İstanbul Müzik Festivali Günlüğü: Haliç’te barok esintileri
İstanbul dün gece birbirine komşu sayılabilecek iki mekânda iki dev konsere evsahipliği yaptı. Biri Türkiye'nin popstarı Ajda Pekkan'dı. Diğeriyse Küçükçiftlik Park'taki heavy metal efsanesi Megadeth konseri.
Dün gece Dolmabahçe’de uzun zaman unutulmayacak bir kalabalık vardı. Kimi Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’na, kimi Küçükçiftlik Park’a koşturuyordu. bazılarının kıyafetinden hangi konserin kitlesi olduğunu anlamak mümkündü. Özellikle de siyaht t-shirtlülerin. Heyecanları büyüktü. Zira heavy metal efsanesi Megadeth tam 10 yıl sonra İstanbul’a gelmişti. Bu yazın merakla beklenen konserlerinden biri için insanlar akın akın Küçükçiftlik Park’ı doldurdu.
İstanbul’un aşırı nemli ve sıcak akşamında ABD’li grup, alışılmışın dışına çıkıp herhangi bir ön grup performansı olmadan sahneye çıktı. Elbette simsiyah kıyafetleriyle. Konsere son albümleri ‘The Sick, the Dying… and the Dead!’den şarkılar seslendirerek başladı Megadeth. Grubun solisti Dave Mustaine “Bugün bizden önce alt grup çıkmayacağını öğrendik. Bu yüzden sizin için ekstra parçalar çalacağız” dediği sırada binlerce kişinin olduğu Küçükçiftlik Park’ta çığlıklar koptu.
Yeni şarkıların ardından sırada eskiler vardı. Megadeth hissetmiş olacak ki artık her biri klasikleşmiş şarkılarını da söylemeye başladı. Sırasıyla önce ‘Devil’s Island’, ‘Hangar 18’ seslendirildi. Grubun solisti Dave Mustaine de bu esnada seyircilerle iletişim kurmayı sürdürdü. ‘She Wolf’, ‘Tornado of Souls’ ve ‘Peace Sells’ ile mekânın enerjisi zirveye çıktı.
Megadeth İstanbul’da olmaktan mutlu şekilde sahneden ayrılırken seyirciler de 10 yıl sonra grubu yeniden şehirde dinlemenin saadetini yaşıyordu.