Babasını, eşini taciz etmekle suçlayıp öldürdü
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendisini taciz eden 40 yaşındaki Birdal Doğan'ı öldüren 18 yaşındaki Azra E.'ye verilen 8 yıl 4 ay hapsi yüksek buldu. 1'inci Ceza Dairesi'nin cezayı bozmasını talep etti.
Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Kardeştepe köyünde, Şehit Engin Yılmaz Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Azra E. 1 Mart 2022’de köy meydanındaki çeşmede hayvanları suladığı sırada üç yıldır kendisini taciz ettiğini iddia ettiği Birdal Doğan’ı babasına ait ruhsatsız tabancayla vurdu. Vücuduna dört kurşun isabet eden Doğan olay yerinde hayatını kaybetti.
Gözaltına alınıp hakkında dava açılan Azra E. Kars 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 Temmuz 2022’de görülen ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme Azra 25 Nisan’daki son duruşmada Azra E.’ye önce müebbet, sonra ‘tahrik’ altında öldürme ve ‘iyi hal’den 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Azra E. için adli kontrol tedbiri uygulamasının da devamını istedi. Karar Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nde onanınca Azra E.’nin avukatı Sinan Erdağı temyiz için Yargıtay’a müracaat etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı verilen cezanın yüksek olduğunu belirtti, bozulmasını istedi.
Avukat Sinan Erdağı “Kars Ağır Ceza Mahkemesi tarafından başlanılan yargılamada Azra ilk duruşmada tahliye edildi. Olay tarihinde lise öğrencisi olan Azra’ya yargılama sonucunda tahrik altında eylemi gerçekleştirdiğinden bahisle 8 yıl 4 ay ceza verildi. Bu kamuoyunun vicdanını yaralayan bir karardı. Ceza yüksek bulundu. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurduk. Maalesef karar çok kısa sürede orada da onaylandı. Biz de Yargıtay yoluna başvurduk. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı geçen içinde tebliğname düzenledi, dosya 1’inci Ceza Dairesi’ne gönderildi. Cumhuriyet Başsavcılığı kararı yüksek buldu, tacizin boyutu, süreci ve sürekliliği nedeniyle Azra için en üst oranda indirim yapılmasını talep etti. Tebliğnameyi önemsiyoruz, benzer durum ‘Kadir Şekerci’ dosyasında da yaşanmıştı” diye konuştu.
Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nin vereceği kararın önemli olacağını vurgulayan Erdağı “Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nin en kötü ihtimalle tebliğnameye uyacağını, cezayı azaltacağını düşünüyoruz. Ancak buradaki önemli nokta Türkiye’de kadınların maruz kaldığı, toplumdan, ailelerinden, yeri geldiği zaman devletten saklamak zorunda kaldıkları ve sistematik hale dönüşen taciz ve takiplerin neticesinde gerçekleşen eylemlerin Türk Ceza Kanunu’nun 27/2’nci maddesi anlamında kapıldıkları korku ve panik nedeniyle meşru müdafaa sınırının aşılması olarak değerlendirilmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Temyiz gerekçelerimiz bu yöndedir. 1’inci Ceza Dairesi’nin de yakın zamanda bu yönde karar vermesini bekliyoruz. 14 yaşında küçücük bir çocukken başlayan tacizin bu çocuğun üzerinde oluşturduğu korku ve elem büyük yaşta yetişkin bir kişinin üzerinde oluşacak korkudan katbekat fazladır. Kendisini zayıf, aciz gören bir insanın başka çaresi yok. Arpaçay’ın bir köyünde jandarmayı arasa bir saatten önce gelen olmaz. Toplumda adının çıkmaması için bir kısım şeyleri mecburen ailesinden saklıyor ve ağır bir korkuyla, başına fiili saldırı geleceği korkusuyla eylemi gerçekleştiriyor. Türk yargısının bu noktada örnek karar vermesini bekliyoruz ki bu olayın oluşuna da son derece uyan bir karar olacaktır. Azra cezaevinden tahliye olduktan sonra eğitimini devam ettirmeye çalışmakta, halihazırda üniversite sınavına hazırlanmakta. Umarım eğitim hayatı, geleceği bundan sonrası için verilecek cezayla sekteye uğratılmaz. Sistematik olarak tacize maruz kalan, ısrarla takip edilen, sözlü, fiili ve psikolojik olarak şiddete maruz kalan kadınların zorunda kaldıkları eylemler için yeni bir değerlendirmenin kapısı da açılmış olur” dedi.