Fenerbahçe duvarı… Ortayı kapattılar
Fenerbahçe, futbol tarihinin en büyük antrenörlerinden biri Jose Mourinho'yu KAP'a bildirdi. Kendini 'Special One' yani özel/seçilmiş olarak tanımlayan Mourinho yalnızca kazandığı kupalarla değil, demeçleriyle de futbola damgasını vurdu.
“Normal şartlar altında Porto şampiyon olacaktır; anormal şartlar altında, Porto yine şampiyon olacaktır.”
Bu cümlede Porto isimlerini Fenerbahçe’yle değiştirdiğimizde ortaya çıkan şey, sarı-lacivertli camianın tam da istediği şey. Yani artık 11 senelik şampiyonluk hasreti çeken Fenerbahçe’nin ne olursa olsun bu sevinci yaşamaya ihtiyacı var. Taraftar bunu istiyor, 9 Haziran’daki seçimde yarışacak iki başkan adayı da bu isteği gerçekleştirme yolunda yapabileceklerini anlatarak kongre üyelerini ikna edip seçilmeye çalışıyorlar.
Bu ikna aşamasında Aziz Yıldırım’ın ortaya attığı isim Jose Mourinho oldu. Ali Koç’un da tıpkı Yıldırım gibi yeniden başkan seçildiği takdirde Jose Mourinho’yla anlaşma yoluna gideceği konuşuluyordu. Dün sabah saatlerinde Koç cephesinin Mourinho ile anlaştığı hatta 2+1 yıllık sözleşme imza attıkları haberi geldi. Yıldırım tarafı da Portekizli teknik patronla yaptığı görüşmenin ardından bu imzaya onay verdiği, geldikleri takdirde beraber çalışabileceklerini açıkladı.
İşte, Porto’da çalıştığı dönemde tarih yazarken yukarıdaki cümleyi söyleyen Jose Mourinho artık Fenerbahçe’nin teknik direktörü oldu. Kısa süren futbolculuk kariyerinin ardından tercüman olarak futbolda kalan Mourinho, 1996-97 sezonuyla beraber Barcelona’da yardımcı antrenörlüğe başladı. Luis van Gaal’in yanında olduğu dönemin ardından Benfica’dan gelen teklifle yeniden ülkesinin yolunu tuttu. Benfica, Jupp Heynckes yerine Mourinho’yu göreve getiriyordu. Buradaki macerası çok uzun sürmese de Leiria’da kendini gösterdi. Ardından Porto’ya geçiş yaptı. O geldiğinde beşinci sırada olan ve kupadan elenen takımı toparladı, üçüncü sıraya kadar çıkarıp şampiyonluk sözü verdi. 2002-03 sezonunda Deco, Maniche, Postiga, Carvalho gibi isimlerin üzerine inşa ettiği kadroyla yalnızca ligi değil, o zamanki adıyla UEFA Kupası’nı da kazandı. Porto, bir sezon sonra peri masalını Mourinho önderliğinde yazdı ve tarihinin ikinci Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna uzandı.
2004-05 sezonu başında Chelsea’ye imza atarken bu sözleri söyledi. Çünkü Şampiyonlar Ligi’nin belki de son mucizesine imza atarak Chelsea’ye gelmişti. Burada iki kez üst üste Premier Lig şampiyonu olarak rüştünü ispatladı. İki kez Lig kupası kazanırken bir kez de FA Cup sevinci yaşadı. Community Shield’ı da bir kez alan Mourinho ilk şampiyonluğu, Chelsea’nin aynı zamanda 50 yıl sonra kazandığı ilk şampiyonluktu. Kendine taktığı “Özel kişi” lakabı kısa sürede herkes tarafından benimsendi. Roman Abramovich’in Chelsea’sini Avrupa futbolunda haritaya koydu. Ancak 2007’de başlayan yönetimle arasındaki güç çekişmesi sonunu hazırladı. Sayısız başarı yaşadığı Chelsea’den üç sezon sonunda ayrıldı.
Bir sonraki adresi Inter oldu. Yukarıdaki sözle de anlaşıldığı üzere meydan okumaları seviyordu. Calciopoli skandalından sonra küme düşürülen Juventus yavaş yavaş eski kuvvetine kavuşurken Avrupa kupalarının gediklisi Milan da yarışın içindeydi. Inter’e imza atmak neresinden bakarsan bak büyük bir meydan okumaydı. Ancak bu meydan okumanın altından ancak onun gibi “özel biri” kalkabilirdi. Nitekim zorlu geçen ilk sezonun ardından biri Şampiyonlar Ligi ikisi Serie A, biri İtalya Kupası biri de Süper Kupa olmak üzere beş kupa kazanarak Inter defterini şaşaalı şekilde kapattı.
Bir sonraki meydan okuması çok daha büyüktü. Real Madrid’e, tarihin en iyi takımlarından olan Barcelona’nın tahtını yıkmaya gidiyordu. Dönemin en büyük teknik direktör rekabeti LaLiga’da yaşandı. Pep Guardiola’nın Barcelona’sına karşı 121 gol atıp 100 puan toplayarak şampiyon oldu. Bir Kral Kupası ve bir de Süper Kupa kazanarak bu defteri de oldukça görkemli şekilde kapamayı başardı. Dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri olarak gösterildiği dönemde Türkiye’ye bir reklam çekimi için geldi. Fenerbahçe’yle anlaşmadan bir ay önce de reklam çekimi için Türkiye’ye uğrayacak hoca için 2012 gibi zirvede olduğu bir dönemde Türkiye’de herhangi bir takımı çalıştırmasını hayal etmek dahi zordu.
Premier Lig şampiyonluğuyla geçirdiği ikinci Chelsea döneminden sonra Manchester United macerasına atıldı. Sir Alex Ferguson dönemi sonrası eski günlerini arayan Manchester’da üç kupa kazanmayı başardı. Community Shield ve Lig Kupası haricinde aldığı UEFA Avrupa Ligi kupası takımın Avrupa kupalarındaki başarılarına bir yenisi anlamı taşıyordu. Öte yandan sezonu Manchester City’nin fazlasıyla gerisinde ikinci bitirdikten sonra “Manchester United’da ikinci olmak kariyerimin en zor işlerinden biriydi” lafı fazlasıyla tiye alınacaktı. Ancak Mourinho’nun bu sözlerle vurgulamaya çalıştığı vehamet yıllar içerisinde anlaşılacaktı.
Manchester’dan sonra yeniden Londra’ya dönen Mourinho’nun yeni meydan okuması belki de kariyerindeki en zoruydu. Gittiği her takımda en kötü bir kupa kazanan Mourinho, yıllardır kupa hasreti çeken Tottenham’la anlaştı. Takımındaki oyuncuları için “Çok iyi oyuncular ancak fazla efendiler” lafını kullanarak kupa hasretinin temel nedeninin altını çiziyordu. Bir buçuk sene süren görevinde araya pandemi de girdi, insanlar onun oyuncularıyla ilişkisini Amazon’daki All or Nothing belgeseliyle beraber daha yakından gördü ve kamuoyu nezdindeki sempatisi arttı. Fakat Tottenham macerası kariyerinin kupasız geçen tek süreci olarak kayıtlara olumsuz bir şekilde geçti.
2003 ve 2013 yıllar arasında UEFA tarafından beş kez Avrupa’nın en iyi antrenörü seçilen Jose Mourinho’nun yeni adresi İtalya’nın başarıya hasret kulübü Roma olacaktı. Burada yaşayacağı Konferans Ligi zaferiyle beraber Avrupa’nın üç kulüp organizasyonunda kupa alan ilk teknik direktör olarak tarihe geçecekti. Portekizli, 2022-23 sezonunda takımını UEFA Avrupa Ligi’nde finale taşıyacak ancak penaltılar sonucu Sevilla’ya yenilmekten kurtulamayacaktı.
Kimisi Mourinho için maliyetini karşılamadığını söylüyor. Hala yıllık gider olarak kulüplere 20 milyon euro’ya yakın külfet çıkaran “özel kişi” son yıllarda bu paranın karşılığını veren başarılar elde edemedi. Porto’da oynattığı baskı oyunu, Real Madrid’de oynattığı geçiş oyununun ardından modern futbolun gereklerini layıkıyla karşılayamadığı için biraz da kariyeri düşüşe geçti.
İşte durum böyleyken Fenerbahçe, Portekizli teknik direktör Jose Mourinho hakkında KAP’a bildirimde bulundu. Yapılan açıklamada “Şirketimiz, Futbol A takım teknik direktörlük görevi için Jose Mario Dos Santos Mourinho Felix ile görüşmelere başlamıştır. Yatırımcılarımıza saygıyla duyurulur” denildi.
“Ben, Jose Mourinho’yum.”
— Jose Mourinho Türkiye 🇹🇷 (@mourinhoturkiye) October 21, 2023
Mourinho’nun ne olursa olsun halihazırda kadro kalitesi ligin fazlasıyla üstünde olan Fenerbahçe’yle başarabilecekleri ortada. 99 puan toplamış bir takımı devralacak. O takımda Manchester United’a transferini istediği Fred ve Roma’ya transferini istediği Dusan Tadic gibi oyuncular da olacak.
Fenerbahçe taraftarının en büyük korkusu Mourinho’nun kısa ve -bence- kaba tabirle savunma futbolunda ısrarcı olması. Ancak en büyük beklentiyse eşleşme hocası olarak gittiği her takımda turnuva formatlarında başarılı olmasından ileri gelerek Avrupa’da başarı getirebilecek bir yapıyı kulübe kazandırması. Elbette öncelik yine lig şampiyonluğu hasretine son vermek olacaktır. Ancak Mourinho’nun İsmail Kartal’dan ve öne çıkan/çıkabilecek diğer adaylardan en büyük farkı Konferans Ligi seviyesinde Fenerbahçe’nin şampiyon olabileceğini hayal eden/ettirebilen bir kariyere ve anlayışa sahip olması… O, Avrupa’da kariyeri boyunca 26 kupa kazanmış, bu alanda tarihin en iyi dördüncü teknik direktörü konumundaki “özel biri” ve kim ne derse desin nevi şahsına münhasır kişiliği, her yerde yaptığı kulağa çılgın gelen açıklamaları, aşırı tepkileriyle nevi şahsına münhasır Türk futboluna renk katacaktır.