İBB imar müdürüne saldıranlara 10 yıl istendi
Danıştay 13. Dairesi İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi için açılan ihaleyi iptal etti. Yüksek mahkeme millet bahçesi inşaatının Cumhurbaşkanlığı’nın icraat programında yer almasının ‘ihalede ivedilik’ şartını yerine getirmediğine hükmetti.
Danıştay 13. Dairesi Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ihalesini iptal etti. Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesi yapılması için 29 Nisan 2022’de davet usulü ile ihale düzenlenmişti. İhaleye Limak, Kolin, Mapa, YSE, YDA ile Yapı ve Yapı şirketi özel olarak davet edilmişti.
İhaleyi 2 milyar 127 milyon 978 bin liralık teklifin sahibi Yapı&Yapı şirketi almıştı. İBB TOKİ’nin 29 Nisan 2022’de Kamu İhale Kanunu’nun 21-B maddesine göre davet usulü yaptığı “Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ve sosyal donatılar inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi” ihalesinin iptali için dava açmıştı. İBB’nin TOKİ ile Çevre Bakanlığı’na karşı açtığı davada Ankara 16. İdare Mahkemesi 7 Eylül 2023 tarihli kararı ile ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna vardı ve davayı reddetti.
Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre İBB’nin temyiz başvurusunu karara bağlayan Danıştay 13. Dairesi ise davanın idare mahkemesince reddedilmesinde hukuki isabet bulunmadığını kaydetti. Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin kararını bozan Danıştay 13. Dairesi karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere kesin olarak ihalenin iptaline oybirliği ile karar verildi.
Danıştay 13. Dairesi kararında 21-B maddesine göre yapılan ihalelerde ivedilik şartı arandığı, önceden öngörülemeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden durumlarda bu maddeye göre ihale düzenlendiği anlatıldı. Davalı idarenin millet bahçesi ve çevre düzenlemesi işinin hangi kısımlarının hangi nedenlerle yapım tekniği açısından özellik arz ettiğinin teknik veri ve dokümanla ortaya koyamadığına dikkat çekildi. İhale kapsamında teklif istenen firmaların tamamının yapı ve inşaat firmaları olduğu, firmaların yapım tekniği açısından özellik arz eden bir proje için özel bir nitelik taşıması gerekliliği gibi şartlar aranmadığı da belirtildi. Dava konusu ihalenin Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından kamuoyunun bilgisine sunulan “Birinci 100 Günlük İcraat Programı” çerçevesinde ilan edilen bir iş olması dikkate alınarak davalı idare tarafından ivedilikle tamamlanması gereken bir olarak nitelendirilmesinin işin ivedi olarak yapılmasına gerekçe olarak gösterilemeyeceği vurgulandı. Mevzuatta belirtilen ivedilik şartları bulunmadığından ihale işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldı.
Atatürk Havalimanı 7 Nisan 2019’dan itibaren sivil uçuşlara, 2 Şubat 2022’den itibaren de kargo uçuşlarına kapatılmıştı. O tarihten sonra havalimanı ağırlıklı olarak iş jetlerinin kullanımı için faaliyet gösterir hale gelmişti. İhalenin daha sözleşmesi imzalanmadan pist kırma işlemleri başlamış, bu kamuoyunun tepkisini çekmişti. Tüm itirazlara rağmen inşaat 2022 yılının mayıs ayında başladı. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin ilk etabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen “Büyük İstanbul Mitingi” ile açılmıştı. Ancak inşaat çalışmaları devam ettiği için millet bahçesine girişlere izin verilmiyordu. İnşaatın geldiği son noktada havalimanı arazisinin değerli pistlerinde basketbol sahaları, tenis kortları ve cami-külliyenin tamamlanma aşamasına geldi.
AK Parti’nin İBB Başkan Adayı Murat Kurum’un bakan olduğu dönemde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 7.2 milyon metrekarelik havalimanı arazisi için hazırladığı imar planında kullanım dışı kalan kuzey pistlerini, hangar binalarını ve terminal binasının bir kısmını kapsayan toplam 2 milyon 818 bin 979 metrekarelik bölüm millet bahçesi olarak ayrıldı. İBB’nin bakanlığın imar planına açtığı davada geçen aylarda bilirkişi raporu çıktı. Raporda havalimanıyla ilgili alınan karar şehircilik ilkelerine aykırı bulundu, kamu yararının gözetilmediği belirlendi. Atatürk Havalimanı’nın olası bir afette üstleneceği kritik görevin planda yeterince irdelenmediğine de dikkat çekildi.
İhaleyi alan şirketin kurucusu Nusret Yıldırım için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘aile dostu’ tanımı kullanılmıştı. Erdoğan’ın 2019 yılında yaşamını yitiren Yapı&Yapı inşaat şirketinin kurucusu Nusret Yıldırım’ın cenazesine katılmasanı Cumhurbaşkanlığı sitesi “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan namazın ardından aile dostu Nusret Yıldırım’ın cenaze törenine katıldı” diyerek duyurmuştu.