Pasifik’te Hamas benzeri saldırı endişesi
BM İsrail ordusu tarafından kıskaca alınan Refah'a yardım operasyonlarını durdurduğunu açıkladı. Aynı saatlerde İsrail'in aşırı sağcı bakanlarından Ben-Gvir "Mümkünse Gazze'de yaşamak istiyorum" diyerek Filistinlilerin tehcirini savundu.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 103’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 35 bin 647 Filistinli öldürüldü, 79 bin 852 kişi yaralandı. Gazze’ye saldırılar sürerken İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 7 Mayıs’ta Refah’ın doğusuna kara saldırısı başlatmış, 1.5 milyonu aşkın Gazzelinin sığındığı Mısır’a açılan sınır kapısı Refah’ın Filistin tarafında kontrolü ele geçirmişti.
IDF’in işgal ettiği bölge Gazze’ye insani yardımların girişinde ana geçiş noktası olan ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin yurtdışına seyahat etmek için kullandığı tek geçiş noktası Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nı da içeriyor. Bu durum zaten kıtlığın pençesinde olan Gazze nüfusu için işleri daha da kötüleştiriyor.
Bölgede gidişat giderek kötüleşirken Birleşmiş Milletler (BM), IDF’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Refah kentinde gıda dağıtımının malzeme ve güvenlik eksikliği nedeniyle durdurulduğunu açıkladı. BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) X sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Gazze’deki faaliyetlere ilişkin bilgi verildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında sivil kayıplar yaşandığına vurgu yapılan açıklamada İsrail ordusunun başta Refah ve Kerem Ebu Salim sınır kapıları çevresi olmak üzere Gazze’nin güneyi ve Refah’ın doğusundaki kara saldırılarını genişlettiği ifade edildi.
Refah’ta gıda dağıtımının durdurulduğu belirtilen açıklamada “Malzeme eksikliği ve güvensizlik nedeniyle Refah’ta halihazırda gıda dağıtımı askıya alındı” dendi. UNRWA’nın Gazze’deki 24 sağlık merkezinden yalnızca 7’sinin faaliyet gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada İsrail ordusunun işgal ettiği Refah Sınır Kapısı ile Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nın kapatılması ve aksaklıklar nedeniyle son 10 günde hiçbir tıbbi malzemenin ulaştırılmadığı aktarıldı.
İsrail’in Maariv gazetesinde yer alan habere göre aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yaklaşık sekz aydır saldırı altında olan Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin göç ettirilmesiyle ilgili yerel basına konuştu. Daha önce çok kez yaptığı gibi Gazze’de yaşayan yüz binlerce Filistinliye “gönüllü göç” çağrısında bulunan Ben-Gvir Gazze Şeridi’nde geniş alanlarda yerleşim birimlerinin inşasını talep etti.
Savaştan sonra Gazze Şeridi’nde kontrolün başkasında değil tamamen İsrail’de olması gerektiğini savunan Ben-Gvir “Mümkünse Gazze’de yaşamak istiyorum. En öncelikli şey Filistinlileri gönüllü göçe teşvik etmek. Yüz binlerce Filistinlinin göç etmesi durumunda yerleşim birimlerine geri dönmenin ötesinde geniş alanlara açılma imkanı olacak” diye konuştu.
Ben-Gvir’in başını çektiği İsrailli aşırı sağcı bakanlar Gazze’de yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri inşa edilmesi çağrılarını sık sık tekrarlıyor. Batı Kudüs’te yılın ilk ayında Gazze’de yasadışı Yahudi yerleşim birimleri kurulması için konferans düzenlenmiş, başta Ben-Gvir, çok sayıda İsrailli bakan toplantıya katılmıştı.
Aynı saatlerde İsrail devlet televizyonu KAN’ın geçtiği habere göre İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da ülkenin kuzeyinde Lübnan sınırındaki Golani Tugayı’ndan subay ve askerler ile toplantı yaptı. Gallant İsrail ordusunun Lübnan sınırının yanı sıra Gazze Şeridi’nin güney ve kuzeyinde de saldırılar düzenlediğini belirterek Gazze’deki çatışmaların İsrail ordusuna Lübnan sınırındaki çatışmalar için “tecrübe kazandırdığını” savundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın “yakalama kararı” talebine işaret eden Gallant, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı’nı hakim karşısına çıkarmak isteyenlerin “İsrail askerlerine saldırdığını” savundu.
“Filistin yönetimi, Hamas, Hizbullah ve İran’daki düşman unsurlar tarafından yönlendirilen İsrail’i kendini savunma hakkından mahrum bırakmaya yönelik bir uğraş” olduğunu öne süren İsrailli bakan “Dünyada hiç kimsenin İsrail’i ve bizim davranış şeklimizi eleştirmeye yönelik ahlaki hakkı yoktur” dedi.
Gazze’de savaş, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık 250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 128’i Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.
Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 35 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 270 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.