Depremde 84 hayvanı öldü, telafi başvurusu yılan hikayesine döndü
Prof. Dr. Erdoğan Uzlu, FIP'in kedilerde görülme oranının yüzde 30'lardan yüzde 90'a yükseldiğini söyledi. Prof. Dr. Uzlu "Şu ana kadar kediden insana ya da insandan kediye bir bulaşın söz konusu olmadığı, bu konuda tanımlanmış bir vaka olmadığı görüldü" dedi.
Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Uzlu, kedilerde de görülen koronavirüse dikkat çekti. Koronavirüsün hayvanlar üzerindeki etkilerinin bilindiğine değinen Prof. Dr. Uzlu, “Özellikle endüstriyel hayvancılıkta, buzağılarda, yine pet hayvancılığında, evcil hayvanlarda köpekler ve son yıllarda artan bir sıklıkla kedi popülasyonunda, kediler üzerinde yine aynı aileden olan koronavirüsün yaratmış olduğu değişik hastalıkların, farklı hastalık belirtilerinin veya hastalık tablolarına oldukça aşinayız” dedi.
Koronavirüsün mutasyonu sonucu kedilerde kalıcı hasara neden olan veya ölümle sonuçlanabilen FIP görüldüğünü dile getiren Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Uzlu, FIP’in kedilerde görülme oranının yüzde 30’lardan yüzde 90’a yükseldiğini açıkladı. Prof. Dr. Uzlu, şunları söyledi:
Koronavirüs, RNA virüslü bir aile. Bu kendisine birtakım avantajlar sağlıyor. Hastalık özellikle kedilerde mutasyonel bir güce sahip. Diğer hayvan türlerinde basit ishale sebep olabilen bu virüs, kedilerde de basit bir ishale sebep olabileceği gibi mutasyona uğrayarak, kan hücrelerinin içerisinde organlarda sıvı toplanması, organ yetmezliği, organ tutulumu gibi ölümcül bir hale gelebiliyor. Son yıllarda sosyal yaşantımızda evlerde kedi nüfusumuz çok arttı. Pandemiyle birlikte bu nüfus katlandı. Ev korunaklı gibi görünse de bu hayvanlarda da koronavirüs ve koronavirüsün mutasyonu sonucunda ortaya çıkabilen FIP vakaları sıklıkla artış göstermeye başladı.”
FIP hastalığıyla ilgili dünya genelinde farklı çalışmalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdoğan Uzlu, “Dünyanın çok gelişmiş Avrupa ülkelerinde, Amerika kıtasında veya Avustralya’da yapılan çalışmalarda, bazı ülkelerde özellikle iki yaşın altındaki kedilerdeki koronavirüs yaygınlığının yüzde 30’lardan, yüzde 90 seviyelerine kadar çıktığı tespit edildi. İki yaşın altındaki genç kedilerde de görüldüğü ortaya çıktı. Koronavirüsün vücuda girdikten sonra bağırsaklarda basit ishal, ateş gibi basit bir şekilde hastalığı geçirme şansı varken, bazı kedilerde mutasyona uğrayarak ölümcül bir hastalık tablosuna yol açabiliyor. Özellikle ishalle seyreden vakalarda ölüm oranı artabiliyor. Kedilerde yayılımının fazla olması dikkat çekiyor” dedi.
Koronavirüsün, Alfa, Beta, Gama, Delta olarak dört tane ana genetik farklı kiti olduğunu söyleyen Prof. Dr. Uzlu, insanlarda ve hayvanlarda görülen koronavirüsün birbirinden tamamen farklı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Uzlu, “Kedi sayısının fazla olduğu durumlardan birbirlerine hastalığın daha sık bulaştırdıkları görülse de evde tek başına yaşayan kedilerde koronavirüs ya da FIP vakaları bildirildiği biliniyor. Kediler bu hastalığı atlatsa da ortalama 18 ay taşıyıcı olduğu görünüyor, taşıyıcılığı ömür boyu da sürebiliyor” diye konuştu.