Ayşe Ateş: Erdoğan Adalet Bakanı’na ‘harekete geçin’ talimatı verdi
Seçimlere az bir vakit kala İBB Başkanı İmamoğlu'nun mitingini takip eden İngiliz gazetesi The Guardian muhabirleri izlenimlerini yazdı. Seçmenlerin düşüncelerine yer verilen yazıda umutsuzluk ağır basıyor.
Geçen yılki genel seçimlerden sonra üstümüzdeki yorgunluğu tam atamadan üç gün sonra yeniden sandığa gideceğiz ama bu kez yerel yöneticileri seçmek için. Batı medyasında yerel seçimler için genel seçimlerdeki kadar analiz yok belki, ama İngiliz gazetesi The Guardian sonucunun çok merak edildiği İstanbul seçimlerini mercek altına aldı.
Guardian İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Haliç kıyısında seçmenlerine seslendiği bir mitingi takip etti. Seçmenlerle konuşan gazete önceki yıllarda yaşananları da hatırlattı.
İstanbulluların 2019 seçimlerinde iki kez sandığa gitmek zorunda kaldığını hatırlatan Guardian “Yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yerine getirmiş Erdoğan ilk oylamaya itiraz ederek tekrarlanmasını talep etmişti. Bu da İmamoğlu’nun ikinci kez, çok daha büyük bir zafer kazanmasıyla sonuçlanmıştı. Ancak seçimden sonra muhaliflerinin siyasi ve hukuki meydan okumalarıyla karşı karşıya kaldığı çalkantılı bir başkanlık dönemi geçirdi” diye yazıyor.
İmamoğlu’nun 2019’da zaferinin “Türkiye muhalefeti için bir dönüm noktası” olduğunu belirten gazete “İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi düşmanı olarak konumlandı ve iktidara meydan okumak isteyenlere yeni bir umut verdi” diyor.
Ne var ki muhalefetin kazanacağına neredeyse emin olduğu ve anketlerin son dakikaya kadar ibreyi muhalefetten yana gösterdiği seçimleri bir kez daha Erdoğan kazandı. Gazete “Erdoğan iktidarını hedef alan en büyük meydan okumayı savuşturduktan sonra ülkenin en büyük şehrini yeniden partisinin kontrolü altına almayı hedefliyor” diye yazıyor.
Gazete konuştuğu insanlardan yola çıkarak muhalif seçmenlerin beş yıl önceki belediye seçimlerindeki coşkuyu yakalamakta zorlandığını belirtiyor. Bir seçmene mikrofon uzatan gazete seçmenin ağzından şöyle yazıyor: “İnsanlar seçimin kazanılabileceğine inanmıyor. Hükümet muhalefetin kazanmaması için ne gerekirse yapacak, her türlü hileye başvuracak.”
İmamoğlu’nun İstanbul için yeterince çalıştığını düşünmeyen seçmenlere de mikrofon uzatmış gazete: “İmamoğlu son beş yıldır şehirdeki sorunları düzeltmek için hiçbir şey yapmadı. Koltuğa kim oturursa otursun İstanbul’un sorunlarını çözemez. O da yeni bir çözüm üretmedi.” Yine de aynı seçmen AK Parti’nin adayı Murat Kurum’un halka çok daha az şey sunabileceğini düşündüğünü belirterek sandıkta İmamoğlu’na oy atacağını söylüyor: “İmamoğlu’nu sevmiyorum ama başka alternatif de yok.”
Seçmenlerin ruh halinin “kasvetli” olduğunu yazan Guardian’a göre bu seçimde 2019’dakinden farklı olan bir şey de İmamoğlu’nun İYİ Parti’nin desteği olmadan yarışıyor olması. Gazete geçen ayki anketlere değinerek “Kurum’a karşı üç puandan daha az farkla önde olduğunu ve seçmenlerin yüzde 20’sinin kararsız olduğunu göz önünde bulundurursak zafere ulaşmasının ne denli zor olduğu ortaya çıkıyor” diyor.
Erdoğan’ın özellikle İstanbul seçimlerine fazlasıyla müdahil olmasına da dikkat çeken gazete “Erdoğan’ın İstanbul’u geri almaktaki kararlılığı İmamoğlu’nun esas rakibinin Kurum’dan ziyade cumhurbaşkanı olduğunu gösteriyor” diyor. İmamoğlu’nun bu tuzağa düşmek istemiyor gibi göründüğünü de yazan gazete “İmamoğlu kendi kampanyasında isim vermekten kaçınarak onlardan basitçe ‘rakiplerimiz’ diye bahsediyor” diye ekliyor.
Guardian işin ekonomik boyutuna da değiniyor. Yerel seçimlerin Türkiye’deki enflasyon ve ekonomik krizin çözümü için merkezi hükümeti harekete geçirmek ya da ekonomi politikasını değiştirmek için pek fırsat tanımadığını yazan gazete bir muhalif seçmenle bir çekimserin şu sözlerine yer veriyor:
“Erdoğan zenginlerin yanında duruyor. Yoksulların nefesiyse açlıktan kokuyor.”
“Olanlara öfkeliyim. Ben emekliyim. Emekli maaşım sadece 10 bin 500 lira ama kiram 12 bin lira. İmamoğlu’nun adamları da geldi, ama onlara da İmamoğlu’nun şovmen olduğunu söyledim.”
Seçmenlerin bir diğer endişesi ise iktidarın yeni dönemde İmamoğlu’na baskılarının devam edeceği ve bunun sonucunda da İmamoğlu’nun şehir için bir şeyler yapamayacağı yönünde. Bir seçmen “Bir şeyleri değiştirebilecek yeni bir yüz istiyorduk. Ama bu şehirde bir şeyleri değiştirmek için hükümetin değişmesi gerekiyor. Çünkü gördüğümüz gibi merkezi hükümet belediye başkanının önüne engeller çıkarıyor, çıkarmaya da devam edecek. İmamoğlu da verdiği sözleri tutmadı.”