Uşak Seramik, ‘Faizler yükseliyor, yatırım maliyeti artacak’ deyip, yatırımları durdurmaya karar verdi
TÜYİD'in raporuna göre halka arzlar ve yatırımcı sayısı artarken işlem hacminin TL bazında yerinde sayması ve dolar bazında düşmesi büyük yatırımcıların piyasadan uzak durduğunu ve küçük yatırımcıların piyasada daha aktif olduğunu gösteriyor.
Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) 2023 yılına ait Borsa Trendleri Raporu’nu yayımladı. Rapor pay (hisse senedi) piyasası ile borçlanma araçları piyasasında 2023 yılını değerlendirmek açısından yararlı bilgiler veriyor.
Raporda yer alan bilgilere göre öncelikle pay piyasasında işlem gören hisse senedi sayısındaki artış dikkat çekici. 2022 sonu itibarıyla 444 olan BIST TÜM’de işlem gören şirket sayısı 2023 yılında gerçekleşen halka arzlar ile 521’e yükselmiş.
2023 yılında BIST TÜM’ün işlem hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre TL bazında %8 artarken dolar bazında ise %29 azalmış.
2023’te BIST TÜM’ün piyasa değeri geçen yılın aynı dönemine göre TL bazında %70, dolar bazında ise %8 artmış. Yine aynı dönemler dikkate alındığında BIST TÜM’ün halka açıklık oranı bir puan, fiili dolaşım oranı dört puan azalmış.
2023’ün son çeyreğinde BIST TÜM’de 801 milyon dolar net yabancı alımı olmasına rağmen 2023 yılı genelinde yabancı yatırımcılar Borsa İstanbul’da yaklaşık 1.040 milyon dolar net satış yapmış.
2023 Aralık sonu itibariyle Borsa İstanbul’daki 7 milyon 615 bin yatırımcının %99,6’sı yerli. Yerli yatırımcıların %99,9’unu oluşturan bireysel yatırımcılar yerli portföy değerinin %55’ini elinde tutuyor. Yabancı yatırımcılar toplam portföy değerinin %37’sine sahip.
Borsa İstanbul’da Aralık 2023 itibariyle toplam yatırımcı sayısı 2022 Aralık ayına göre 3,9 milyon kişi artışla 7,6 milyona ulaşmış.
Yabancı yatırımcıların ülkesel profiline baktığımızda 2023 Aralık ayı itibariyle Katar’ın toplam yabancı portföy değeri içindeki payı geçen yılın aynı dönemine göre 20 puan artışla %32’ye yükselmiş. Yabancı portföy değeri büyüklüğünde Katar’ı %25’lik payla ABD izlemiş. ABD’nin payı 2023’de 10 puan gerilemiş. 2023 yılı Aralık ayında geçen yılın aynı dönemine göre Birleşik Krallık’ın toplam portföy içindeki payı yıllık bazda dört puan gerileyerek %9 olmuş. Bu dönemde ABD ve Birleşik Krallık’ın portföy değerlerinde yıllık bazda sırasıyla %7 ve %11 azalma görülürken Katar’ın portföy değerinde ise %235 artış gözlenmiş.
Yıl sonunda yabancıların işlem hacminde en yüksek paya sahip olduğu endeks %40 ile BIST banka ve BIST ticaret, en düşük paya sahip olduğu endeks ise %27 ile BIST teknoloji endeksi.
Raporda yer alan dikkat çekici bilgilerden biri de Yatırımcı Risk İştahı Endeksi’ne (RISE) ilişkin. Öncelikle RISE nedir diye baktığımızda 28 Kasım 2005 tarihinden itibaren herhangi bir dönemde 5.000 TL ve üzeri pay senedi portföy değerine sahip olmuş tüm yatırımcıların hafta sonları itibariyle portföylerinden yola çıkılarak hesaplanan haftalık bir endeks. RISE yatırımcıların her cuma günü sahip olduğu pay senedi ve A tipi yatırım fonu toplam portföy değerlerinin ve bu değerlerin değişimlerinin BIST 100 değişimlerinden arındırılmış halleri kullanılarak hesaplanıyor. RISE endeksleri için öngörülen eşik değer 50 olup açıklanan endeks değerinin 50 seviyesinin üzerinde olması yatırımcıların pay piyasasında aldıkları geçmiş 52 haftalık pozisyonlarının ortalama riskinden daha yüksek riskli bir pozisyona sahip olduğunu gösteriyor. Endeks değerinin 50 seviyesinin altında olması ise, ortalama olarak pozisyon risklerinde geçen haftaya göre azalış olduğunu ifade ediyor.
Raporda Ekim-Aralık 2023 döneminde RISE ortalama değeri 34,2 olarak hesaplanmış. RISE ilgili döneme 53,2 değeri ile başlamış ve dönemi 26 değeri ile kapatmış. Dönemin kapanış değerinin 26,0 olması risk iştahında bir gerilemenin göstergesi.
Borçlanma araçlarındaki duruma baktığımızda ise; Türkiye’de ihraç edilen Türk Lirası cinsinden özel sektör borçlanma araçlarının tutarı 2023 Aralık sonu itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre %39 artış göstermiş. Son bir yıllık dönemde en fazla net borçlanma aracı ihracı banka dışı finansal kurumlar, reel sektör şirketleri ve sermaye piyasası kurumları tarafından gerçekleştirilmiş.
Bankaların nette yeni borçlanma aracı ihracından daha fazla itfa gerçekleştirmesi sonucu toplam özel sektör borçlanma araçları içindeki payı azalmış. Son bir yıllık dönemde reel sektör şirketleri nette daha fazla ihraç gerçekleştirerek toplam içindeki paylarını artırmış. 2022 yılsonuna göre bankaların payı %36’dan %25’e düşerken reel sektör şirketlerinin payı %22’den %32’ye yükselmiş.
2023 yılında ihraççılar tarafından en çok tercih edilen borçlanma araçları finansman bonosu, özel sektör tahvilleri ve yönetim sözleşmesine dayalı kira sertifikası olmuş.
Borçlanma araçlarını alan yatırımcıların %93,4’ü yerli kurumsal, %6,0’ı yerli bireysel ve %0,6’sı yabancı yatırımcı.
Bu bilgilerin tümünü değerlendirdiğimizde bir yılda 77 şirketin halka açılması ve bu halka açılan şirketlerin ne kadarının gerçekten halka açılmaya uygun olduğu 2023’te hep tartışma konusu oldu. Bu şirketlerden bir bölümünün bir süre sonra sadece borsada adı var olan ancak hemen hemen hiç işlem görmeyerek sadece listeyi kalabalıklaştıran şirketler haline gelmeleri yüksek olasılık.
İkinci olarak hem halka açılan şirket sayısı hem de yatırımcı sayısı büyük ölçüde artarken işlem hacminin TL bazında yerinde sayması ve dolar bazında düşmesi büyük yatırımcıların piyasadan uzak durduğunu ve küçük yatırımcıların piyasada daha aktif olduğunu gösteriyor. Bu ise yerli yatırımcıların alternatifsizlik nedeniyle pay piyasasında kazanç sağlamaya ve paralarının değerini korumaya çalışmalarından kaynaklanıyor.
Özellikle batılı yabancı yatırımcılar ülkeden çıkarken durumu bir ölçüde Katar kurtarmış. Ancak Katarlı yatırımcıların da bir yere kadar yatırım yapacakları düşünüldüğünde alternatifler geliştirilemezse 2024’ün ilerleyen dönemlerinde yabancı yatırımcı sayısı daha da azalabilir.
Borçlanma araçları ile ilgili olarak ise faizlerin bu kadar yükseldiği bir ortamda reel sektör firmalarının borçlanmaya ağırlık vermesi soru işareti oluşturan bir durum.
20 Kasım 2024 - Kuşaklar aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor
17 Kasım 2024 - Ekonomik ve psikolojik çöküntünün artan boyutu
13 Kasım 2024 - İkinci Trump dönemi bize ne getirecek?
10 Kasım 2024 - Enflasyon neden düşmez?
6 Kasım 2024 - TÜSİAD’dan ekonomiye ilişkin çarpıcı tespitler