Casa Batlló’da Refik Anadol’dan sonra sıra Sofia Crespo’da
Refik Anadol dijital sanat denince akla gelen ilk isimlerden. Uluslararası kültür sanat dünyasının gözdesi haline gelen Anadol'u bu kez İngiliz dergisi The Economist yazdı: "Anadol yapay zeka temelli çalışmalarıyla günümüzün en önemli sanatçısı."
Refik Anadol dijital sanat çalışmalarıyla dünyanın önde gelen sanatçılarından. Hatta dijital sanat denince akla gelen ilk isim. Geçen sene ArtReview tarafından 2023’ün en etkili 100 çağdaş sanatçısından biri seçilmişti. 38 yaşındaki sanatçının ‘Unsupervised-Machine Hallucinations’ adlı koleksiyonu New York’taki MoMa Müzesi’nin koleksiyonda kalıcı hale gelen ilk dijital sanat eseri olmuştu. Anadol’un ‘Machine Hallucinations: Sphere’ adlı yapay zeka veri heykeliyle ise Las Vegas’ın yeni konser mekanı Sphere’ın dış mekanını kaplamıştı.
Tüm bunlar yeni medya sanatçısının uluslararası kültür sanat dünyasının gözdesi olduğunun göstergesi. Kimi zaman eleştirmenlerle girdiği tartışmalarla da basının ilgisini çeken Anadol bu kez The Economist dergisinin gündeminde.
The Economist’e göre 38 yaşındaki sanatçı yapay zeka temelli çalışmalarıyla günümüzün en önemli dijital sanatçısı. Makalede Anadol’un çalışmalarının dünyanın her yerinde görünüp bilindiği vurgulanıyor, sanatçının sanat ile mühendislik arasındaki sınırları bulanıklaştırdığı söyleniyor. Anadol’un 2022’de MoMA’daki sergisinin gördüğü yoğun ilgi ve yaklaşık 2,4 milyon ziyaretçi ağırlamasının popülerliğini kanıtladığı da söyleniyor.
Sanatçının son dönemde gerçekleşen sergilerine değinen yazıda yapay zekayı nasıl kullandığı şu sözlerle anlatılıyor:
“Los Angeles’ta yaşayan 38 yaşındaki Anadol yapay zekanın sanatta yaratıcı bir araç olduğunu savunuyor. Yapay zeka modellerini kullanarak, kamuya açık veri setleri üzerinden gürültülü renkli animasyonlar yaratıyor. Bu eserler hem dijital hem de fiziksel alanlarda yer alıyor.
Anadol’un eserleri beyin taramalarından yararlanarak yapay zekanın organ gelişimini hayal etmesinden Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nın performanslarını kullanarak rüya görmeyi taklit etmesine kadar çeşitlilik gösteriyor. Bu çalışmalar çalkantılı bulutlar ve dalgalar gibi soyutlamalar içerirken bazen Mark Rothko’yu anımsatan sanat eserlerine dönüşüyor.”
Sanatçının yapay zekayı nasıl kullandığı ise şu sözlerle anlatıldı:
“Anadol’un son projesi yapay zeka modellerini dünya çapında 16 yağmur ormanından toplanan fotoğraflar, sesler ve diğer bilimsel bilgiler üzerine eğiten ‘Living Archive: Large Nature Model.’ Bu proje Google ve Nvidia gibi sponsorların yanı sıra Londra Doğa Tarihi Müzesi ve Smithsonian gibi kurumların desteğiyle gerçekleşiyor.
Sanatçı yapay zekanın ‘yeni bir fırça’ olduğunu ve insanların ‘yeni dünyalar keşfetmesine’ yardım edeceğini umuyor. Serpentine’in sanat yönetmeni Hans Ulrich Obrist, Anadol’un eserlerinin görünmeyeni görünür kıldığını belirtiyor. Anadol’un sanatı teknolojinin gücünü yansıtırken izleyicilere rüya ya da günlük güzellik sunuyor. Eleştirilere rağmen sanatının çağdaş sanat dünyasında daha fazla yer bulacağı kesin…”