Yaşlı kadına hastanede cinsel istismar: İstenen ceza belli oldu
Kocaeli’nde cezaevindeki çocuk koğuşunda kalan iki mahkumun aynı koğuşta kalan dört kişi tarafından cinsel istismara uğradığı davada sanıklar ceza alırken beş gardiyan hakkında da 'görevi kötüye kullanmak'tan dava açıldı.
Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2022 yılında çocuk koğuşunda iki mahkuma aynı koğuşta kalan dört kişi cinsel istismarda bulunmuştu. Mahkeme dört sanığa 30 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası verdi. Başsavcılık cezaevindeki beş gardiyan hakkında da üç yıla kadar hapis cezası talep etti.
‘Cinsel istismar’ suçundan tutuklanan S.T. ile M.D. iddiaya göre Ağustos 2022’de aynı koğuşta kaldıkları A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına uğradı.
Olay 17 yaşında olan mağdur S.T.’nin 12 Ağustos 2022’de nakil olarak gittiği Ankara Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ndeki muayenesinde ortaya çıktı.
Vücudunda darp izleri görülen S.T.’nin Kocaeli’deki cezaevinde M.D. ile birlikte A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına maruz kaldıklarını, kemerle dövüldüklerini, zorla ayak yıkadıklarını, masaj yaptıklarını, kendilerine bardaktan ve pet şişeden zorla idrar içirdiklerini beyan etmesi üzerine kurum müdürlüğü suç duyurusunda bulundu.
Şüpheliler hakkında Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada geçen ocak ayında karar çıktı.
Mahkeme sanıkların suç tarihinde 18 yaşından küçük olmasını dikkate alarak ‘çocuğa karşı eziyet’, ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlarından şüpheliler A.S., E.G., K.T.Ö. ile Y.Ö.’yü 19 yıl ile 30 yıl arasında hapis cezalarına çarptırdı. A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan beraat ederken ‘kaçma şüpheleri olduğu gerekçesi’ ile tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı olayın ardından Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görevli infaz koruma memurları Ahmet Ö., Ahmet S., Murat Ş., Ömer Ç. Ve Samet K. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından şüpheliler hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede mağdur S.T.’nin haklarında iddianame düzenlenen 18 yaşından küçük çocuklar A.D., E.G., Y.Ö. ile K.T.Ö.’nün işkence ve istismarına maruz kaldığı anlatıldı. S.T.’nin Sincan Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na Ağustos 2022 tarihinde sevk edildiği anlatılan iddianamede cezaevine girişte yapılan kontrolde vücudunda morluklar ve yaraların tespit edilmesi üzerine suç duyurusunda bulunulduğu, Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından S.T.’ye yönelik 18 yaşından küçük dört şüphelinin 11 Ağustos 2022 tarihinde eylemlerine ilişkin günün vardiya sorumlusu infaz koruma memurları hakkında soruşturma başlatıldığı aktarıldı.
İddianamede şikayetçi S.T.’nin ifadesine de yer verildi. S.T. “Bir olay sebebiyle 3 Ağustos 2022 tarihinde Kandıra Cezaevine girdim. Cezaevinde gündüz ve geceleri olmak üzere iki kez İnfaz Koruma memurları denetim yapardı. Ayrıca ses yükseldiğinde de kapıdan gelip kontrol ederlerdi. Kandıra Cezaevi’nde başıma gelen olay ile ilgili cezaevinden sevk edileceğim gün ismini bilmediğim infaz koruma memurunun biri gözümdeki morluğu fark etti ve bana gözümün neden mor olduğunu sorduğunda ona ‘ranzaya çarptım’ dedim. Ben yaşadığım olayı orada görevli infaz koruma memurlarına anlatmadım, yardım da istemedim. Bu olayı anlatmama sebebim olay içeriğinde ismi geçen çocuk suçluların ‘olayı anlatırsan sana daha kötü şeyler yaparız’ diye tehdit etmeleridir. Benim bu konu ile ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir. Bu konu ile ilgili İnfaz Koruma memurlarından herhangi bir davam ve şikayetim yoktur” dediği belirtildi.
Gardiyanlardan şüpheli Ahmet Ö.’nin soruşturma aşamasında alınan ifadesinde “Ben olay tarihinde 20.00 ile 08.00 saatleri arasında çalışıyordum. Nöbetçi memur olarak da Ahmet S. ve Samet K. görev yapıyordu. Kural gereği biz her saat içinde bir kez odaları oda kapısındaki mazgaldan ya da oda kapısı açılarak kontrol ediyoruz. O gün de bu şekilde odaları kontrol ettik. O gün yaklaşık olarak 13 kez odayı kontrol ettik. Biz odaları kontrol ettiğimizde her hangi bir sorun yoktu ve herhangi bir şikayette bulunan da olmadı. Çocuk şahıslar D4 numaralı odada kalıyordu. Ben vardiyam esnasında herhangi bir olumsuzluğa rastlamadım. Odalar iki katlıdır, alt katta kamera sistemi bulunmaktadır. Alt katta herhangi bir olumsuzluk olsaydı tarafımızdan müdahale edilirdi. Olay üst katta kamera bulunmadığından orada gerçekleşmiş. Tarafımdan sorumluluklar yerine getirilmiştir. Ben ve nöbetçi memurlar o gün gerekli kontrolleri yaptık. Belirttiğim sebeplerden suçlamayı kabul etmiyorum” sözleriyle kendini savundu.
Cezaevinde görevli gardiyanlardan şüpheli Murat Ş. ise ifadesinde şikayetçi S.T.’nin kaldığı koğuşta kontrol ettikleri sıralarda koğuştakilere sorunu olup olmadıklarını sorduklarını, koğuştan kimsenin sorun bildirmediğini ifade etti. Diğer şüphelilerin de alınan ifadelerinde benzer savunmalar yaptığı görüldü. İddianamede S.T.’nin sevki sırasında darp raporu alıp almadığına ilişkin cezaevine sorulduğu, gelen cevap yazısında S.T.’nin Kocaeli’ndeki cezaevine girdiği gün alınan sağlık muayenesinde herhangi bir olumsuzluk görülmediği ve nakiller sırasında tutuklulardan sadece yolculuk yapıp yapamayacağı yönünde rapor alındığını bildirdi.
İddianamede S.T.’nin tutuklu olarak bulunduğu Kocaeli Ceza İnfaz Kurumu’nda aynı koğuşta kaldığı A.S., E.G., Y.Ö. ve K.T.Ö. tarafından işkence gördüğü, cinsel istismara maruz kaldığı iddiasıyla Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’ne fezleke düzenlendiği aktarıldı. S.T.’nin Ankara’daki cezaevine nakil olduğunda yapılan muayenede gözle görülür şekilde tespit edildiği vurgulandı.
İddianamede olayın yaşandığı gün vardiya memurlarının odaya en az iki defa girdiği, yaşanan olaylarda mağdurun yüzünde ve vücudunda meydana gelen yaralanmaları görmemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtildi. İddianamede S.T.’nin mağduriyet yaşadığı belirtilerek kamu davası açılması için yeterli delil bulunduğu vurgulandı.
İddianamede şüpheliler Ahmet Ö., Ahmet S., Murat Ş., Ömer Ç. Ve Samet K. için “Görevi Kötüye Kullanmak” suçundan ayrı ayrı üç aydan bir yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamenin kabul edilmesiyle şüphelilerin ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Şikayetçi S.T.’nin avukatı Rıdvan Can Erdem “Kocaeli Cezaevi’nde oldukça vahim bir olay yaşandı. Müvekkilim aynı koğuşta bulunan diğer çocukların eziyet, işkence ve cinsel istismarına maruz kaldı. Bu olayla ilgili yargılamanın sonuna gelindi ve Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi sanıklar hakkında oldukça ağır cezalar hükmetti. Bununla birlikte devam eden bir davamız daha vardı. Müvekkilim S.T.’nin cezaevine girmesine sebep olan dava da beraat ile sonuçlandı. Müvekkilin masum olduğu ve cezaevine haksız yere girdiği anlaşılmış oldu. Sanıklar her ne kadar cezalarını almış olsalar da müvekkilin bu olay nedeniyle aldığı yaraların telafisi güç. Bizim devlet aleyhine açmış olduğumuz tazminat davamız var. Biz burada mağdur S.T.’nin gerektiği gibi korunamadığını düşünerek Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtık. Bu davamız şu ana sürüyor” dedi.
Avukat Can Erdem “Yaşanan şiddet ve taciz olayı Kandıra’da yaşanmasına rağmen bu hadise Kocaeli Cezaevi’nde ortaya çıkmadı. Müvekkil ve diğer çocuk mahkumlar Ankara Sincan’daki cezaevine nakledilince orada fiziki muayenede ortaya çıktı. Bu olay Ankara’da yapılan fiziki muayenede ortaya çıkıyorsa Kandıra’da da ortaya çıkabilirdi. Kandıra Cezaevi’ndeki infaz koruma memurlarının ihmal suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle, görevlerini gerektiği gibi yerine getirmediğini, oradaki çocukların koruma ve gözetimlerinin gerekti şekilde sağlanmadığını belirterek haklarında iddianame düzenleyip kamu davası açtı. Bu dava devam ediyor halen. Dava sonucunda muhtemeldir ki görevlerini gereği gibi yerine getirmediği kamu hizmetinden yasaklanma durumları söz konusu olacaktır. Ayrıca adli bir ceza da olacaktır. Burada herkes görevlerini en iyi şekilde yapmalıydı. Orada gardiyanlar görevlerini gerektiği gibi yerine getirseydi, o elim olaylar daha başlangıcında fark edilseydi işler bu noktaya gelmeden önlenebilecekti” diye konuştu.
Avukat Erdem çocuk mahkumlar için özel bir cezaevi ortamı hazırlanması gerektiğini belirterek “Özellikle 18 yaşından küçük çocuk mahkumların birbirlerinden oldukça etkilendiğini düşünüyoruz. Çünkü eziyet ve istismar davasında sanıklar alınan savunmalarında esasında bunları kendilerinin düşünmediğini ve birbirlerinden etkilenerek bu eylemleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Adalet Bakanlığı’na çocuk mahkumların yetişkinler için hazırlanmış koğuşlarda değil de onlar için özel olarak hazırlanmış, gelişimleri, eğitimleri, sosyal faaliyetleri olan koğuşlarda kalması gerektiği yönünde yazı yazdık” dedi.