Kennedy’nin yaşadığına inanan tarikatın başına 13 yaşındaki bir kız çocuğu geçmiş
Önce Türkiye sonra Macaristan'ın ayak sürümesiyle 20 ay boyunca NATO'ya üye olmak için soğuk terler döken İsveç sonunda istediğini aldı. 200 yıllık tarafsızlığına bir son veren İsveç resmen NATO üyesi oldu.
Önce Türkiye’nin gönlünü hoş etmek için terör yasalarını katılaştırdı, Türkiye’nin iadelerini istediği bazı kişilerin iadesine onay verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden üyeliğine yeşil ışık yanınca bu kez kafasını Macaristan’a çevirdi. Macar lider Viktor Orban’ın gönlünü hoş tutmak için dört savaş gemisi ve Macaristan’a bir yapay zeka araştırma merkezi kurmayı kabul etti. İsveç 20 ay sonra resmen NATO üyesi oldu.
Rusya iki yıl önce şubat ayında Ukrayna’yı işgal ettikten sonra Finlandiya ve İsveç’i sınır güvenliği tehlikesi sardı ve Rusya’nın hiç planında olmayan bir şey yaparak her iki ülke de NATO’ya başvurdu. Finlandiya’nın üyeliği geçen yıl onaylandı ve böylelikle birliğe katılan 31’inci ülke oldu.
Stockholm’un ittifaka giriş süreci İsveç ve üyeliğine onay veren son ülke olan Macaristan’ın gerekli belgeleri sunmasıyla dün Washington’da nihayet tamamlandı. Böylelikle İsveç de birliğin 32’nci üyesi oldu.
İsveç’in birliğe dahil olması yıllardır sürdürdüğü tarafsızlık politikasının değişmesiyle çok daha derin bir anlam taşıyor. Tabii Finlandiya ve İsveç’in NATO için jeopolitik önemi yadsınamaz. Artık İskandinavya’daki tüm ülkeler birliğe üye olduğundan Baltık tamamen “NATO denizi” haline geldi.
Süreç İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın öncülüğünde düzenlenen “katılım belgesinin” resmen ABD Dışişleri Bakanlığı’na teslim edildiği törenle tamamlandı. Blinken “Sabreden derviş muradına ermiş. Daha iyi bir örnek olamaz” dedi.
Kristersson ise İsveç’in NATO’ya girerek “evine döndüğünü” söyledi. İsveçli lider sözlerine “Bugün gerçekten tarihi bir gün. İsveç artık NATO’nun bir üyesi. Alçakgönüllüyüz ama gururluyuz da. Birlik ve beraberliğimiz yol gösterici ışığımız olacaktır. İsveç 200 yıllık tarafsızlık ve bağlantısızlık dönemini geride bırakıyor. Bu büyük ama çok doğal bir adım” dedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg İsveç’i kutlayan ilk kişiler arasındaydı. İsveç bayrağının pazartesi günü Brüksel’deki NATO karargâhının dışındaki bayrakların yanına göndere çekileceğini söyledi. Stoltenberg sosyal medyada yaptığı paylaşımda “Artık resmileşti. İsveç NATO’nun 32’nci üyesi olarak masamızda hak ettiği yeri aldı. İsveç’in katılımıyla NATO daha güçlü, İsveç ve ittifakımız daha güvenli” dedi.
İsveç’in NATO üyeliği macerası Sosyal Demokrat Partisi’nin lideri ve eski Başbakan Magdalena Andersson döneminde başladı. Andersson ve partisi için NATO üyekiğine başvurmak hiç planda olmayan bir şeydi. Ukrayna savaşından önce Andersson ve seçmenlerine “Tarafsızlığı bırakmak ister misiniz?” diye sorulsa muhtemelen büyük bir çoğunluğu olumsuz yanıt verirdi. Şu anda da İsveç içinde karara tepkili pek çok insan var.
Savaş karşıtı İsveç Barış ve Tahkim Derneği’nin (SPAS) Başkanı Kerstin Bergea İsveç’in NATO üyeliğinin “Gerginliğin, kutuplaşmanın ve militerleşmenin artmasına yol açacak riskli ve hatalı bir önceliklendirme” olduğunu söyledi ve ekledi: “Ki biz bunun tam tersini arıyoruz. NATO üyeliği İsveç’in güvenliğini sağlayacak bir nimet olarak sunuldu ama silahlanmayı artırmak, nükleer bir ittifaka katılmak ve demokratik olmayan ülkelerle ittifaka girişmek sürdürülebilir barış ve güvenliği sağlamaz.”
Daha önce Finlandiya’nın üyeliği konusunda “Finlandiya ile bir sorunumuz yoktu ama artık var” diye tepki gösteren Rus hükümeti bu hafta yaptığı bir diğer açıklamada NATO’nun genişlemesi nedeniyle kendi savunmasını güçlendirmek için birtakım önlemler alacağını söylemiş, iki askeri bölgeye takviye yaptığını bildirmişti.
Gece saatlerinde Washington’daki İsveç Büyükelçiliği’nden halka seslenen Kristersson, karara karşı çıkanlara, bunun “uzun bir yolculuğun doğal bir sonucu” olduğunu söyleyerek yanıt verdi: “Tek başına güçlü olamayız. İsveç’in güvenliği küresel güvenliğe bağlı.”
2022’de bayrağı Andersson’dan devralan Ilımlı Parti’den Kristersson’ın iki yıldır gündeminin çok büyük bir kısmını NATO üyeliği kaplıyordu. Türkiye’nin İsveç’ten ilk talebi İsveç’in terör örgütlerine karşı somut adımlar atmasıydı. Sonra hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem de Biden yönetimi, Türkiye’nin İsveç’in üyeliğini kabul etmesini 23 milyar dolarlık 40 F-16 ve 79 modernizasyon kitinin Amerikan Kongresi tarafından Türkiye’ye satışına izin verilmesine bağlamıştı.
Türkiye ocak ayında İsveç’e yeşil ışık yaktı ama aylarca sessizliğini koruyup elle tutulur hiçbir talepte bulunmayan Macaristan ayak sürümeye başladı. “Türkiye’nin ayağına kadar gidiliyor, bizimkine niye gelinmiyor?” Bu söz tam olarak böyle söylenmedi ama Orban ve partisi Fidesz’in düşüncesi tam olarak bu yöndeydi. Kristersson’ı Macaristan’da görmek istiyorlardı. İstedikleri gibi de oldu.
Kristersson başta buna yanaşmasa da Budapeşte’ye gelerek Orban ile görüştü ve Macaristan’a savaş uçağı ve yapay zeka araştırma merkezi sözü verdi ve işte geçen ayın sonunda Budapeşte’den İsveç’in üyeliğine “evet” geldi.
İsveç ve Finlandiya’nın birliğe katılması sayesinde NATO’nun Rus donanmasını Baltık Denizi’nde baskı altına alması ve Kuzey Denizi’ni izlemesi çok daha kolay olacak. Kuzey Denizi’ni izlemek neden önemli? Kola Yarımadası’nda Rusya’nın ikinci vuruş kabiliyetine sahip nükleer silahlarının üçte ikisi bulunuyor. Rusya’nın ana karasından kopuk, Polonya ve Litvanya arasına sıkışıp kalmış Kaliningrad’daki filo ve nükleer kapasiteli füzeler için de artan endişeler mevcuttu.
Özellikle Rusya Kaliningrad ve Belarus arasındaki “Suwalki Boşluğu”nu ele geçirirse NATO’nun Baltık ülkelerine destek vermesi zorlaşabilirdi. Ama şimdi İsveç ve Finlandiya’nın Baltık Denizi’ndeki konumu NATO’nun bölgeye takviye göndermesini kolaylaştırabilir. İsveç’in stratejik konumu takviyelerin daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlayabilir. Rusya karada konuşlu füzelerine sahip olmaya devam edecek ama nükleer silahlı denizaltılarının tespit edilmeden açık denizde manevra yapması zor olacak.
Bu arada İsveç NATO’ya ayak uydurmakta hiç zorluk yaşamadı. Bu hafta Norveç’te İsveç ve Finlandiya’yı da kapsayan Nordic Response 2024 adında bir askeri eğitim tatbikatı başladı. Tatbikata 20 binden fazla asker katılıyor.
Çarşamba günü İsveç savaş uçaklarının eşlik ettiği Amerika’ya ait iki bombardıman uçağı gün ortasında Stockholm ve Upsala semalarında uçtu. Bu zamana kadar hep tarafsız olarak görülen İsveç için bu uçuşun sembolik bir önemi var.
İsveç kısa süre önce de ABD’ye 17 askeri üssüne tam erişim sağlamasına izin veren bir anlaşmaya imza attı ve kuvvetlerini Letonya’ya göndermeyi planladığını açıkladı.