‘Yüksel Kocaman’ın villasındaki mobilyaları Kaplan yaptırdı’ iddiası: Rapor mahkemeye sunuldu
İstanbul Anadolu Adliyesinde Başsavcının HSK'ya yaptığı ihbarla su yüzüne çıkan yargı içindeki büyük kavga, kendine kurban olarak bu konuları haber olarak yazan bir gazeteciyi, Tolga Şardan'ı seçti. Şardan jet hızıyla gözaltına alınıp akşamında tutuklandı.
İnternet haber portalı T24’ün yazarı gazeteci Tolga Şardan “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısı sebebiyle gözaltına alındı ve tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Ankara’da gözaltına alınan Şardan’ın evinde arama da yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Şardan’ın gözaltına alınmasının ardından kısa bir açıklama yaptı, gözaltı işleminin “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçlamasıyla yapıldığını belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklaması şöyle: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından; 31/10/2023 günü T24.com.tr isimli internet haber sitesinde Tolga Şardan tarafından kaleme alınan “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazı içeriğinde 5237 sayılı TCK’nun 217/A maddesinde düzenlenen “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçunun unsurlarını oluşturacak nitelikte söz ve beyanlar bulunduğu değerlendirilmekle şüpheli Tolga ŞARDAN hakkında CMK.nun 160. Maddesi gereğince re’sen soruşturma başlatılmış olup, yapılan soruşturma kapsamında şüpheli gözaltına alınmıştır.”
Ankara Adliyesi’nde Sulh Ceza Hakimliği’nce Ankara Adliyesi’nde SEGBİS aracılığıyla savcılık ifadesi alınan Şardan, tutuklama talebiyle sulh ceza mahkemesine sevk edildi. Şardan, hakimlik sorgusunun ardından tutuklandı.
T24’ün haberine göre, Şardan savcılığa verdiği ifadede “Sayın Uçar’ın dilekçesinin ardından HSK’ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almıştır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelen talimat sonrasında adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır” dedi.
Şardan’ın ifadesinde haberinde sadece teyitli bilgileri yazdığını ve halkı bilgilendirme amacıyla hareket ettiğini söylediği ve “İddia edildiği gibi art niyetli olsaydım ham bilgileri de kaleme alırdım” dediği öğrenildi.
Şardan’ın tutuklanmasına neden olarak gösterilen yazı ve haberler, aslında ilk olarak İstanbul Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler Savcılar Kurulu’na bir suç duyurusu/ihbar mektubu gönderdiğinin ortaya çıkmasıyla başlamıştı. BirGün gazetesinde Timur Soykan tarafından yazılan haber daha öğlen saatlerini görmeden mahkeme kararıyla erişime kapatılmış, ardından da mahkeme ‘İçeriğin çıkarılması’ kararı vermişti.
Söz konusu haberde Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, aynı adliyede birlikte çalıştığı kimi hakimler hakkında rüşvet suçlamalarında bulunuyordu. Savcının suçlamaları üzerine HSK soruşturma başlatmış ve Anadolu Adliyesine müfettişler göndermişti.
Başsavcı İsmail Uçar ayrıca kendisine bağlı Örgütlü Suçlar bürosunda söz konusu suçlamalar için de soruşturma başlatmıştı. Ancak dün Serbestiyet adlı site, HSK’nın kendi başlattığı soruşturmayı gerekçe göstererek bu büroda yapılan soruşturmanın durdurulduğuna dair bir haber yayınladı.
Öte yandan Başsavcı Uçar’ın suç duyurusu dilekçesinde suçladığı hakimler de İsmail Uçar aleyhine suçlamalar içeren çeşitli mektuplarını HSK’ya gönderdi. HSK bu iddialar için de soruşturma açtı, gelen müfettişler İsmail Uçar’ı da sorguladı.
Adliyede başlayan bu mücadele, ilk kurbanı olarak gazeteci Tolga Şardan’ı aldı. Şardan başından beri bu konuyu yazan ve soruşturmadan haber aktaran gazetecilerden biri. Son olarak, söz konusu iddialarla ilgili olarak MİT’in de bir rapor yazdığını, raporun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulduğunu öne süren bir haber yaptı. Haberde, Erdoğan’ın raporu görünce adliyede yaşananlardan ötürü ‘Hayal kırıklığına uğradığı’na dair bir bilgi de vardı.
Tecrübeli bir gazeteci olan Tolga Şardan’ın soruşturmasında ve sonra tutuklanmasında kullanılan yasa maddesi, daha bir yıl önce basın kanununda yapılan değişikliklerle yürürlüğe girdi. Söz konusu madde daha Meclis’te konuşulurken sansür getiriliyor eleştirilerine neden olmuştu.
Öte yandan MİT veya Cumhurbaşkanlığından henüz Tolga Şardan’ın haberine ilişkin bir yalanlama 43 saat boyunca gelmedi. Ama Şardan’ın tutuklanmasından 10 dakika sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı haberin ‘dezenformasyon’ olduğunu, böyle bir raporun Cumhurbaşkanlığına sunulmadığını duyurdu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanmasına sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi:
“Gazeteciliği suç sayanlara, gazeteciyi düşman görenlere yazıklar olsun. Gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması, utanç verici bir karardır. Madem “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” gibi bir iddianız var, açıklayın raporu, kim halkı yanıltıyor, kim söylüyor herkes öğrensin! Tolga Şardan’a ‘Biz gazeteciyiz, gazetecilik yapıyoruz’ cümlesinin onuru yeter.”
Gazeteciliği suç sayanlara, gazeteciyi düşman görenlere yazıklar olsun. Gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması, utanç verici bir karardır. Madem “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” gibi bir iddianız var, açıklayın raporu, kim halkı yanıltıyor, kim yalan söylüyor herkes…
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) November 1, 2023
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Dinçer Gökçe hakkında da “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan soruşturma başlattı. Dinçer Gökçe “Çete lideri olmakla suçlanan Turhan Döner ve Emirhan Döner’e tahliye kararı” haberi nedeniyle gözaltına alındı.
Halk TV’nin binasında öğle saatlerinde gözaltına alınan Gökçe Bakırköy Adliyesi’ne götürülerek ifade verdi. Gökçe ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Dinçer Gökçe’nin gözaltına alınmasıyla ilgili İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklama şöyle: “26.10.2023 Perşembe günü saat 19.29 tarihinde haber sitesinde yayınlanan ‘Çete lideri olmakla suçlanan Turhan Döner ve Emirhan Döner’e tahliye kararı’ başlıklı haber içeriğinde; yedi suçtan 44 yıl hapis cezası alan E.D. ile 34 yıl hapis cezası alan T.D.’nin Bakırköy 20.Ağır Ceza Mahkemesince tahliyelerine karar verildiğine ilişkin haber yayınlanmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan incelemede; haber içeriğinde adı geçen kişilerin mahkemece tahliye edilmedikleri, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve kesinleşen hapis cezalarını Kırıkkale ile Edirne Kapalı İnfaz Kurumunda infaz etmekte oldukları, çete lideri ve örgüt üyelerinin tahliye edildiğine ilişkin haber içeriğinin gerçeğe aykırı ve yanıltıcı nitelikte olup, kamuoyu nazarında yargıya olan güven ve itibarı sarsmaya yönelik olduğu görülmüştür. Tamamen gerçeğe aykırı haber yapılmak suretiyle kamuoyunun yanıltıldığı tespit edilerek, adı geçen haber sitesinin sorumlu yazı işleri müdürü hakkında ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alanen Yayma’ suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu Savcılığınca Resen Soruşturma başlatılmış ve şüpheli 01.11.2023 tarihinde gözaltına alınmıştır.”
Gökçe daha sonra Bakırköy Cumhnuriyet Savcısı Yusuf Demir’e ifade verdi. İfadesinin tamamlanmasından sonra Dinçer Gökçe adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.