Kana bulanan seçimin bir sonucu daha: Venezuela’nın muhalefet lideri İspanya’ya kaçtı
28 Temmuz seçimlerinin ardından ikiye bölünen Venezuela'da Maduro yanlıları ve muhalefet sokaklara dökülmüştü. Şimdi de gündemde ABD'nin koltuğu bırakması için Maduro’ya af teklif etme hazırlığı var.
Venezuela 28 Temmuz günü başkanlık seçimlerine gitmişti. Nicolas Maduro sandıkta galip geldiğini açıklayıp iktidarının dördüncü dönemine başlamıştı. Muhalefet de sandık çıkış anketlerini göstererek kendi galibiyetini ilan etmişti. Muhalefet Edmundo González’in büyük bir farkla seçimi kazandığını gösterdiğini iddia ettikleri bir veriyi internette yayımlamıştı.
Maduro’nun zaferini kabul etmeyen ülkelerden biri ABD’ydi. Hatta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gonzalez’i tebrik dahi etti. Bugün yine ABD’nin dahil olduğu başka bir gündem patlak verdi. Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ABD Başkanı Joe Biden hükümetinin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya başkanlıktan feragat etmesi karşılığında “hakkındaki suçlamaların affedilmesi” teklifinde bulunduğunu ileri sürdü.
ABD, Rusya ve Çin etkisinden çekip almak istediği Venezuela’nın seçimleriyle en başından beri yakından ilgileniyordu. ABD yanlısı politikalarıyla bilinen muhalefetin adayı Gonzalez de bu yüzden Washington’un tam desteğini alıyor. ABD Maduro’yu iktidardan düşürmek için çeşitli görüşmelere başladı. Konuyla ilgilenen bazı ABD’li kaynaklara göre ABD Venezuela devlet başkanı Nicolas Maduro’yu af karşılığında iktidardan vazgeçmeye zorlayan bir teklifte bulunmaya hazırlanıyor.
İsmi saklı tutulan bir ABD’li bürokrat Biden yönetiminin Maduro’yu görevinin biteceği 2025 Ocak ayından önce istifaya zorlamak için “masaya her şeyi koyduğunu” söyledi. Gazeteye konuşan kaynaklardan biri Maduro ve üst düzey hükümet yetkililerine gelecekte adli makamlarca yargılanmaları durumunda Venezuela’dan iadelerinin talep edilmeyeceği yönünde garanti verildiğini belirtti. Haberde ABD ile Maduro hükümeti arasındaki gizli görüşmelerin 28 Temmuz’daki seçimlerde kendilerinin kazandığını iddia eden ve seçim sonuçlarını kabul etmeyen muhalefet için de bir umut ışığı olduğu vurgulandı.
ABD ile Venezuela arasında geçen yıl Katar’ın başkenti Doha’da yapılan “gizli anlaşma”nın yapıldığı görüşmelerde de “Maduro’nun görevi bırakması” konusunun gündeme geldiği aktarılan haberde Venezuela Devlet Başkanı’nın bu konuyu görüşmeye yanaşmadığı kaydedildi. Maduro geçen hafta ABD ile varılan ve Katar’da imzalanan “gizli anlaşmaya” dair belgeleri sosyal medyada paylaşmıştı. Paylaşımda yer alan belgelerde Biden yönetimiyle Maduro yönetiminin ülkedeki devlet başkanı seçimine muhalefetin katılması ve seçimlere “bağlı kalınması” halinde ABD’nin Venezuela’ya petrol, bankacılık ve altın sektörlerindeki yaptırımlarını kaldırma konusunda anlaşmaya vardığı belirtilmişti.
Nicolas Maduro 9 Ağustos’ta düzenlediği basın toplantısında ABD’ye “Venezuela’nın içişlerine karışmayın. Bu sizden tek isteğim” diye seslenmişti. ABD Adalet Bakanlığı “uluslararası uyuşturucu kaçakçılığında rolleri olduğu” gerekçesiyle Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile bazı üst düzey hükümet yetkilileri hakkında 2020 yılında iddia hazırlandığını belirtmiş, yakalanmaları için bilgi paylaşan kişilere 15 milyon dolara kadar para ödülü verileceğini açıklamıştı.
Ülkede tansiyon düşmezken Maduro’nun galibiyetini reddeden Venezuela muhalefeti de protesto çağrısı yaptı. María Corina Machado sosyal medyada yayımladığı bir video ile Venezuelalıları 17 Ağustos Cumartesi günü dünya genelinde protestolara katılmaya çağırdı. Machado partisinin seçim zaferi iddiasını desteklemek için sokaklara çıkılması gerektiğini vurguladı. Pazar günü yaptığı açıklamada “Zaferimizi desteklemesi ve gerçeği, halkın egemenliğini tanıması için dünyaya hep birlikte haykıralım” dedi.
Ancak Maduro hükümeti Ulusal Seçim Konseyi’nin açıkladığı sonucun tek geçerli sonuç olduğunu savunuyor. Maduro oy sayımlarını açıklayacağını duyurdu ancak tarih vermedi. Maduro muhalefeti seçim sonuçlarına itiraz etmek için sahte kanıt üretmekle de suçluyor.
Edmundo González, María Corina Machado’nun yarıştan men edilmesinin ardından muhalefetin adayı olarak seçime katılmıştı. González de “gerçeğe” destek vermek amacıyla ulusal ve uluslararası protesto çağrısında bulundu. Machado, Wall Street Journal’a yazdığı bir makalede “hayatı” ve “özgürlüğü” için endişe ettiğini belirtti. Hükümet Machado’nun tutuklanması gerektiğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken González’in en yüksek oyu aldığını gösteren “ezici kanıtlar” olduğunu belirtmişti. Ana muhalefet lideri Edmundo Gonzalez ve bazı diğer muhalif yapılar da Maduro’yu seçimde usulsüzlükle suçlamıştı. Bunun üzerine hem muhalefet hem de Maduro yanlıları sokaklara dökülmüştü. Ülkede tansiyon gitgide arttı. Tutuklananların sayısı iki bini geçti.
Seçimlerin ardından yaşanan hareketlilik sebebiyle Venezuela bazı dünya ülkelerinin de markajına girmişti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri de rakibi Gonzalez’i başkan ilan etmişti.