İstanbul’da vahşet: Altı yaşındaki Şirin’i boğarak öldürmüş, mezarlığa atmış
Bursa'da bir gece kulübünde güvenlik görevlisi olarak çalışan Emir Çelik'in bir araçtan açılan ateşle öldürülmesine ilişkin davada müebbet hapis ile yargılanan İ.Ç.'nin avukatı Sedat Gülen'in metreli savunması dosyanın seyrini değiştirdi.
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, Barış Mahallesi’nde 9 Ağustos 2022’de saat 04.30 sıralarında gece kulübüne eğlenmeye gelen Caner Yaşa ile Yusuf A. taşkınlık yaptıkları gerekçesiyle işletmeci M.S. ve güvenlik görevlileri tarafından dışarı çıkarıldı. Dışarıda görevlilerle tartışıp olay yerinden ayrılan Caner Yaşa ve Yusuf A. durumu arkadaşları Veysel Karani Karakaş, Aytaç Yaşa ve Güven Yaşa’ya duyurdu.
Bunun üzerine Veysel Karani Karakaş, Aytaç Yaşa ve Güven Yaşa kendilerine ait otomobille kulübe gitti. Dışarıda bekleyen şüpheliler mekan kapandıktan sonra patronunun otomobilini almaya gelen Emir Çelik’e ateş edip kaçtı. Yaralanan ve özel bir hastaneye kaldırılan Çelik kurtarılamadı.
Soruşturma kapsamında Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri güvenlik kamerası görüntülerini izleyip cinayette kullanılan otomobilin sahibinin Caner Yaşa olduğunu tespit etti. Polis Caner Yaşa ile arkadaşı Yusuf A.’yı gözaltına aldı. Şüphelilerin sorgusunda Veysel Karani Karakaş, Aytaç Yaşa ve Güven Yaşa’nın arkadaşları olduğu, olayın ardından Yıldırım ilçesinde bir araya geldikleri, Yusuf Çelik (26), D.Ç. (33), H.M. (30), Y.S. (34), A.İ.’yi (38) yardım için yanlarına çağırdıkları öğrenildi. Ekipler o beş şüpheliyi de gözaltına aldı. Onlar da ifadelerinde Veysel Karani Karakaş, Aytaç Yaşa ve Güven Yaşa’ya İzmir’e kaçmaları için yardım ettiklerini, aracı da sakladıklarını itiraf etti. Şüphelilerin İzmir’de S.T.’ye (37) ait bağ evinde saklandığı belirlendi. Ekipler cinayetten üç gün sonra 12 Ağustos’ta düzenlenen operasyonla Veysel Karani Karakaş, Aytaç Yaşa ve Güven Yaşa ile saklanmalarına yardım ettiği belirlenen S.T.’yi gözaltına alıp Bursa’ya getirdi. Gözaltına altına alınan 11 şüpheliden 7’si adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken Aytaç Yaşa, Güven Yaşa, Veysel Karani Karakaş ve Yusuf Çelik tutuklandı
Olay güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde şüphelilerin otomobille gelip hareket halinde ateş açtığı, Emir Çelik’i vurup olay yerinden kaçtıkları görüldü. Görüntülerde olay yerinde bir de minibüs olduğu tespit edildi. Otomobilden açılan ateşle Emir Çelik’in vurulduğu sırada minibüsten de ateş açıldığı kamera görüntülerine yansıyınca ateş açan kişinin Emir Çelik’in amcasının oğlu olan İ.Ç. olduğu belirlendi.
Olaydan iki ay sonra bir yaralama olayına karışan İ.Ç. kuzeni Emir Çelik’in olay günü kullandığı silahtan çıkan kurşunla öldürülmüş olma ihtimali üzerine cinayetten beş ay sonra ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla gözaltına alındı ama ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı dördü tutuklu 12 sanık hakkında Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Dördü tutuklu sekiz sanığın ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, üç sanığın ‘suçluyu kayırma’, ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlamasıyla beş yıla kadar hapis, dosyaya sonradan dahil edilen ve iddianamede ‘müşteki şüpheli’ olarak yer alan maktulün kuzeni tutuksuz sanık İ.Ç.’nin ise ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla müebbet hapsi istendi.
Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın beşinci duruşmasında tutuksuz sanık İ.Ç.’nin avukatı Sedat Gülen’in yaptığı savunma davanın seyrini değiştirdi. İki aracın bulunduğu olay yerinde Emir Çelik’in hangi araçtan açılan ateşle öldüğünün tespiti için cinayet anına ilişkin iki farklı güvenlik kamerasını birleştiren Gülen yaptığı canlandırmayı mahkemeye sundu. Ateş açıldığı anda Emir Çelik’in kuzeni İ.Ç.’nin içinde olduğu minibüse binmeye çalıştığını belirten Gülen yaptığı canlandırmada aradaki mesafeyi metre ile ölçtü. Emir Çelik ile İ.Ç. arasındaki mesafenin 30 santim olduğuna dikkat çeken Gülen polis ve dosyayı hazırlayan savcının iddiasının Emir Çelik’in İ.Ç.’nin silahından çıkan kurşunla öldüğü yönünde olduğuna, bu durumda Emir Çelik’in yakın atışla ölmüş olması gerektiğini söyledi.
Yakın mesafeden açılan ateşle ölen birinin üstünde barut izi ve atış artığı olacağını söyleyen avukat Gülen, Emir Çelik’in öldüğünde üstünde olan kıyafetin kriminal inceleme için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini istedi. Gülen’in atış mesafesinin hesaplanması talebi üzerine Çelik’in o günkü kıyafeti kriminal incelemeye gönderildi. İncelemede Emir Çelik’in kıyafetinde atış artığı olmadığı ve uzak atışla öldürüldüğü tespit edildi. Bu rapor üzerine savcı karar duruşmasında mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasında tutuksuz sanık İ.Ç.’nin beraatini istedi.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti suçunu sabit gördüğü sanıklara 10 ay ile 27 yıl arasında hapis cezası verirken ‘kasten öldürmek’ suçundan müebbet hapsi istenen İ.Ç.’nin ‘maktulün tişörtüyle ilgili tanzim edilen Adli Tıp Kurumu raporu ve mahkumiyetini gerektiren her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği’nden beraatine karar verdi. İ.Ç. sadece ‘ruhsatsız silah taşımak’ ve ‘delilleri yok etmek’ suçundan toplam 20 ay hapse çarptırıldı. İ.Ç.’nin bu cezası da ertelendi.