Çin’de dört Amerikalı akademisyen bıçaklandı
Covid-19 kısıtlamalarının geçen yılın sonunda kaldırılmasının ardından büyümeyi teşvik etmeye yönelik politikaların uygulanmasıyla birlikte Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir performans göstererek yüzde 4,5 büyüdü. Beklentiler yüzde 4 büyümesi yönündeydi.
Çin Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde Çin ekonomisi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 büyüdü. Ekonomistler yüzde 4 büyüme bekliyorlardı. 2022’nin son çeyreğinde büyüme yüzde 2,9 olmuştu. 2023 ilk çeyrekte gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,2 büyüdü. GSYH ilk çeyrekte, 2022’nin son çeyreğine göre yüzde 2,2 artarken, Covid-19 kısıtlamalarının geçen yılın sonunda kaldırılmasının ardından büyümeyi teşvik etmeye yönelik politikaların toparlanmaya pozitif ivme sağlandığı gözleniyor.
ING’nin Çin baş ekonomisti Iris Pang, 2023’ün tamamı için büyüme hedefini yüzde 5 olarak belirleyen Çin hükümetinin bu hedefe ulaşmak için altyapı yatırımlarına hız vermesi gerektiğini söyledi. İkinci çeyrek için GSYH büyüme tahminini yüzde 6 olarak ortaya koyan Pang, 2023’ün tamamı için büyüme tahminini yüzde 5 olarak koruduğunu da ifade etti.
Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, gelecek 5 yılda küresel büyümeye en büyük katkı Çin’den gelecek. Tahminlere göre Çin’in büyümeden aldığı pay ABD’nin 2 misli olacak. Bloomberg’in geçen hafta IMF tarafından açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm raporundan derlediği verilere göre, Çin 2023-2028 döneminde küresel büyümeden yüzde 22,6’lık pay alacak. Çin’i yüzde 12,9’luk payla Hindistan, yüzde 11,3 ile ABD takip edecek. Toplam küresel büyümenin yarısından fazlasını Çin, Hindistan, ABD ve Endonezya karşılayacak. G7 ülkeleri olan Almanya, Japonya, İngiltere ve Fransa da büyümeye en büyük katkıyı sağlayacak 10 ülke arasında bulunuyor. ‘BRIC’ olarak bilinen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in 2028’e kadar büyümeye yaklaşık yüzde 40 katkısı olacağı tahmin ediliyor.