Bir yanda katliam öbür yanda ateşkes çabası: İsrail’den ABD’ye mahkum tavizi
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu "Kendi ülkelerinde adaleti tesis edemeyenlerin, başka ülkede yaşanan adaletsizliklere karşı söyledikleri cümlelere kimse itibar etmez. Sırf gazetecilik yapıyor diye gazetecileri tutuklarsanız, kimse sizin sözlerinizi dikkate almaz" dedi.
Saadet Partisi haftalık grup toplantısında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu gazeteci tutuklamalarını eleştirdi, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise İsrail mallarına yönelik boykotu şov olarak tanımladı. Davutoğlu “Duydum ki TBMM Başkanlığı da Coca Cola boykotuna başlamış. Arkadaşlar şovu bırakın” dedi.
Grup toplantısında Gazze’ye yapılan insani yardım çalışmalarını desteklemek ve yerinde incelemek amacıyla Mısır’a giden Gelecek ve Saadet partilerinin milletvekillerinden oluşan heyet açıklamalar yaptı. Ankara Milletvekili Mesut Doğan, İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün inceleme ve değerlerini içeren raporu kamuoyuna da sunacak.
Grupta ilk konuşmayı yapan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu “Çok farklı bir dönemden geçiyoruz. Uzun yıllar böyle bir manzarayla karşı karşıya kalmadık. Ancak acılı bir manzarayla karşı karşıyayız. Bugün yaşadığımız problemlere de çözüm tekliflerini de kamuoyuyla paylaşmak bizim bir görevimizdir. Filistinli mazlumların yanında olmayı bir görev biliyoruz. Yıllardır Gazze’yi adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürenler sessizlikten aldıkları güçle ortadan kaldırmak için harekete geçtiler. Arkadaşlarımız Gazze’ye girebilmek için çok uğraştılar maalesef bu mümkün olmadı. Türkiye’nin milletvekilleri Gazze’ye girmek istiyor ama giremiyorlar” dedi.
İsrail’in Gazze’nin tahliye edilmesi çağrısını eleştiren Karamollaoğlu “1967’yi unutanlar bugün kalkmışlar, çözüm diye Gazze’yi boşaltmayı teklif ediyorlar. Bizim açımızdan gündeme dahi getirilemez. Bunu teklif etmek ihanettir. Bu ‘Kıbrıs’tan’ vazgeçelim, İsrail’i daha da büyütelim, Mescid-i Aksa’yı sahipsiz bırakalım demekten başka bir şey değil. Bunu kökünden reddettik ve reddetmeye devam edeceğiz” dedi.
Karamollaoğlu son dönemde gözaltına alınan ve tutuklanan gazetecilere de değinerek “Kendi ülkelerinde adaleti tesis edemeyenlerin, başka ülkede yaşanan adaletsizliklere karşı söyledikleri cümlelere kimse itibar etmez. Sırf gazetecilik yapıyor diye gazetecileri tutuklarsanız kimse sizin sözlerinizi dikkate almaz. Herkes bu davadan vazgeçse de biz kesinlikle vaz geçmeyeceğiz” dedi.
Ardından kürsüye gelen Davutoğlu “Özelikle de son dönemde bizim Filistinlilere, Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e sahip çıkmamız üzerine bize saldıran kalemşorlere, sahte bir ulusalcılıkla, Arap karşıtlığı ile Türk milliyetçiliğini karıştıranlara sesleneceğim. Türkiye ve tüm İslam dünyasına sesleniyorum; vicdan kapılarınızı açın. O çocuklar o kapılardan girsinler en azından yaşayanları. Bir ağır propaganda altında milleti yanıltmaktan vazgeçin. Biz bunu sonuna kadar savunacağız. Sonuna kadar Gazze’yi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
İktidara seslenen Davutoğlu “İktidara bugünkü şartlar itibariyle neler yapılması gerektiğini tekrar hatırlatayım. İlk bu çağrıyı yaptığımızda iktidar sadece dediklerimizin ikisini yaptı. Ulusal yas ilan edin demiştik, yaptılar. TBMM Heyeti oluşsun dedik gecikmeli yaptılar. İslam iş birliği teşkilatı yeniden toplantıya çağrılsın. Liderler düzeyinde toplansın. Türkiye bu toplantıya giderken elinden bir eylem planıyla gitsin. Hatta gitmeden bazı ülkelerden bazı imzalar alıp sunsunlar. İsrail ile normalleşme derhal durdurulsun, 1967 Savaşı sonrası İslam İş birliği Teşkilatı’nın İsrail ile koyduğu ambargolar bütünüyle geri gelmeli. Şunu da ifade edeyim. Bizim hükümetimizde İsrail’ i destekleyen firmaları boykota çağırıyor. Duydum ki TBMM Başkanlığı da Coca Cola boykotuna başlamış. Arkadaşlar şovu bırakın! Gün yaylaya çıkma vakti değil, gün her an Gazze için ne yapılabilirim sorusunu sorma vaktidir. Gazzeli kardeşlerimiz asla yalnız değildir! ve asla yalnız kalmayacaktır” dedi.