Küresel gıda fiyatları 1 yıldır düşüyor, bizde 31 aydır yükselişte
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından düzenli olarak yayınlanan “Sağılan hayvan sayısı ve süt üretim miktarı” verisi son 4 yıldır açıklanmıyor. "Neden?" sorusunun tek açıklaması var: Azalan süt hayvanlarının sayısının bilinmesi istenmiyor.
Ülkemizde hayvancılık sektörü, son yıllarda sık sık krizlerle karşı karşıya kalıyor. Süt ve besi hayvancılığı, her iki yılda bir fiyat dalgalanmaları, ithalat baskısı, hayvan sayısındaki azalma ve verimlilik düşüklüğü gibi sorunlarla mücadele ediyor. Bu sorunların temelinde ise hayvancılık verisinin açıklanmaması ve şeffaf olmaması yatıyor.
2010 yılında başlayan canlı hayvan ve et ithalatının ülke hayvancılığına çözüm olmadığını deneyip gördük. Bu yıl yapılan ve gelecek yıl da yapılması büyük ihtimal olan ithalatın çözüm olmayacağını hepimiz biliyoruz. Çünkü “Taşıma su ile değirmen dönmez” atasözünün tam karşılığını yapılan ithalatlar ortaya koyuyor.
Etteki gibi sütte de kriz yaşıyoruz. Çok uzaklara gitmeden 2016 yılının başlarında yaşanan süt üretimindeki artış sonucu fiyatlar yerlere düşünce bakanlık devreye girmiş ve Et ve Süt Kurumu (ESK) aracılığıyla üreticinin sütü birlik ve kooperatifler üzerinden alarak yağsız süt tozuna dönüştürmüştü. ESK tarafından 2016-2021 yılları arasında 1,17 milyon ton çiğ süt alınarak 96,2 bin ton yağsız süt tozu üretilmişti.
O dönem süt krizi aşılmış olsa da 2021 ve 2022 yıllarında yaşanan kriz süt hayvanlarının kesime gitmesine neden olmuştu. Bu olumsuz tablo süt üretimine de yansıdı ve 2020 yılında 23 milyon 504 bin ton olan süt üretimi 2021 yılında 23 milyon 200 bin tona, 2022 yılında 21 milyon 563 bin tona düşmesine neden oldu.
Bu düşüşün tek açıklaması vardı; sağılan büyükbaş ve küçükbaş süt hayvanlarının kesime gitmesi. 2022 yılında dönemin bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Hayvancılık Genel Müdürlüğü’ne hayvan sayımızın tespiti ile ilgili çalışma yaptırmasına rağmen sonuçlar açıklanmadı.
Ülkemizde daha önceki yazılarımızda hayvan sayımızın sadece ithalatla arttığı hatta ithal edilen hayvanların sayıyı artırmaya yetmediğini yazmıştım.
İşte Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlanan ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından düzenli olarak yayınlanan “Sağılan hayvan sayısı ve süt üretim miktarı” verisi son 4 yıldır açıklanmıyor. En son açıklanan veri 2019 yılına ait. Bir sonraki verinin ise Şubat 2020’de açıklanması gerekiyorken hâlâ ses yok.
“Neden?” sorusunun tek açıklaması var: Azalan süt hayvanlarının sayısının bilinmesi istenmiyor.
Aşağıdaki tablo büyükbaş hayvan sayısındaki değişimi net olarak ortaya koyuyor:
2000 yılında ülkemizde sağılan büyükbaş hayvan sayısı 2020 yılında 7 milyona kadar çıktı ve sonraki yıllarda düşüşle birlikte 2022 yılında 6,4 milyon başa düştü. Sadece son iki yılda kesime giden süt hayvanı sayısı 600 bin baş. 2023 yılı ile ilgili herhangi bir veri açıklamadığından burada yayınlayamıyoruz. Ancak bu düşüşe rağmen 2023 yılında hayvan sayısının 6 milyon üzerinde olacağını tahmin ediyorum.
Tabloya biraz daha dikkatli baktığımızda son 22 senede sağılan büyükbaş hayvan sayımızda yüzde 19’luk artış olmasına rağmen süt üretimi yüzde 120 artmış. Süt üretimindeki artışın nedeni sığır varlığı içindeki kültür ve melez hayvan ırkı sayısının artması ve daha iyi beslenmesi.
Aynı durum sağılan küçükbaş hayvan sayısı da geçerli.
Sağılan küçükbaş hayvan sayısı son 22 senede yüzde 4 azalmasına rağmen süt üretimi yüzde 62 arttı. Ancak tabloda görüleceği üzere sağılan küçükbaş hayvan sayısı 2019 yılında 25,3 milyon iken 2020 yılında 19,8, 2021 yılında 20,6 ve 2022 yılında 18,9 milyon başa düştü. 2019 yılından 2022 yılına sağılan büyükbaş hayvan sayısı 600 bin baş, küçükbaş hayvan sayısı da 6,4 milyon baş azaldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı verileri göndermediği için TÜİK verileri dört yıldır açıklayamıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı dört yıldır gerçek verileri halktan gizleyerek sütte yaşanan krizin ortaya dökülmesini istemiyor.
Hayvancılık verisinin gizlenmesi, süt ve et üretimi ve fiyatları üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor, hayvan sayısını ve verimliliğini düşürüyor, üreticilerin ve tüketicilerin mağduriyetine yol açıyor. Hayvancılık sektörünün sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi için, hayvancılık verisinin şeffaf, güncel ve doğru bir şekilde açıklanması, hayvan ırkı, beslenme ve sağlık gibi konularda iyileştirme çalışmaları yapılması, ithalata bağımlılıktan kurtulmak için yerli üretimi desteklemek gerekiyor. Herkesin şapkayı önüne koymasının vakti geldi, geçiyor bile.
3 Kasım 2024 - Zeytinde, zeytinyağında büyük adaletsizlik: Üreticiye sıfır, tüketiciye yüzde 59 zam
31 Ekim 2024 - Cumhurbaşkanlığı programında tarım: Sorunlar, hedefler ve çiftçi desteği
27 Ekim 2024 - Kırmızı et sorunu 2030’a kadar sürecek
24 Ekim 2024 - Önümüzdeki 3 yıl boyunca süt ve süt ürünleri ucuzlamayacak
23 Ekim 2024 - Çiftçinin bahçesindeki iki traktörden biri gitti