Kurda artış isteyen ihracatçı şımarık mı?
ABD'li yatırım bankası JPMorgan'a göre uluslararası yatırımcı topluluğunun büyük bir kısmı Türkiye ile yeniden ilgileniyor. Yani dalganın değiştiği görülüyor ancak bu tüm yatırımcıların geri döndüğü anlamına gelmiyor.
Hazine’nin uluslararası borçlanmalarına aracılık eden ve dünyanın önemli finans merkezlerinde yeni ekonomi yönetiminin katıldığı bazı yatırımcı toplantılarını organize eden ABD’li yatırım bankası JPMorgan’ın Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (CEEMEA) Borç Sermaye Piyasaları Başkanı Stefan Weiler geçen yılki seçimlerden bu yana piyasaların Türkiye’ye yaklaşımında önemli bir değişim gördüklerini söyledi. Weiler’e göre yeni ekonomi yönetimi politika değişikliğine güvenilirlik kazandırdı.
Weiler seçimden bu yana çok sayıda gelişme ve iyimserliğin hali hazırda fiyatlandığını ve Türkiye’nin kredi derecesinin B olmasına karşın son dönem performansının BB kredi derecesiyle karşılaştırılabilecek kadar olduğunu vurgulayarak “Piyasa hali hazırda not artışlarını fiyatlıyor ve bekliyor” dedi.
Türkiye’nin makroekonomi politikalarındaki değişiklikler öncesinde yabancı yatırımların önemli bir kısmının çıktığına işaret eden Weiler “Uluslararası yatırımcı topluluğunun büyük bir kısmı Türkiye ile yeniden ilgileniyor. Yani dalganın değiştiğini görüyoruz ancak bu, tüm yatırımcıların geri döndüğü anlamına gelmiyor” diye konuştu.
Weiler kaynaklarını Türkiye’ye ayırmak ve kendilerini rahat hissetmek için daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu düşünen yatırımcılar olduğunun ve yatırımcının netlik istediğinin altını çizdi şöyle devam etti:
“New York’ta bu ay Merkez Bankası (TCMB) için 150’den fazla yatırımcının katıldığı bir seminerimiz oldu. Bakan Mehmet Şimşek ve Başkan Hafize Gaye Erkan burada yaptıkları değişikliklerin etkisini ve başka ne gibi değişiklikler beklenebileceğini yatırımcılarla paylaştı. Bu açıdan, politikadaki değişikliklerin etkisinin şu ana kadar güçlü olduğunu söyleyebilirim.”
Weiler TCMB’nin enflasyonla mücadele konusunda piyasaya rehberliğe devam etmesi gerektiğini ve bu durumun da faiz artışını sürdürmek anlamına gelebileceğini ifade ederek “Piyasa faizde zirveye yaklaşıldığını düşünüyor ancak yarın için artış beklentisi de var” dedi.
Türkiye’de enflasyonun yüzde 60’ın üzerinde ve faizin yüzde 42,5 seviyesinde olduğunu anımsatan Weiler daha fazla yatırımcı girişi olması için pozitif bir reel oran getirisi sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Weiler bu konuda bazı ilerlemeler olsa da hala aşama kaydedilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Ancak Türkiye ekonomisi için gidişat oldukça olumlu görünüyor ve biz çok iyimseriz. Şirketler ve devlet dahil olmak üzere Türkiye’de tüm tahvil ihraçları için rekor bir yıl öngörüyoruz. Bir önceki rekor seviye 20 milyar dolardı, geçen yıl ise 17 milyar dolar olmuştu. Resmi bir şey yok ama kişisel görüşüm olarak bu yıl 25 milyar doların üzerinde bir tahvil ihraç büyüklüğü bekliyorum.”
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi ve not görünümüne ilişkin son dönemdeki güncellemelerine ilişkin görüşlerini de paylaşan Weiler şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye’nin görünümü son olarak Moody’s tarafından yükseltildi. Türkiye’nin temellerine ve kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına baktığımızda, bu yıl not artırımı için güçlü bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. JP Morgan olarak bu yıl daha fazla not artırımı bekliyoruz. Ancak Türkiye’nin şu anda tek B olarak derecelendirildiği göz önüne alındığında yatırım yapılabilir kredi notuna dönmesi biraz zaman alacaktır.”