İsrail’in kanlı rehine kurtarma operasyonunda bilanço: Dört kişi için 274 Filistinli öldürüldü
Avusturya Başbakanı Nehammer ile görüşen Erdoğan, görüşme sonrası basın açıklaması yaptı. İsrail-Filistin savaşına dair de konuşan Erdoğan, Amerika'ya TSK SİHA'sının düşürülmesi üzerinden tepki gösterdi. Erdoğan, Amerika'nın politikalarının Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiğini söyledi.
Avusturya Başbakanı Karl Nehammer dün Türkiye’ye resmi ziyarette bulundu. Bu, 22 yıl sonra Avusturya’dan şansölye düzeyinde ilk ziyaret olduğu için önemliydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Nehammer ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde baş başa görüştü, görüşme sonrasında da basına açıklama yaptı. Erdoğan Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen ve Nehammer ile tesis ettikleri samimi diyaloğun Türkiye-Avusturya ilişkilerinde yeni bir dönemin açılmasını sağladığını söyledi. Erdoğan, Nehammer’in 1 Ekim’de yaşanan terör saldırısı sonrasında terörü kınayan ve Türkiye’ye destek beyan eden açıklamaları için de teşekkür etti.
Türkiye’nin düzensiz göçle mücadelede öncü konumunda olduğunu ve bunun Avrupa’nın güvenliğine sunduğu katkıların herkesçe bilindiğini ifade eden Erdoğan “İçişleri Bakanlarımız da ikili görüşmelerinde hem bu alandaki işbirliğini hem de terörle mücadeleyi ele aldı” dedi. Türkiye ile Avusturya arasındaki ticari ilişkilerin olumlu seyrettiğine değinen Erdoğan “Bu yıl 4 milyar doları aşmasını beklediğimiz ikili ticaret hacmimizi 5 milyar dolara çıkarma hedefi üzerinde durduk. Mevcut potansiyelimizin bu rakama da kısa sürede ulaşmamızı temin edeceğine inanıyorum. Avusturya’nın Türkiye’ye yaptığı doğrudan yatırımlar 11 milyar dolara yaklaşmıştır. Türkiye’nin de Avusturya’daki doğrudan yatırımları 716 milyon dolardır. Sayın Şansölye’nin bugünkü iş formuna katılarak iş insanlarımızla doğrudan temas sağlaması da güzel bir teşvik unsurudur” diye konuştu.
Erdoğan Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda da temasları ilerletme konusunda Türkiye’nin samimi olduğunun bilindiğini, ancak aynı yaklaşımı Avrupa Birliği’nden göremediklerini söyledi. Avrupa’nın bütünleşmesinin ancak Türkiye’nin bütünlüğe tam üyeliğiyle mümkün olacağını belirten Erdoğan “Bu noktada tam üyelik dışındaki hiçbir alternatifi kabul etmeyeceğimizi özellikle vurguladık” dedi.
Erdoğan, Nehammer ile Ortadoğu ve Rusya-Ukrayna savaşındaki gelişmeleri de ele aldıklarını belirterek “Ortadoğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai çözüme kavuşturulması ile mümkündür. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğe haiz, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda geç kaldığımız her gün, maalesef bölgemiz çatışma, kan ve gözyaşı girdabından kurtulamayacaktır. Bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları daha da derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi şart” dedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Malezya Başbakanı Enver İbrahim ile bölgedeki son durumu ve gelişmeleri ele aldıklarını anımsatan Erdoğan, bölgede etkili tüm aktörleri barışın sağlanması için sorumluluk almaya çağırdı. “Ateşe benzin dökmenin, hele hele sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almanın kimseye bir faydası olmaz” diyen Erdoğan, Gazze’ye iki gündür çok ağır bombardıman yapıldığına dikkat çekti ve insani yardımların bölgeye ulaşması çalışmalarının sürdüğünü, Türkiye’nin çatışmaların durması ve gerilimin düşmesi için elinden geleni yapacağını sözlerine ekledi.
“Ukrayna’da savaşın sonlandırılması için diplomasinin ve müzakerelerin öneminin altını çizdim. Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden canlandırılmasına yönelik bugüne kadarki çalışmalarımıza dair bilgiler verdik. İkili ve bölgesel konular hakkındaki işbirliğimizin önemini ve yakın diyaloğu sürdürme konusundaki kararlılığımızı karşılıklı olarak vurguladık” diyen Erdoğan bugünkü görüşmelerin Türkiye, Avusturya ve bölge için hayırlara vesile olmasını dileyerek ziyareti için Nehammer’e teşekkür etti.
İsrail ile Hamas arasındaki savaşla ilgili olarak bölge hakkında karar verirken adil olunması gerektiğini söyleyen Erdoğan “Hamas’ın kaybı nedir? İsrail’in kaybı nedir? Buna baktığımız zaman ortada ciddi bir kayıp sadece Hamas’ın benim son aldığım bilgiler 750 civarında ölü, 2 bin civarında yaralı var. Bugünkü rakamları henüz alamadım. Ama bunun karşılığında İsrail tarafında da yine ölümler, yaralılar vesaire var. Fakat buraya nasıl geldik, bu bir günde mi oldu? Yıllardır bu işin ne yazık ki bir bedeli oldu ve yıllardır buralarda sürekli olarak bu ölümlerle karşı karşıya kalındı” dedi. Şu anda Gazze’ye su verilmediğinin altını çizen Erdoğan “Hani insan hakları?” diye sordu ve “Elektrik yok, verilmiyor. Hani insan hakları? İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde siz suyu kesemezsiniz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde elektriği kesemezsiniz. Şu anda düşünebiliyor musunuz, Gazze’de acaba hastaneler ne durumda? Çalışıyor mu? Maalesef. Ama acımasızca ibadethaneler, hastaneler, hepsi vuruluyor. Bunlar yapılırken kimse bir şey söylemiyor” diye konuştu.
Erdoğan 6 Ekim’de ABD’nin Suriye’de TSK’ya ait SİHA’yı düşürmesine de değindi ve ABD’ye önceki gün yaptığı açıklamaya benzer şekilde ama daha sert yüklendi. Erdoğan önceki gün “Bu olay milli hafızamıza kayıt edilmiştir, vakti saati geldiğinde gereği muhakkak yapılacaktır” demişti. MHP lideri Devlet Bahçeli de dün “Ayak oyunlarına lüzum yoktur. Amerika insansız hava aracımıza resmen ateş açmıştır” diyerek sert bir açıklama yapmıştı.
Erdoğan dün ise ABD’nin İsrail’e uçak gemisi gönderdiğini anımsatıp “Amerikan uçak gemisinin İsrail’de ne işi var, ne yapmaya geliyor? Buraya gelen uçak gemisinin etrafında bütün botlarıyla, uçak gemisindeki uçaklarıyla ne yapacak? Orada bütün Gazze’yi, etrafını vurarak, indirerek çok ciddi katliamlara adım atacak” dedi. Suriye’de şu anda Amerika’nın 20’nin üzerinde üssü olduğunu söyleyen Erdoğan “Bu üslerle ne yapılıyor, 23 üs, bütün bunları da bir değerlendirmek gerekmiyor mu? Ama Türkiye’nin bir insansız hava aracını ne yazık ki Amerika düşürüyor. İnsansız hava aracını Amerika düşürürken bu Türkiye şu anda NATO’da Amerika’nın ortağı değil mi? Beraber değil mi? Bunu neyle izah edeceğiz? Bunu neyle değerlendireceğiz? İşimize geldiği zaman ortak, işimize geldiği zaman bütün terör örgütlerini maalesef Amerika şu anda eğitiyor, yetiştiriyor, silahlandırıyor ve bunlarla da maalesef yine Suriye’de olsun, bu bölgede olsun, Ortadoğu’da olsun, buraları kan gölüne dönüştürüyor. Bunları da görelim ve ben zaten ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ kitabımı değerli dostuma da hediye ettim. Bu adil dünyayı kurmamız lazım. Başka çaremiz yok” dedi.
Erdoğan, Avusturyalı gazetecinin “Sayın Cumhurbaşkanı kriz bölgesinden birçok kişiyle, liderle görüştüğünüzü söylediniz. Tabii ki bu çatışmanın yayılmasını hiç kimse istemiyor. Bunu siz de dile getirdiniz. Siz tabii ki çaba gösteriyorsunuz aracılık yapma konusunda. Buradaki çatışmada endişe ne kadar büyük? Yani yayılma tehlikesi ne kadar büyük?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Doğrusu bu konuda endişemiz şu an çok büyük durumda. Yani bu işin bir haftada, 15 günde biteceği kanaatinde değilim. Onun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Onun için bölge liderleriyle olsun, dünya liderleriyle olsun, bu görüşmelerimizi yapıyoruz ve bu görüşmeleri yapmak suretiyle de acaba nasıl arabuluculuk yaparız, acaba bu savaşı nasıl durdururuz, bunun gayreti içerisindeyiz. Temennimiz o ki bir an önce bu savaşı durduralım ve bölge sükunete suhulete yeniden kavuşsun.”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaptığını açıkladı. iki lider, İsrail ve Filistin arasındaki kaygı verici çatışmalı sürecin seyrini ve gerilimin yayılmasını önleyici tedbirleri ele aldı. Görüşmede insani ihtiyaçların karşılanması amacıyla ne tür girişimlerde bulunulacağı değerlendirildi. Sivil yerleşimlerin hedef alınmasının kaygı verici olduğunu, bu tür girişimlerin Türkiye tarafından olumlu karşılanmadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin bölgede sükunetin sağlanması için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğini belirtti.
Erdoğan ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile de bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede İsrail-Filistin savaşı çerçevesinde atılabilecek adımlar ele alındı ve Türkiye’nin arabuluculuk çabalarıyla masum sivillere yönelik insani yardımların bölgeye ulaştırılması için yapılabilecekler değerlendirildi. Görüşmede orantısız saldırıların durumu daha fazla çıkmaza sürükleyeceğini söyleyen Erdoğan, tarafların itidalle hareket ederek fevri adımlardan uzak durmasının çok önemli olduğunu ifade etti.