Otomotivcilerin BYD endişesi: Umarız çoğu ihracata gider
Sevgilisi Yılmaz Akman tarafından sokak ortasında öldüresiye dövülürken kimsenin yardım etmediği Sude Naz karnındaki bebeği aldıracağını söyledi: "Cezaevinden çıkar da bize bir şey yapar, diye çok korkuyorum."
19 yaşındaki Sude Naz A. Manisa’da 37 yaşındaki sevgilisi Yılmaz Akman’la yaşıyordu. Üç yaşında bir de erkek çocukları vardı. Birkaç gün önce çarşının ortasında bir anda kavga etmeye başladılar. Yılmaz, Sude Naz’ı ölesiye dövmeye başladı. Herkes bakıyor, kimse müdahale etmiyordu. Genç kadın dakikalarca dayak yedi.
Adama artık yumruk atmak da yetmiyordu. Eline sopa geçirdi, onunla vurmaya başladı. Çevredekiler hala ‘seyirciydi.’
Olay yerine polis gelince ‘roller’ bir anda değişti. Etraftakiler Yılmaz’a kelepçe takıldığı anda onu linç etmeye çalıştı. Polis Yılmaz’ı ellerinden kurtardı ve gözaltına aldı. Adam ilk ifadesinde şunları söyledi:
“Sude Naz dini nikahlı eşim. Benden ayrılmak istedi ve uzun zamandır da ayrıyız. O gün kardeşimle birlikte otomobille gidip köye götürmek için ikna etmeye çalıştım. Baştan kabul etti ve otomobile bindi. Daha sonrada otomobilden inerek ‘Beni kurtarın’ diye bağırmaya başlayınca sinirlendim ve yumruk attım. Birinin elindeki sopayı alarak dövmeyi sürdürdüm. Suçumu inkar etmiyorum ve kabulleniyorum.”
Bizim tüm detaylarıyla bir ‘erkeklik krizi’ olarak nitelediğimiz haberle ilgili bugün yeni gelişmeler oldu.
Manisa Valiliği Sude Naz A.’nın koruma altına alındığını açıkladı. Genç kadın şikayetçi oldu. Ardından oa başından geçenleri anlattı:
“Annemi hiç görmedim. Beni halam büyüttü. üç yıl önce de babamı kaybettim. O yüzden genç yaşta Yılmaz’a inandım ve güvendim. Daha önce de bana çok kez şiddet uyguladı ancak çocuğumuz var, diye her seferinde göz yumdum. Çok fazla alkol ve diğer maddeler kullanıyordu. Bana da kullanmayacağına dair söz vermişti. Sözünü tutmayınca, kendisinden ayrıldım. Olaydan üç gün önce kendisini telefondan ve her yerden engelledim. Eve gelmek istedi. Eve de almadım. Olay günü çarşıya oğluma kıyafet, kendime de şahsi temizlik ürünleri almaya çıktım. Elimde poşetlerle yürüyordum. Yılmaz meğerse beni takip ediyormuş. Oğlum gördüğü anda ‘Baba’ diye bağırıp yanına doğru koştu. Ben de çocuğuma araba çarpmasın, diye peşinden gittim.
Eğer çocuğum babasına koşmasaydı belki de bizi göremeyecekti. O sırada Yılmaz yanıma gelerek köye götürmeye çalıştı. Gitmek istemeyince beni yumruklamaya başladı. Yere düştüm, elimdeki poşetler sağa, sola fırladı. Dayak yediğim sırada ‘Abi, hamileyim imdat’ diye yardım istedim ama kimse yardım etmedi. Herkes uzun süre dayak yememi izledi. Yediğim dayaktan çok olayın çocuğumun gözü önünde gerçekleşmesine ve onun o an yaşadıklarına üzüldüm. 16 yaşında hamile kaldım. Babamın emekli maaşı almak için resmi nikah kıyılmasını ben istemedim. Çünkü Yılmaz çalışmadığı için çocuğuma bakamaz, geçinemeyiz, diye korkuyordum. 5,5 haftalık da hamileyim, çocuğumu aldıracağım” diye anlattı.
Kendisine yaşattıkları nedeniyle dini nikahla yaşadığı Yılmaz Akman’ın en ağır cezayı almasını ve cezaevinden çıkmamasını istediğini belirten Sude Naz A. “Cezaevinden çıkar da bize bir şey yapar, diye çok korkuyorum” dedi.