Damat dehşeti: Eşinin ailesine bıçakla saldırdı
Avustralya'nın Sydney kenti 48 saat arayla dehşeti yaşadı. Önce bir alışveriş merkezinde "kadın düşmanı" olduğu düşünülen erkek altı kişiyi öldürdü. Sonra 16 yaşında bir genç kiliseye giderek iki din insanı dahil dört kişiyi yaraladı.
Dünyanın savaş yaşamayan bir bölgesinde olsanız bile şiddetten kaçamıyorsunuz. Avustralyalılar birkaç gün öncesine kadar İsrail ve Ukrayna’dan uzak, güvenli bir yerde olduklarını düşünüyorlardı belki de. Ama bu algı İran’ın İsrail’e füze ve dron attığı gün yapılan bıçaklı saldırıyla yerle bir oldu.
Avustralya’nın Sydney kentinde birbirleriyle ilgisi olmayan iki yerde saldırı düzenlendi. İlki bir alışveriş merkezindeydi ve altı kişi öldürüldü. İkincisinde hedef kiliseydi; piskopos ve rahip saldırıya uğradı. Saldırganlar farklıydı ama iki gün arayla iki bıçaklı saldırı Avustralya’da endişe yarattı.
Alışveriş merkezindeki saldırının sorumlusu 40 yaşındaki Joel Cauchi’ydi ve altı kişiyi öldürdükten sonra kendisi de polis tarafından vurularak öldü. Özellikle Rusya’nın Crocus belediye binasına IŞİD’in düzenlediği saldırıdan sonra dünya hemen her saldırıya terör saldırısı olarak bakmaya başladı. Joel’in saldırısı da başta öyle algılandı, hatta sosyal medyadaki söylentilerde Joel’in Müslüman bir terörist olduğunu ileri sürenler bile oldu. Ama Joel hiç de iddia edildiği gibi dini amaçları olan biri değildi.
Ama dikkat çeken bir şey vardı, öldürülenlerden beşi kadın, yalnızca biri erkekti. Yaralananların da büyük kısmı kadınlardan oluşuyordu ki aralarında dokuz aylık bir de bebek vardı. 38 yaşındaki yeni anne Ashlee Good, 47 yaşında ve iki kız annesi Jade Young, 25 yaşındaki moda çalışanı Dawn Singleton, 55 yaşındaki tasarımcı Pikria Darchia ve Sydney’de eğitim alan Çin vatandaşı Yişuan Çeng saldırıda öldü. Kurbanlar arasındaki tek erkek Pakistan’dan yeni gelmiş güvenlik görevlisi 30 yaşındaki Faraz Tahir’di.
Joel polis memuru tarafından vurularak öldürüldüğü için saldırının gerekçesini belki hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Ama tahminler saldırganın kadın düşmanı olduğu yönünde…
Joel kısa süre önce ülkenin kuzeydoğusundaki Queensland’den Sydney’e taşınmıştı. Queensland’de yaşamaya devam eden babası Andrew oğlunun neden böyle bir saldırı düzenlemiş olabileceği konusunda “Bir kız arkadaşı olsun istiyordu. Ama sosyal becerileri zayıftı, beyninden vurulmuşa dönmüştü” diyerek oğlunun yaşadığı hayal kırıklığından dolayı böyle bir saldırıya girişmiş olabileceğini söyledi.
İlk olay ülke genelinde Avustralyalı kadınların karşı karşıya olduğu düşmanlık ve şiddeti herkese bir kez daha hatırlattığı için saldırının üstünden bir gün geçmeden yüzlerce kişi sokaklara dökülerek son dönemdeki kadın ölümlerine tepki gösterdi.
Milletvekili Josh Burns sosyal medya hesabından “Saldırganın ideolojisi orada: Kadın nefreti. Bunun ne anlama geldiğini göstermeliyiz” dedi. Başbakan Anthony Albanese ise çok net yorum yapmaktan kaçınarak emniyet güçlerinin saldırganın kasıtlı olarak kadınları hedef alıp almadığını araştırdığını söyledi.
Ülkede pazartesi günü ulusal yas ilan edildi, bayraklar yarıya indirildi. Ama ülke daha ilk şokunu atlatamadan yasın akşamında Sydney’in batıdaki Wakeley bölgesindeki bir kilisede internetten canlı yayın yapılan bir ayin sırasında meydana gelen bıçaklı saldırıyla başka bir şoka uğradı. Yetkililerin terör eylemi ilan ettiği saldırı başka bir ayaklanma daha doğurdu. Saldırıların birbiriyle alakası yoktu, 48 saat arayla meydana gelmişlerdi ve aslında gruba yönelik saldırıların çok az görüldüğü ülkede güven duygusu epey zedelendi.
Halkı ikinci şoka uğratan olayda saldırgan 16 yaşında bir çocuk çıktı. Çocuk piskopos ve rahip dahil en az dört kişiye zarar verdi, ama en azından burada ölen olmadı. Bu olayda da soruşturma henüz tamamlanmış değil ama yetkililer olayın radikal dincilikten kaynaklandığından emin olduklarını söylüyorlar. Ancak saldırganın hangi dine mensup olduğu ya da kimliği belli değil.
Yetkililere göre saldırgan bu eylemiyle sadece olay yerindekileri değil, canlı yayını izleyenleri de korkutmayı amaçlıyordu ve tek başınaydı. Polisin “bildiği” bir gençti ama herhangi bir terör listesinde yer almıyordu. Eyalet yöneticisi Chris Minns gencin 2020 yılında okulda bıçak taşırken yakalandığını söyledi ki o olay yaşandığında 12 yaşında olmalıydı.
Saldırıya uğrayan rahibin adı Peder Isaac Royel; piskoposunki ise Mar Mari Emmanuel. Bu kiliseye 2011 yılında atanan Emmanuel vaazlarını sosyal medyada yayınlayarak ülke genelinde popüler bir figür haline gelmişti. Saldırının olduğu ayin de canlı yayın olarak internette anbean paylaşılıyordu. Saldırıyı gören cemaat kiliseye koşarak 16 yaşındaki saldırganı linç etmek isteyince polisle çatıştı.
Çatışmada iki polis memuru yaralandı, 10 polis aracı tahrip edildi. Halkın öfkesiyle sağlık görevlilerinin güvenliğini bile sarsıp endişelenmelerine neden oldu ve görevliler üç saat boyunca kilisede mahsur kaldı.
Ülkedeki yeni saldırı için kameraların karşısına geçmek zorunda kalan Başbakan Albanese “Biz barışsever bir ulusuz. Şiddet içerikli aşırılıklara bizde yer olmaz” dedi ve halktan “cezalandırma işini polise bırakmalarını” istedi.
Bu arada hükümet saldırı anlarının yayıldığı sosyal medya platformlarının yetkililerinden görüntüleri 24 saat içinde kaldırmalarını istedi. Aksi takdirde para cezası uygulanacağını söyledi.