Uranüs’ün iki uydusunda okyanus olabilir
BM Genel Kurulu'nda Ukrayna savaşı, gıda krizi ve küresel güvenlik sorunları gibi konular ele alınsa da 69 ülke kritik bir anlaşmaya da imza attı. Okyanusların selameti için atılan bu imzanın yürürlüğe girmesi için ufak bir adım daha gerekiyor: İmzacı ülkelerin meclislerinden geçmesi.
Dünya okyanuslarını korumaya yönelik yeni bir Birleşmiş Milletler (BM) anlaşması, çarşamba günü 67 ülke tarafından imzalandı. Böylelikle aşırı avlanma ve insan kaynaklı diğer faaliyetler nedeniyle sorunların hakim olduğu deniz ortamlarına verilen zararı tersine çevirme çabalarında yeni bir adım atıldı.
Açık denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin korunmasını amaçlayan küresel bir anlaşma zaten mart ayında kabul edilmiş, haziran ayında ise Birleşmiş Milletler tarafından resmen onaylanmıştı. Bu anlaşmanın imzalanması, 2030 yılına kadar dünyanın kara ve denizlerinin yüzde 30’unun korunması hedefine (’30’a 30′ hedefi de deniliyor) ulaşılması için önemli bir adım olarak görülüyor.
BM Genel Kurulu’nda çarşamba günü 70’e yakın imza toplansa da anlaşmanın yürürlüğe girmesi için ülkelerin meclislerinin onayı gerekiyor. Greenpeace International’ın geçici idari yöneticisi Mads Christensen, imzaların ’30’a 30′ hedefine ulaşılması için gereken ivmenin korunasına yardımcı olacak ‘güçlü bir sinyal’ olarak nitelendirerek, “Ancak bu imza tamamen sembolik. Şimdi politikacıların anlaşmayı yurtlarına taşıması ve rekor seviyede onaylatması gerekiyor” dedi.
Anlaşma balıkçılığın yasaklanması, okyanus koruma alanlarının yaratılması ve açık denizlerdeki insan faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesinin yapılması gibi maddeler içeriyor. Uluslararası Doğa Koruma Birliği, anlaşmayı başlatmak için 500 milyon dolar fon gerekeceğini ve özel uygulama ile kapasite geliştirme alanları için yılda 100 milyon dolar ek yardıma ihtiyaç olabileceğini tahmin ediyor.
Okyanuslar yıllardır aşırı avlanma tehdidi altında, şimdi bunlara hızla artan sıcaklıklar da eklendi. Ayrıca okyanus derin deniz madenciliği ve okyanusun karbondioksit emme kapasitesini artırmak için yürütülen jeomühendislik faaliyetleri sebebiyle ortaya yeni tehditler çıkabilir.
Çevre grupları, ’30’a 30′ hedefine ulaşılabilmesi için anlaşmanın en geç 2025 yılına kadar tamamen yürürlüğe girmesi gerektiğini söylüyor. Dünya Doğa Fonu’ndan okyanus uzmanı Jessica Battle, “Okyanus bekleyemez. Son 20 yılda okyanusun durumunu iyileştirmek için anlaşma hazırlandığına göre kaybedecek en ufak bir zamanımız kalmadı” vurgusunda bulunuyor.