Gözler bu kan testinde: Binlerce kanser hastası gereksiz kemoterapiden kurtulabilir
Yunanistan'da iklim krizinin etkisiyle üretimde büyük düşüş olması ve maliyetlerdeki artışın etkileriyle zeytinyağı fiyatları uçtu. Üretici ise maliyetlerdeki artıştan yakınıyor.
Küresel iklim değişikliği Akdeniz havzasındaki tüm zeytinyağı üreticisi ülkeleri etkiliyor. Yunanistan’da da zeytin ve zeytinyağı üretiminin iklim krizinin yol açtığı olumsuz hava şartları nedeniyle bu yıl büyük oranda düşmesi sonucu, fiyatları da bir yılda yaklaşık iki katına çıktı.
Zeytinyağı, İtalya, İspanya ve Yunanistan’da hayatın neredeyse her alanında kullanılan bolluk sembolü bir ürünken, bu yıl “altın değerinde” bir konuma ulaştı. Yunanistan’da yıllık kişi başı tüketimi ortalama 10 litre olan zeytinyağının raflardaki litre fiyatı 10-15 Euro aralığında değişirken, organik veya ekstra rafine zeytinyağlarında ise fiyat 15 Euro’nun da üzerine çıktı.
Üç nesildir zeytinyağı fabrikası işleten aileden Spiros Kaçaros, son 50 yıldır üretimde süregelen düşüş yaşandığını söyledi. Kaçaros, aynı ağaçlardan 1970’li yıllarda 2,5 ton, 1980’lerde 2 ton, 1990’larda 1 ton yağ elde ederken, 2023’te bu miktarın 200 kilogramla sınırlı kaldığını belirtti.
Üretimdeki düşüşün temel nedeninin iklim değişikliği olduğunu vurgulayan Kaçaros, ağaçların zeytin verimindeki düşüşün, mevsim normallerindeki değişime paralel olduğuna dikkat çekti.
Kaçaros, bazı üreticilerin, üretimlerini artırmak için yeni zeytin ağaçları diktiğini ancak bunu yapamayan geleneksel üreticilerin zeytinyağı üretiminin büyük ölçüde azaldığını söyledi.
Bu yıl bölgelerindeki zeytinyağı üretiminin geçen seneye göre yaklaşık yüzde 90 daha az olduğunu ifade eden Kaçaros, geçen yıl kışın geç başlamasının düşüşte etkili olduğunu vurguladı.
Kaçaros, “Zeytin uyumak, dinlenmek için soğuğa ihtiyaç duyar. Zeytinin dinlenebilmesi için soğuk olmazsa, şimdiki gibi ağaç, ilkbahar yaz geldi sanır, kafası karışır. Sonuçta canlı bir organizma. Erkenden filiz çıkarabileceğini sanır. Bir anda soğuk bastırınca filizler bozulur.” diye konuştu.
Mesleğe başladığı yıllarda zeytin ağaçlarının bakıma çok ihtiyaç duymadığını söyleyen Kaçaros, bugün ise sıcaklık ve yağışlardaki değişim nedeniyle ağaçlara mutlaka gübrelemek gerektiğini söyledi.
Kaçaros, ağaçta mantar gibi hastalıkları yok etmek için soğuğun önemli olduğunu, kış sıcaklıklarının yükselmesinin bunlarla mücadelede ilaçlamayı da zorunlu hale getirdiğini vurguladı.
Bu yıl İspanya ve İtalya’da da zeytin üretiminin düşük olduğuna dikkati çeken Kaçaros, “Bu ülkelerde üretim düşük olmasaydı, Yunanistan’da üretim az olsa bile fiyat çok yükselmezdi ama 2 yıldır fiyat çok yüksek.” dedi.
Kaçaros, zeytinyağı piyasasında belirleyici İtalya ve İspanya’da bu yıl dünya genelindeki tüketimini karşılayacak miktarda zeytinyağı bulunmadığını, fiyatlardaki ani artışın bir başka nedeninin de bu olduğunu kaydetti.
Talep arttıkça, tüketilen zeytinyağı kalitesinin de düşeceğini anlatan Kaçaros, “Yunan üreticiler, Yunanistan’daki en kötü zeytinyağını bile iyi fiyat verildiği için ellerinden (geçen yıl) çıkardı çünkü zeytinyağının fiyatının (bu yıl) bu kadar yükseleceğini tahmin edemediler ve yağı son damlasına kadar sattılar.” dedi.
En önemli gelir kaynağı zeytincilik olan Askri Beldesi Belediye Başkanı Nikolas Holiasmenos da bu yıl üretimdeki düşüşün temel nedeninin geç gelen kış olduğunu dile getirerek, “Üretim maliyetleri, gübre, mazot fiyatları, üretim için gerekli tüm araçların fiyatları da arttı. Sonuç olarak ürünün de fiyatı da yükseldi. Aslında yağın olması gereken fiyatı bu. Geçen yıllarda fiyatlar çok düşüktü.” diye konuştu.
Üretim maliyetlerindeki artışın üreticileri zor durumda bıraktığına dikkati çeken Holiasmenos, bu yıl toptancıların üreticiye ödeyeceği bedelin litre başına 8 ila 10 Euro civarında olmasının beklendiğini aktardı.
Holiasmenos, üreticilerin başka bir meyve veya sebze üretimine geçmesi ihtimaline ilişkin ise “Buğday gibi değil, her yıl değiştiremezsin. 100 yaşın üzerinde ağaçlar var burada. Üreticilerin bunu bırakıp başka bir üretime geçmesi çok zor.” dedi.
Genç yatırımcı Hristos Reberis, fabrikasını “Balkanlar’ın en modernlerinden biri” olarak tanımlayarak, Askri’deki üretimlerinin İngiltere, Almanya, Kore ve Kanada pazarına ulaştığını söyledi.
Reberis, gençlerin bu mesleğe gönül vermesi halinde büyük şehirleri terk edip taşrada yaşamayı göze alması gerektiğine dikkati çekerek, “Küçük veya büyük üretici fark etmez, herkes bir marka yaratsın ki yurt dışında tanınalım. Ürünümüz ancak bu şekilde kendini gösterebilir.” dedi.