Feshane İstanbul’un yeni sanat merkezi oluyor
İstanbul Belediyesi Konservatuvarı bir zamanlar nice müzisyenin yetiştiği bir ekoldü. Yıllar sonra İBB o günleri hatırlatırcasına, yetenekli çocuklara kültür merkezlerinde ücretsiz müzik eğitimiyle yeni kapılar açmayı hedefliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) il genelindeki kültür merkezlerini birer eğitim merkezine de dönüştürdü. Burada çocuklara yönelik ücretsiz müzik eğitimi veriliyor. Sınavda başarılı olan 7-14 yaş arası çocukların ücretsiz müzik eğitimi alabileceği merkezlerde enstrüman ve solfej dersleri var. Okuldaki derslerle çakışmayacak şekilde programlanan bu derslerin amacı çocukları konservatuvara hazırlamak, onlara iyi bir müzisyen olabilmenin kapısını aralamak. İBB bünyesinde başlayan bu eğitimleri Kültür Daire Başkanı Volkan Aslan ile konuştuk.
Kendisi de konservatuvar mezunu olan Volkan Aslan söze öğrencilik yıllarında CRR Konser Salonu’nun kendileri için taşıdığı anlam ve misyonu anlatarak başladı: “Bir müzisyenin yetişmesi hakikaten kolay değil. Biz öğrencilik yıllarımızda CRR Konser Salonu’nun programıyla kendimizi geliştirme imkânı bulmuştuk. Şimdi burada Bestecilik Akademisi ve masterclass serileri düzenliyoruz. Bu tabii daha üst yaş gruplarına yönelik çalışmalar. Yine bu gruptaki konservatuvar öğrencilerine yönelik bir destek programı da başlattık. Bu program sayesinde konservatuvar öğrencileri CRR Konser Salonu’nda hem yarım saatlik bir performans sergiliyor, hem bu alanda tecrübe kazanıyor, hem de ihtiyaçları için gelir elde ediyor. Ancak en az bunun kadar önemli bir konu da var. Daha alt yaş grubundaki öğrencilerin eğitimi.”
İlkokul ve lise öğrencilerinin müzik öğrenebilmesi için İBB’ye ait kültür merkezlerinin birer eğitim merkezi kimliği de kazandığını vurgulayan Kültür Daire Başkanı Volkan Aslan şöyle devam etti: “7-14 yaş grubuna piyano, gitar, keman, bağlama gibi enstrümanların eğitimini veriyoruz. Bu ne yazık ki daha önceleri yoktu. Benim akademi olarak da değerlendirdiğim bu eğitim merkezlerinde iki yıllık eğitimin ardından başarılı öğrenciler bir üst seviyede derslere başlıyor. Bu program haliyle daha yoğun bir ders programı içeriyor. İBB bünyesindeki orkestraların genç orkestralarını bu başarılı öğrencilerle kuracağız. Öğrenciler orkestrada hem tecrübe kazanacak hem gelir elde edecek. Bizim daha çok üst politika belirleyici bir konumda yer almamız gerekiyor.”
“Bir müzisyenin İstanbul’daki öğrenim görme şartlarını iyileştirmeliyiz” diye devam eden Volkan Aslan, Ünalan’da yapımı devam eden yeni merkezin özelliklerini açıkladı. Özel tiyatroların gösterilerine ev sahipliği yapması arzu edilen merkezde genç müzisyenler için de kayıt stüdyoları bulunacak. Bir müzisyen için stüdyonun önemini vurgulayan Kültür Daire Başkanı Aslan sözlerine şöyle devam etti: “Dört beş kişilik bir müzik grubu olarak prova yapmak isteseniz yer bulmanız çok zor. Paranız olsa bile zor. Profesyonel müzisyenlerden sizlere sıra gelmez. Bu sorunları geçmişte yaşamayan müzik öğrencisi yoktur. Öğrencilik yıllarımızda biz de o dönem çok çok daha az sayıdaki kayıt stüdyolarına gider, kısıtlı zaman ve teknolojik imkânlara rağmen müzik üretmeye çalışırdık. Hatta o zamanlar sınava çalışabilmek için evimdeki dolabın içine girip ney üfler, zurna çalardım. Zira komşuları da rahatsız etmemek gerekiyor tabii.”
“Akademi olarak tasarladığınız bu eğitim merkezine öğrencileri sınavla mı alacaksınız?” sorumuza Volkan Aslan şöyle yanıt verdi: Bugün İTÜ’ye bağlı olan konservatuvar bir zamanlar belediyeye bağlıydı. Ama şimdi başlattığımız bu proje bir konservatuvar fikri değil. Zaten mevcut bazı konservatuvarlar kontenjan doldurma sorunu yaşıyor. Üstelik İstanbul’da yeteri kadar konservatuvar da var. Dolayısıyla biz bu akademilerle bir altyapı oluşturmayı ve merak uyandırmayı önceliyoruz. Örneğin herhangi bir semtte yaşayan bir çocuk piyano çalabilir mi? Biz bunu dert ediniyoruz. Ben diyorum ki “evet çalabilir.” O çocuk yaşadığı ilçedeki kültür merkezine gelip İBB çatısı altına girer ve piyano eğitimini almaya başlar. Ekim ayında başladığımız bu eğitimleri istisnasız her kültür merkezimizde düzenliyoruz. Biz bir keman virtüözünün yetişmesine vesile olalım. Derdimiz bu, yetenekleri erken yaşta yakalayalım.”
Bu akademilerde nasıl bir eğitim uygulanacağı sorumuza Volkan Aslan dikkat çekici, bir o kadar da iddialı bir yanıt veriyor: “Öğrenci sınavı kazanırsa konservatuvarı da aşan bir eğitim programıyla karşılaşacak. Örneğin dünyaca ünlü bir besteciden ders alabilecek. Dolayısıyla bu bir eğitim olduğu kadar da icra programı aynı zamanda. Üstelik tamamen ücretsiz olacak. Bu eğitimin sonuna kadar ücretsiz olması gerektiği kanısındayım. Ama konser salonunda performans dinlemek makul bir ücret karşılığında olmalı. O, ayrı bir konu elbette.”
Batı’ya baktığımızda pek çok prestijli orkestranın gençlik orkestrasına da sahip olduğunu görüyoruz. Yakında bir Genç CRR Senfoni Orkestrası da görebilecek miyiz? Volkan Aslan, İBB bünyesindeki tüm orkestraların gençlik bölümünün de olacağını belirterek yanıtladı: “İBB Kültür Daire Başkanlığı’na bağlı altı orkestra var. CRR Senfoni Orkestrası, Türk Müziği Orkestrası, Halk Müziği Orkestrası, Oda Müziği Orkestrası, Mehteran ve bandomuz. Elbette bu çok kısa bir sürede yapabileceğimiz bir şey değil. İlk etapta önemli olan temeli doğru atabilmek. Bir halk çalgıları orkestrası hayalimiz var. Özellikle Orta Asya ülkelerinde benzerlerine rastlamaktayız ve bunlar tüm dünyada konserler veriyor. Ne yazık ki bizde yok. Hayalimiz bunu da hayata geçirmek. Dünyanın bizden haberi olmalı. Kültürümüzü anlatma konusunda daha iyi olmalıyız. Bu konuda diziler belli bir ivme yakaladı. Aynısının müzikte de olması için çabalayacağız.”