Neuralink’in ilk insan hastası anlatıyor: Beyin çipine sahip olmak nasıl bir şey?
Neuralink'in beyin çipli ilk hastası Noland Arbaugh altı ay önce sarhoş arkadaşından gelen bir telefonla şirketin insanlı deneylerini öğrenene kadar Neuralink'in n'sini bilmiyormuş.
Neuralink’in beyin çipi taktığı ilk insan olarak düşünce yoluyla çevrimiçi satranç oynayan Noland Arbaugh bir günde ünlü oldu. Sekiz yıl önce dalış sırasında geçirdiği kaza sonucu omuzdan aşağısı tutmayan Arbaugh, Neuralink sayesinde edindiği yeni yeteneği Star Wars’daki “güce” benzetmişti. Peki Arbaugh nasıl olmuştu da bu teknolojiden haberdar olmuştu?
Tamam, hepimiz bir gün beynimize çip takılabileceğini az çok hayal ediyoruz ama alanının önde gelen şirketlerinden Neuralink’in çalışmalarına katılarak bir ameliyatla beynine çip taktıran ilk kişi olmak çok farklı. Arbaugh Wall Street Journal’a verdiği mülakata göre Neuralink ve çalışmalarını ancak altı ay önce zil zurna sarhoş arkadaşından gelen bir telefonla öğrenmiş.
Bu arkadaşı alkolün etkisi altındayken onu arayıp Neuralink’in beyin çipi takılacak ilk insan testleri için hasta aradığını anlatmış. Arbaugh’un başvuruyu yapmasına yardım da etmiş ama o zaman da sarhoş olmalı ki Arbaugh’un ismini yanlış hecelemiş.
Aslında bu anekdota çok şaşırmamak gerekiyor. Neuralink mühendisi Bliss Chapman’a göre Arbaugh’un en sevdiği oyun geçen haftaki canlı yayın sırasında da düşünce yoluyla oynadığı Mario Kart’ın alkollü versiyonu “Beerio Cart.” 29 yaşındaki oyun tutkunu Arbaugh “İkisi çok farklı oyunlar” diyerek espri yapıyor. Arbaugh oyun tutkunu derken şaka yapmıyoruz, bütün gece video oyunu oynamaya kalkınca çipi sekiz saat sonra “Beni dinlendir” çığlıkları atmaya başlamış.
Arbaugh’un düşünce yoluyla imlecini hareket ettirerek bilgisayardan oyun oynadığı anları izlemek hiç de sıkıcı değil, bu anekdottan da anlayacağınız üzere Arbaugh geçirdiği kaza nedeniyle hayata küsmek şöyle dursun, mizahından hiçbir şey kaybetmemiş. Şimdi de Neuralink’in beyin-bilgisayar arayüzü teknolojisinin başarısının canlı bir örneği ki geçen hafta izlediğimiz videoda Arbaugh beyin çipini tam teşekküllü kullanmaya başladığı yedinci saatteymiş.
Tevazusunu (!) konuşturan Arbaugh, WSJ’ye Neuralink’in ilk insan hastası olma sürecinin beklediği kadar zorlu olmadığını söylüyor. Kazadan bu yana zaman zaman spazm geçiriyormuş. Diğer yardımcı teknolojileri de denemiş, ama hiçbiri Neuralink kadar yardımcı olmamış. Gazeteye konuşan Arbaugh “Beyin ameliyatı kolaydı. İyileşme sürecinin daha uzun sürmesini bekliyordum, ama bir gün sonra beni hastaneden kapı dışarı ettiler” diyor.
Esas zor olansa Neuralink’in “poster çocuğu” olmasıymış. Arbaugh “Şöyle köşeme çekilip ailemin yaşayacağı tüm olumsuzlukları ölçüp biçtim. Sadece sağlıkla ilgili olumsuzluklar değil, ameliyat sırasında ve sonrasında olabilecek şeyleri de düşündüm, şöhret gibi” diyor. Tartıda ağır gelen bu riske değer olduğuymuş: “Olasılıkları ölçüp biçtim, artık başka türlü yaşamak zor. Bu yüzden bir sonraki hastaya, bir sonraki adaya gönül rahatlığıyla bunun tadını çıkarmasını söyleyebilirim.”
📌Neuralink, her ne kadar öyle iddia etse de bir hastaya beyin çipi takarak o hastanın düşünce yoluyla hareket etmesini sağlayan ilk şirket değil. Daha önce Synchron bunu çoktan başararak beynin üst kısmındaki damara girerek sinir sinyallerini okuyabilen bir stent geliştirmişti. Synchron’un yaptığı işlem Neuralink’inki kadar vücut içi operasyon gerektirmiyor. Bu yönüyle daha iyiymiş gibi görünse de beynin hemen dışına yerleştirildiği için sinirsel verileri Neuralink’in çipi kadar hassas şekilde yakalayamayabilir.