar olmuştu.
Devlet haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre çarşamba günü meydana gelen patlamalarda en az 84 kişi öldü ve 284 kişi yaralandı. Bu saldırılar 1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana İran’da meydana gelen en ölümcül saldırı olmuştu.
İran dini lideri Ali Hamaney dün yaptığı yazılı mesajda Kirman’daki saldırıyı yapanların ve yaptıranların sert bir yanıtla karşılaşacağını söylemişti.
“İran halkının kötü ve cani düşmanları bir kez daha facia yaratarak Kirman’da şehit kabirlerinin mis kokulu atmosferinde çok sayıda değerli insanımızı şehit ettiler” diyen Hamaney saldırganlara tolerans gösterilmeyeceğini belirtmiş ve şöyle demişti:
“Hem masumların kanına bulanmış eller, hem de onları bu yanlışa sürükleyen yozlaşmış ve fesat beyinler, bundan sonra baskıların ve adil cezaların kesin hedefi olacaktır. Bilsinler ki bu felaketin karşılığı Allah’ın izniyle çok sert olacaktır.”
Şahlık rejiminin son şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin oğlu olan İran Veliaht Prensi Rıza Pehlevi de sosyal medyadan saldırılara ilişkin paylaşımda bulundu.
Yaptığı paylaşımda Pehlevi “IŞİD grubunun Kirman’da gerçekleştirdiği terör saldırılarında aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda vatandaşın öldürülmesi, bir yandan cihatçı İslamcılığın yamyamlığının, diğer yandan (İran) İslam Cumhuriyeti’nin beceriksizliğinin ve değersizliğinin göstergesidir. IŞİD ve İslam Cumhuriyeti, köktendinci terörizm madalyonunun iki yüzüdür” dedi.
“İslam Cumhuriyeti, destekçileri için bile bir ölüm ve sefalet makinesidir” diyen Pehlevi açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu rejim, İran halkının çoğunluğunu oluşturan muhaliflerini katletmek, terörize etmek ve bastırmakla kalmıyor, aynı zamanda az sayıdaki destekçisinin güvenliğini de sağlayamıyor. Rejim kurtulmakla özgür ve müreffeh bir İran’da daha iyi ve güvenli bir yaşam mümkün.”
کشته شدن تعداد زیادی از شهروندان ازجمله کودکان در انفجارهای تروریستی کرمان به دست گروه داعش، نشانه دیگری از مرگخویی و آدمخواری اسلامگرایی جهادی از یکسو، و بیکفایتی و بیلیاقتی جمهوری اسلامی از سوی دیگر است. داعش و جمهوری اسلامی دو روی سکه تروریسم بنیادگرایانه اسلامی هستند.…
— Reza Pahlavi (@PahlaviReza) January 4, 2024