HüdaPar Genel Başkanı: Bu meydan Kürtleri inancından uzaklaştırmak isteyenlere bir mesaj
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı tarikatlar raporunda, Hizbullah'ın varlık nedeni olarak, laik rejime karşı mücadele gösterilirken, örgütün, propaganda alanının daha iyi olması gerekçesiyle HÜDAPAR'ı kurduğu belirtildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2019’da ortaya çıkan tarikatlar raporunda, Cumhur İttifakı’nın olası katılım için görüşmeler yürüttüğü Hüdapar’ın yasadışı Hizbullah örgütüyle bağlantılı olduğu yönünde yapılan tespitler 4 yıl sonra yeniden gündeme oturdu.
Cumhur İttifakı’yla yaptığı görüşmenin ardından ittifaka katılacağı iddiaları, Hüdapar’ın Hizbullah ile ilişkilerini tekrar gündeme gelmişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Yönelişler” başlıklı raporda, Hizbullah ve Hüdapar’ın bağlantılı olduğuna dair cümleler var. Raporun “Mustazaflar Hareketi (Hizbullah)” başlığı altında Hüseyin Velioğlu’nun kurucusu olduğu Hizbullah’ın, 1991-2001 arasında şiddete başvurarak yasadışı kimliğe büründüğü belirtilirken örgütün Beykoz Operasyonu sonucu dağıtıldığı vurgulandı.
Raporda ulaşılan diğer tespitler şöyle:
2004’te Mustazaflarla Dayanışma Derneği’nin kurulmasıyla Hizbullah sempatizanlarının tekrar toplandı.
Örgüt, devleti hak yoldan saptıran ve İslamlaştırılması gereken savaş alanı kabul ediyor.
Dernek, 2012’de Hizbullah’ın devamı olduğu gerekçesiyle kapatıldı.
Hizbullah ve Hüdapar arasındaki bağlatıya da değinilen raporda, ilişkiye dair “propaganda imkânının daha iyi olduğu” gerekçesiyle Hüdapar’ın kurulduğu söylendi.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine göre raporda, “Gayri İslami, laik, Kemalist zulüm rejimine karşı mücadeleyi varlık nedeni gördüğü” vurgulanan örgütün, ümmetçi fikirleri olduğu, Kürtçenin resmi dil olmasını savunduğu, İslam’ın hâkim olmadığı tüm rejim ve yönetimleri gayri İslami kabul ettiği, yüze ulaşan sayıda dernekleri bulunduğu kaydedildi.