Çorlu Tren Katliamı’nın altıncı yılı: Bakanlığın hiç mi suçu yok?

Gündem 8 Temmuz 2024
Bu haber 5 ay önce yayınlandı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren faciasının üstünden altı yıl geçti.

Ailelerin adalet arayışı sonucu 25 Nisan’da Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada dört sanığa ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan, beş sanığa ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan hapis cezası verildi.

Dört sanık ise beraat etti. Dönemin TCDD 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu 17 yıl altı ay, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl üç ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat 13 yıl dokuz ay ve TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan hakkında 15 yıl hapis cezasına çarptırılıp haklarında tutuklama kararı verildi.

‘Bakanlığın hiç mi suçu yok’

Kazada dokuz yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Öz “Çorlu tren katliamı davası tüm açıklığı ile ortada olan bir davaydı. Ne yazık ki savcıların TCDD üst yönetimine ellerinin hiç uzatamadığı bir dosya olarak kaldı. Davanın sonunda belki Türkiye’de ilk defa kamu çalışanları için hapis cezası verildi ama bu adaletin tam anlamıyla sağlandığı anlamına gelmiyor” dedi.

Öz “Öncelikle dönemin TCDD Genel Müdürü olan İsa Apaydın’ın 25 kişinin öldüğü bir olayda bir kez olsun sorgulanmaması adaletin eşitliği konusunda normal olabilir mi? Ulaştırma Bakanlığı’nın hiç mi suçu yok?” diye sordu.

‘Yaşanan katliamları unutmayalım’

“Adalet ne yazık ki tam anlamı ile yerini bulamadı” diyen Öz şöyle dedi:

“Bugün İsa Apaydın 25 kişinin ölümünden bir kez olsun sorgulanmazken kurmuş olduğu şirket üstünden 35 kamu ihalesi alıp ihale rekortmeni olabiliyorsa bunu biraz sorgulamak gerekir. Biz davamızın ve bu olayın yaşanmasına sebep olan kararlara imza atan kişinin de yargı önünde hesap vermesini istiyoruz. Ve son olarak ülkemiz ne yazık ki sosyal cinayetler ülkesi. Ve toplum olarak çabuk unutuyoruz.

Yaşanan katliamları unutmayalım. Acı da mücadele de bizim bunun farkındayız ama yarın bizim tarafımızda ses yükseltecek olanın da kim olduğu bilinmiyor. Çünkü bu cezasızlık politikası, liyakatsizliğe, para hırsına, yandaşlığa cesaret veriyor. Olan ölen ve ölenin arkasında yarım kalana oluyor.”

Çorlu Tren Katliamı’nda yaşamını yitiren 25 kişi için Edirne’nin Uzunköprü ilçesi ve Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde anma etkinlikleri düzenlenecek.

Fotoğraf: Çorlu tren kazası.

Yargılama süreci: Bakanlık yetkilileri ve üst düzey yöneticiler için ‘kovuşturmaya yer yok’

Katliamın ardından yargılama süreci altı sene sürdü. Dosya alt düzey dört memurun yargılandığı bir iddianame ile başladı. Aileler soruşturma aşamasında dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı dahil bakanlık yetkilileri ve dönemin TCDD Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcıları dahil üst düzey TCDD bürokratlarının yargılanmalarını istedi. Savcı bakanlık yetkilileri ve üst düzey yöneticiler için kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Ailelerin ve kamuoyunun mücadelesi sanık sayısını 13’e çıkarttı. Buna rağmen dönemin TCDD Genel Müdürü başta olmak üzere pek çok üst düzey bürokratın ifadesi dahi alınmadı. Hatta ihalelerle, yeni görevlerle ödüllendirildiler. Yargılama aşamasında 13 sanıktan yalnızca biri, TCDD Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu tutuklandı ve 50 gün cezaevinde kalıp tahliye oldu.

Katliamın başlıca sebeplerinden olan ‘Yol bekçiliği sisteminin kaldırılmasına ilişkin’ kararda imzası bulunan Süleyman Karaman, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın ve TCDD Yöneticileri Şükrü Kutlu ve Ümit Ulvi Canik sorumluluğu olmasına rağmen hakim karşısına çıkarılmadı. Süleyman Karaman ceza almadığı gibi vekil oldu, TBMM’deki İliç komisyonuna dahil edildi. Dönemin TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü Veysi Kurt yargılanmadığı gibi TCDD Genel Müdürlüğüne atandı. Dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın defalarca kamu ihalesi aldı.

Katliamın bir ihmaller zincirinin sonucu olduğu bilirkişi raporlarıyla da doğrulandı. Katliamın gerçekleştiği hat seçim öncesi apar topar açılmış, menfez bakımı için açılan ihalenin ödenek tahsisi yapılmamış ve bakım işi iptal edilmişti, beş görev bekçisi olması gereken 138 kilometrelik mıntıkada sadece bir yol bekçisi vardı, menfezler ve boru geçişlerin kapasiteleri yetersizdi, toprak altında kalan boru geçişleri çalışmıyordu, trene kapasitesinin üzerinde çok sayıda ayakta yolcu alınmıştı. Ancak tüm bunlara rağmen suç niteliğinin bilinçli taksirden olası kasta çevrilmesi talebi kabul edilmedi.

Bu sene 25 Nisan’da nihayet katliam davasında karar çıktı. Dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan 15 yıl, Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli 9 yıl 2 ay, Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu 17 yıl 6 ay, Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras 8 yıl 4 ay, Mühendis Tevfik Baran Önder 10 yıl, Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl 3 ay, Mühendis Deniz Parlak 9 yıl 2 ay, Mühendis Kubilay Başkaya 9 yıl 2 ay, Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat 13 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

Çorlu tren kazası davasında nihayet karar: Dokuz kişi ceza aldı, aileler 'Yüreğimize biraz olsun su serpildi' dediÇorlu tren kazası davasında nihayet karar: Dokuz kişi ceza aldı, aileler ‘Yüreğimize biraz olsun su serpildi’ dedi

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.