Jethro Tull, Medvedev’in sevgisine karşılık vermedi

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik giriştiği işgalin politik ve ekonomik etkileri kadar kültür-sanat alanındaki yansımaları da bir hayli ilginç seviyelere ulaşmış durumda. İşinden kovulan sanatçılar, ismi değiştirilen tablolar ve edebiyat bölümünde müfredattan çıkarılan Dostoyevski’nin ardından konuşulacak bir hamle de rock efsanesi Jethro Tull’dan geldi.

“Rusya’yı ziyaret etmem pek olası değil” açıklaması yapan Jethro Tull’ın beyni Ian Anderson’ın bu açıklamasının detaylarına geçmeden önce Doğu Avrupa ve Rusya’da rock müziğinin gördüğü rağbete dair tarihsel bir parantez açmakta fayda var. Bir vesileyle herhangi bir Doğu Avrupa ülkesine gittiğinizde bindiğiniz taksinin radyosunda sizi sıklıkla 80’lerin hit rock klasiklerinin karşıladığına tanık olacaksınız. Öte yandan rock müziğin babaları olarak adlandırabileceğimiz grupların turne programında mutlaka bu coğrafyanın önde gelen kentlerinin yer aldığını da hatırlatmakta fayda var. Öyle ki yeri geldiğinde Londra’da bulamayacağınız klasik rock plaklarına Varşova, Budapeşte, Kiev veya Moskova’da denk gelmeniz olası.

O değişim rüzgârlarından eser yok şimdi

Haydi filmi biraz daha geriye sarıp 1989 ve 1991 yıllarına gidelim. “Moskova’yı Gorki Parkı’na kadar takip ediyorum / Değişim rüzgarını dinliyorum / Bir Ağustos yaz gecesi, askerler geçiyor” Scorpions’ın ‘Wind of Change’ ile bir devrin sona erdiğini bu sözlerle anlatıyordu. Grup, Sovyetler’de konser veren ilk batılı topluluktu. Alman grubu 1991’de bir diğer tarihi organizasyonla Amerikalı Metallica konseri takip etmişti. Metallica’nın bu konserine tahminen bir milyon altı yüz bin kişi katılmıştı. Rock kültürüne böylesi bir ilginin yaşandığı topraklar buralar. Öyle ya rahmetli başkan Boris Yeltsin’in rock’n’roll dansını kim unutabilir?

Boris Yeltsin’e dair en unutulmaz anlardan biri rock’n’roll dansı yapmasıydı.

Putin ve Medvedev Scorpions ile Metallica’nın konserlerinde Moskova’da mıydı, bilmiyoruz. Ama her ikisinin de rock müziği özel olarak da Jethro Tull’ı sevdiklerini biliyoruz. Eski Rusya Devlet Başkanı ve yeni ikinci adamı Medvedev, Jethro Tull hayranlığını sık sık dile getiren isimlerden biri. Bill Clinton’ın Bruce Springsteen ve Bon Jovi sevgisi muhtemelen bu denli derin değildir. Lady Diana-Elton John dostluğu ve prensesin, müziğin efsane ismine duyduğu hayranlık da hafızalarda canlılığını koruyor.

Anderson sevgiye karşılık vermedi

1967’den beri rock müzik için çok şeyler yapan progresif seslerde çığır açan Jethro Tull ise Medvedev’in bu ilân-ı aşkını önce görmezden geldi sonra da reddetti. Medvedev’in gruba karşı beslediği derin hayranlık hakkında görüşleri sorulan Jethro Tull’ın her şeyi Ian Anderson:“Onun batı rock müziğine olan ilgisinden gurur duyabilecek herhangi birinin aptal olduğunu düşünüyorum” diyor. Hızını alamayan Anderson açıklamasında el de artırıyor: “Bir daha Rusya’ya gitme olasılığımın çok düşük olduğunu düşünüyorum, bu da beni üzüyor çünkü orada gerçekten ateşli hayranlarım ve arkadaşlarım olduğunu biliyorum.”

Anderson’ın kızgınlığından sadece Medvedev değil Rus halkı da nasibini alıyor: “Rus halkının büyük çoğunluğunun hala açıkça Vladimir Putin’i ve Ukrayna’nın işgalini desteklediğini kabul etmek zorundasınız. Bu, oraya sadece hayranlarımıza çalmak için gittiğimizi söyleyebileceğimiz noktanın biraz ötesine geçiyor.”

Gorillaz, Green Day gibi toplulukların Moskova konserlerini iptal dalgasına geçen yıl Jethro Tull da katılmıştı. Ukrayna’da binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan Rus işgali sürerken bu konserlerin gerçekleşebilmesi zaten pek de gerçekçi bir düşünce olmazdı. 2011’de Deep Purple’ı Kremlin’de ağırlama şerefine nail olan Medvedev muhtemeldir ki böyle bir şansa en azından yakın bir gelecekte erişemeyecek.

Yok artık! Putin’e benziyor diye 600 yıllık tabloya sansür iddiası