Emekliler tepkili: En düşük aylık asgari ücret seviyesine çıkarılsın
Dr. Murat Üçer uygulanan ekonomi politikasını seçim sonuçlarının belirleyeceğini söylerken yeni vergi ve zam dalgasının ihtimal dahilinde olduğunu vurguluyor. Üçer'e göre döviz kurlarında da kontrol edilemeyen bir hızlanma söz konusu olabilir.
Şu günlerde başta sosyal medya olmak üzere hemen herkesin dilinde seçimden sonra bizi nelerin beklediği var. “Simite yüzde 50 zam bile engellendi, seçimden sonra yeni zam yağmuru başlayacak” diyen de var, “Seçim harcamaları yüzünden bütçe açığı rekor kıracak, yeni vergiler ve zamlar kapıda” diyen de. “Döviz kurları patlayacak, devalüasyon olacak” diye korkanların sayısı da azımsanacak gibi değil. Peki gerçekten bu kâbus senaryolarının karşılığı var mı? Bu sorunun yanıtlarını ekonomistlerle bulmaya çalışacağız. Yazı dizimize Turkey Data Monitor Kurucu Ortağı, Global Source Türkiye Danışmanı ve Koç Üniversitesi yarı zamanlı öğretim üyesi Dr. Murat Üçer’le başlıyoruz. Üçer uygulanan ekonomi politikasını seçim sonuçlarının belirleyeceğini söylerken yeni vergi ve zam dalgasının ihtimal dahilinde olduğunu vurguluyor. Döviz kurlarında kontrol edilemeyen bir hızlanma da söz konusu olabilir.
-Seçimin ardından para politikasında bir gevşeme olacağını düşünüyor musunuz?
Biraz seçimin sonucuna bakar herhalde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “kaybettiği” durumda -tabii kaybın tarifi tartışılır- daha belirsizliklerle dolu bir dünyaya gireriz muhtemelen ve gevşeme yönünde baskılar artabilir. Ancak daha olası senaryo herhalde şu andaki duruşun korunması olur. “Zafer” senaryosunda ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e daha fazla yetki verilebilir. Enflasyon görünümü bozuluyor benim gördüğüm, buna tepki olarak faiz artırımları bile başlayabilir bu durumda, ama bu senaryolara olasılık vermekte zorlanıyorum açıkçası.
-Kredi kartlarında taksit azaltıcı ve faizi artırıcı önlemlerin geleceği söyleniyor. Sizce mümkün mü?
Seçim sonrası olabilir muhtemelen. Kredi kartları ne kadar enflasyondan kaçmak için ekstra tüketimi, ne kadar mecburiyetten yapılan tüketimi fonluyor, bilmiyoruz. İkincisi siyaseten hassas, ama seçime kadar bir düzenleme gelmez gibi duruyor sanki. Şimdilik bankalardan gelen “kripto/altın almayın” uyarısı ile idare edilebilir.
-Bütçede seçim nedeniyle oluşacak açık nedeniyle yeni vergilerin gelmesi mümkün olabilir mi?
Evet, oldukça muhtemel. Harcamalar -Hazine’nin Merkez Bankası hesabına bakarsak- başladı bile. Maliye politikası para politikasına destek olamıyor, ayrışıyor şu anda. Seçim sonrası yeni önlemler -ve daha genel olarak maliye politikasına çeki düzen vermek- gerekecek muhtemelen.
-Simite yüzde 50 fiyat artışının seçim sonuna ertelenmesi nedeniyle yeni zam yağmuru beklentisi de artıyor…
Sadece simit meselesi değil. Zaten enerji fiyatları filan derken bir takım zamlar gelecek, tabii bu yeni fiyat ayarlamalarına yol açacak. Burada sarmala girme ihtimali yüksek. O yüzden de enflasyon yükselince ve çapa kaybolunca enflasyon kendi kendini besleyen bir hal alır diyoruz. Bizde şu anda durum biraz bu. Beklentiler çapalanabilecek mi “Rejim değişti” sinyali ikna edici olup fiyatlama hareketlerini enflasyon tahmin/hedefleriyle tutarlı hale getirecek mi? Bana zor geliyor.
-İhracatçıların döviz kurunun yükseltilmesi talebi karşılık bulur mu?
Ekonomi yönetimi siyasi baskı görmezse bulmaz. Benim anladığım, ekonomi yönetimi TL’nin değerli olduğunu düşünmüyor, ihracatın daha çok dış talebi duyarlı olduğunu vurguluyor vs. Açıkçası benim kanaatim de o yönde. Ama tabii bu “strateji”yi uzatmak çok tehlikeli. Ne demek istiyorum? Kurda (reel) değerlenme yoluyla TL’ye talebi artırmaya, enflasyonu düşürmeye çalışırsanız bu süre görece “başarılı” olsanız da 1990’ların, 2000’lerin tecrübelerinden biliyoruz ki, sonumuz pek hayırlı olmaz. Demeye çalıştığım kısa vadede yaklaşım/strateji “üstü kapalı” bir “döviz kurunu tutma temelli dezenflasyon” gibi gözüküyor ama orta vadede ekonomi yönetimi bizi nereye götürmeye çalışıyor, pek net değilim. Bu yaklaşım kısa vadede başarılı olup para çekse, biraz dezenflasyon yaratsa bile orta vadede çalışmaz, böyle bir problem de var.
-Merkez Bankası’nın müdahalesine rağmen dolar kurunda yüzde 3 artış oldu. Sizce bu devam eder mi? Artışın seçime kadar kontrol edileceğini düşünüyor musunuz? Seçimden sonra artış olur mu?
Müdahale etmek zorundalar. Dediğim gibi şimdilik strateji bu gibi duruyor. Kasım-aralık filan işleri kolaydı, rezerv biriktirirken kuru kontrol edebildiler ama aralık ayının son haftasından beri denklem değişti, rezervlerde genelde erime olurken bu sürdürülmeye çalışılıyor. Daha alanları var, seçime kadar idare edilebilir ama seçim sonrası dış dengede ve para girişlerinde ciddi iyileşme olmazsa nasıl sürdürülebilir, göremiyorum.
-Son günlerde şu an dalgalı kur rejiminde olmamıza rağmen seçimden sonra devalüasyon olacağı söylentileri dolaşmaya başladı. Sizce böyle bir olasılık var mı?
Şu anki yönetimin tercihi reel döviz kurunda az bir değerlenmeyle yola devam etmek. Enflasyon konusunda ciddiler; enflasyonun son toplantıda yeni başkanın verdiği aylık oranlara inmesi için hata yapılmaması lazım. Bu aylık rakamlar kurda ciddi bir değer kaybına katiyen müsaade etmiyor. O yüzden geçen mayıs sonrası gibi kurda ciddi bir değer kaybına izin verilmeyecektir. Ama tabii dövizde arz-talep dengesini yakından takip etmek gerekiyor, orada çok rahat bir durum yok, kurda kontrol edilemeyen bir hızlanma olması ihtimali var.