Futbol tarihinde bir ilk: Messi’nin gözünden canlı yayın Tiktok’ta
Adrese teslim ucuz ürün satan Çinli iki e-ticaret şirketi Shein ve Temu, ABD’ye gümrük vergisiz ve az gümrük incelemesiyle girişe izin veren düzenleme sayesinde pazarda söz sahibi oldular, H&M gibi tekstil devlerinden fazla ciroya eriştiler.
Amerika Birleşik Devletleri’ne belirli bir eşiğin altında bir değerle ithal edilen belirli mallar ‘De minimis’ adı verilen bir muafiyet kapsamında, vergi ve harçlardan muaf olarak girebiliyor. Bu muafiyetin arkasındaki mantık, düşük değerli mallar üzerindeki vergileri toplamanın maliyetinin muhtemelen bu vergilerden elde edilen gelirden daha fazla olması ve bu da süreci parasal açıdan verimsiz hale getirmesi.
“De minimis” aslında sözlük anlamı olarak “ufak meseleler hakkında” demek. Yani kanunların ya da düzenlemelerin dış ticarette ufak meselelerle meşgul olmayacağı yönündeki yaklaşımın bir nevi kısaltılmış hali. Böyle olunca da ‘De minimis’in açtığı kapıdan gümrüksüz girip iş yapmak mümkün.
Ancak bu küçük kapı son yıllarda fazlasıyla işlek hale geldi. Ve sonunda da ithal edilen düşük değerli paketlerin ABD’ye gümrüksüz ve çok az gümrük incelemesiyle girmesini sağlayan yasa, indirimli ürünler satan Çin kökenli e-ticaret şirketleri Shein ve Temu’nun hızla büyümesini sağladı.
Değeri 800 doların altındaki paketler, ‘De minimis muafiyeti’ olarak bilinen basitleştirilmiş gümrük işlemleriyle gümrüksüz şekilde ABD’ye girebiliyor. Wall Street Journal gazetesindeki habere göre kanun yapıcılar ve bazı ABD’li şirketler De minimis düzenlemesinin Çinli şirketlerin vergiden kaçınmak için büyük ölçüde kullandıkları boşluk olduğunu söylüyorlar.
ABD Gümrük İdaresi’nin tahminlerine göre, 30 Eylül’de sona eren mali yılda ülkeye ‘De minimis muafiyeti’ kapsamında 2019’dakinin iki katı fazla paket girdi. 2018 yılında 411 milyon, 2019’da 503 milyon, 2020’de 636 milyon, 2021’de 722 milyon ve 2022’de 685 milyon olan paket sayısının 1 milyara çıkmış olması işin ne denli hızlı büyüdüğünü gösteriyor. Yapılan ayrı bir araştırma ise paketlerin yaklaşık üçte birinin iki Çinli şirketten, Shein ve Temu’dan geldiğini ortaya çıkardı. Bu iki ucuzluk aplikasyonu on milyonlarca Amerikalı tüketiciyi 4 dolarlık tişörtler, 10 dolarlık saç kurutma makineleri ve diğer ürünlerle cezbetmeyi başardı.
10 dolarlık üstler ve 15 dolarlık elbiselerin satışları, Çin’in Batı’ya ultra hızlı moda satan markası Shein’in piyasa değerinin, 2017’de ABD’de boy göstermeye başlamasından bu yana yükselmesini sağladı. Günde binlerce yeni tasarımı Amerikalı müşterilerinin adreslerine ulaştıran Shein ve Temu, milyonlarca sosyal medya takipçisini hedefleyen bir doğrudan satış modeline sahip.
Reuters’a göre, ABD’de halka arz için yatırım bankalarıyla görüşmelerini sürdüren Shein’in piyasa değeri 60 milyar doların üzerinde bulunuyor. Şirket 2022’de 22,7milyar dolarla yılların perakende devi H&M kadar ciro yapmış ve Zara’nın sahibi sektör lideri Inditex’i de neredeyse yakalamış.
Uzmanlara göre yavaşlamaya niyeti yok ve 2025 yılında cirosunu iki kattan fazla artırarak 58,5 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyor.
Yine Çinli olan ancak merkezi ABD’de bulunan e-ticaret platformu Temu, Shein gibi ağırlıklı olarak Çin’de bulunan satıcıların ABD, Kanada, Avrupa ve Avustralya’daki müşterilere ürün sattığı bir pazar yeri olarak işletiliyor. Bir uygulama ve web sitesinden oluşan platform, Eylül ayındaki lansmanından bu yana ABD’de büyük ses getirdi.
Bu yılki Superbowl’da 14 milyon dolara mal olduğu tahmin edilen 30 saniyelik iki spot da dahil olmak üzere gösterişli pazarlama kampanyaları, müşterileri cimri olsanız bile “bir milyarder gibi alışveriş yapmanın” mümkün olduğuna ikna etmek için yola çıktı.
Ve bu strateji de işe yarıyor gibi görünüyor. Temu’nun uygulaması Eylül ayındaki lansmandan bu yana Amazon, TikTok ve Instagram’ı geride bırakarak hem Apple hem de Google Pay’de indirme listelerinin zirvesine yerleşti.
Temu’nun web sitesi ve aplikasyonundaki neredeyse her şey fırsatlara ve indirimlere yönelik. Alışveriş yapanları “yıldırım fırsatlarına” göz atmaya teşvik eden afişler var ve her ürünün yanında bir indirim yüzdesi bulunuyor.
Bir Twitter yorumcusu işin içine ABD’nin en büyük indirimli mağaza zinciri olan Dollar Tree’yi de katarak “Eğer Amazon ve Dollar Tree’nin bir bebeği olsaydı bu Temu olurdu,” diye yazmış.
ABD’nin önde gelen ticari kuruluşlarından Ulusal Tekstil Örgütleri Konseyi Başkanı Kim Glas’a göre De minimis dünyanın en büyük karaborsası ve ABD devleti hükümeti tarafından şaşırtıcı bir şekilde yasallaştırılmış. Glas düzenlemeyi kontrolden çıkmış bir orman yangınına benzetiyor.
Shein ve Temu’nun indirimli alışveriş aplikasyonları Gap, Amazon ve Walmart gibi ABD’li şirketleri de zorluyor. Amazon, sitesindeki trafiğin azaldığını görürken, Gap yöneticilerinden biri de ağustos ayında analistlerle yaptığı telekonferansta Shein’in pazar payı kazandığını kabul etti. Amazon’un bir sözcüsü de, Shein’in çevrimiçi olarak ve aplikasyonuyla büyümeye devam ettiğini söyledi.
ABD’ye ‘De minimis’ düzenlemesiyle en çok paket Çin’den geliyor. 2021’de ABD’ye 475 milyon 87 bin paket gönderen Çin’i 150 milyon 213 paketle diğer ülkeler, 64 milyon 484 bin paketle Kanada, 51 milyon 416 bin paketle Birleşik Krallık, 21 milyon 995 bin paketle Meksika ve 7 milyon 960 bin paketle Almanya izliyor.
Pazar araştırma şirketi Sensor Tower’a göre, Shein’in ABD’deki aylık aktif kullanıcı sayısı yılın üçüncü çeyreğinde 2021’e göre iki kattan fazla artarak 30,2 milyona ulaştı. Temu daha da hızlı büyüdü ve piyasaya girdikten son bir yıl içinde Shein’in toplam kullanıcı sayısını geçerek ABD’de en çok indirilen alışveriş aplikasyonlarından biri haline geldi.
Şirketler ürünlerinin çoğunu doğrudan Çin’den bireysel Amerikalı bireysel müşterilerinin adreslerine gönderiyor. Neredeyse tüm siparişler de 800 dolarlık ‘de minimis eşiği’nin altında kalıyor, yani genellikle gümrük vergisi ödenmiyor ya da sınırda denetlenmiyor. Hong Kong merkezli veri sağlayıcısı Measurable AI’ya göre Shein’deki ortalama sipariş değeri Mayıs ayında 71 dolardı.
Her iki şirket de ticaret yasalarına uyduklarını ve büyümelerinin ‘de minimis’ politikasına bağlı olmadığını söyledi. Ve her ikisi de başarılarını tedarik zincirlerinin mükemmeliyetine bağlıyor.
De minimis düzenlemesinin geçmişi 1930 tarihli Gümrük Yasası’na dayanıyor. Kongre, Amerikalı turistleri yurt dışı seyahatlerinden döndüklerinde küçük alışverişleri için vergiden muaf tutmak istiyordu. Tam da e-ticaretin yükselişe geçtiği 2016 yılında kanun koyucular, gümrük memurlarının iş yükünü azaltmak amacıyla muafiyet eşiğini 200 dolardan 800 dolara çıkardı.
ABD Gümrük İdaresi geçen yıl yayınladığı bir raporda düşük değerli paketlerin yoğunluğunun güvenilir olmayan ürünlerin ithalatına izin verme konusunda “kabul edilemez bir risk” yarattığı sonucuna varmasına rağmen bunu engelleyici bir düzenleme yapmadı. Gümrük İdaresi yetkilileri bu tür sevkiyatlara ilişkin düzenlemelerin sıkılaştırılmasının kurum için “en önemli öncelik” olduğunu söyledi ve önümüzdeki birkaç ay içinde her paket hakkında daha fazla veri gerektirecek yeni bir düzenleme önermeyi planladıklarını söyledi.
Her ne kadar Shein ve Temu ‘De minimis muafiyeti’nden yararlanan tek perakendeciler olmasalar da, hızlı büyümeleri Washington ve Pekin arasındaki gerilimin arttığı dönemde gerçekleşti. Nisan ayında, Kongre’ye politika tavsiyelerinde bulunan bir devlet kurumu olan ABD-Çin Ekonomik ve Güvenlik İnceleme Komisyonu, nisan ayında ürünlerindeki zararlı kimyasallardan kaynaklanan potansiyel sağlık tehlikelerini, yüksek hacimli üretiminden kaynaklanan atık ve kirliliği, çok sayıda telif hakkı ihlali iddiasını gerekçe göstererek Shein’in iş uygulamalarını eleştirdi. Komisyon üyeleri arasında ABD tekstil endüstrisi temsilcisi Glas da bulunuyor.
Şirketler ayrıca sattıkları ucuz malları üretmek için zorla işçi çalıştırdıkları iddialarıyla karşı karşıya bulunuyor. Politikacılar ve eyalet başsavcıları Shein’i, ABD’nin Çinli yetkilileri soykırım yapmakla ve çoğunluğu Müslüman Uygurlara uyguladığı baskıda zorla işçi çalıştırmakla suçladığı Çin’in Sincan bölgesinden pamuk aldığı iddialarına yanıt vermesi için sıkıştırdı. Ancak Pekin bu iddiaları reddediyor. Haziran 2022’de yürürlüğe giren bir yasa bu bölgede üretilen malların ithalatını büyük ölçüde yasaklıyor. Shein, şirketin zorla işçi çalıştırmaya “sıfır tolerans” gösterdiğini söyledi.
Temu iddiaların “tamamen asılsız” olduğunu söyledi. ABD’de düzenleyiciler ve yasa koyucularla irtibat kuracak bir ekibi bulunmayan Temu’nun sözcüsüne göre şirket kuruluşundan buyana konuya ilişkin taahhütlerine sarsılmaz bir şekilde bağlı kalıyor ve bu da tüm ticari faaliyetlerinin temelini oluşturuyor.
Oregon’dan Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi Earl Blumenauer, Çin’den gelen tüm malların De minimis muafiyetinden yararlanmasını engelleyecek partiler üstü yasa önerisinde bulundu ve muafiyetin “Amerikan rekabetçiliğini baltalayan büyük bir boşluğa dönüştüğünü” söyledi. Senato’da da benzer yasa tasarıları bulunuyor.
Çinli şirketlerle ilgili çalışmayı kaleme alan komiteye başkanlık eden Temlsilciler Meclisi’nin Wisconsin’li Cumhuriyetçi üyesi Mike Gallagher, “Muafiyeti tamamen ortadan kaldırmalıyız” dedi.
De minimis muafiyetini ortadan kaldırma çabaları, serbest ticaret yanlısı geleneksel görüşlere sahip bazı Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyelerinin yanı sıra paketleri müşterilerin adreslerine teslim eden başta UPS ve FedEx olmak üzere Amerikan şirketlerinin tepkisiyle karşılaşıyor.
Üyeleri arasında UPS ve FedEx’in de bulunduğu Ulusal Dış Ticaret Konseyi’nin kıdemli direktörü John Pickel, “De minimis bir boşluk değil, Kongre’nin tüketiciler için maliyetleri düşürmek ve Amerikalı küçük işletmeler için tedarik zincirlerini iyileştirmek amacıyla bilinçli olarak kabul ettiği ABD gümrük yasasının bir demirbaşıdır” dedi. Pickel, De minimis eşiğinin kullanımının kısıtlanmasının gümrük yetkililerinin kargoları işleme kabiliyetini zorlayacağını ve hem tüketiciler hem de işletmeler için gecikmelere neden olacağını söyledi.
De minimis düzenlemesiyle ilgili gürültülerin yoğunlaşmasıyla birlikte Shein lobi faaliyetlerine hız verdi ve bu yılın ikinci çeyreğinde federal düzeyde lobi faaliyetlerine 600,000 dolarla ilk çeyrekteki miktarın iki katından fazla harcama yaptı. Temmuz ayında bir Shein yöneticisi, diğer hazır giyim üreticilerine bir mektup yazarak, yasanın tüm perakendecilere eşit olarak uygulanması koşuluyla De minimis politikasının değiştirilmesini destekleyeceklerini söyledi. Temu da politika değişikliklerine açık olduğunu söyledi.