Boyner Grup 2023’ü bir milyar dolar ciroyla kapatıyor
2025-2027'yi kapsayan Orta Vadeli Program'da 2024 enflasyon hedefi yüzde 33'ten yüzde 41,5’e revize edildi. 2024 büyümesi yüzde 4'ten yüzde 3,5'e çekilirken 2025 büyümesi de yüzde 4,5'ten yüzde 4'e indirildi. Ekonomistler hedefleri gerçekçi bulmadı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. 2024 enflasyon hedefi yüzde 41,5’e revize edildi. Önceki OVP’de bu oran yüzde 33 düzeyindeydi. Böylece 8 aylık enflasyon yüzde 32 olarak gerçekleştiği için yılın kalan aylarında ortalama aylık yüzde 2 enflasyonun gerçekleşmesi durumunda hedef rahatlıkla yakalanabilecek. Önceki OVP’de yüzde 15,2 olarak belirlenen 2025 enflasyonu da yüzde 17,5’e yükseltildi. 2026 için ise önceden yüzde 8,5 olan hedef, yüzde 9,7’ye yükseltildi.
2024 büyüme tahmini yüzde 4’ten yüzde 3,5’e çekildi. Önceki programda 2025 için 4,5 olan tahmin de yüzde 4’e indirildi. 2026 büyümesi de 0,5 puan indirilerek yüzde 4,5 olurken 2027 ise yüzde 5 olarak hedeflendi. Böylece önceki program tahmin ufkundaki bütün büyüme oranları 0,5 puan aşağı çekilmiş oldu.
OVP hesaplamasında kullanılan ortalama dolar/TL tahmini 2024 için 33,2, 2025 için 42, 2026 için 44,4 ve 2027 için 46,9 oldu.
2024 sonunda milli gelirin 1 trilyon 331 milyar dolar, kişi başına gelir de 15 bin 550 dolar olarak belirlendi. Önceki OVP’de kişi başı gelir 2024 sonunda 12 bin 875 dolardı. OVP’ye göre 2027’de kişi başı gelir 20 bin doları da geçecek.
Bütçe açığı GSYH’ye oranla 2024 yılı sonunda yüzde 4,9 olarak hedeflendi. Önceki tahmin yüzde 6,4 düzeyindeydi. Önceki oran yüzde 6,4 seviyesindeydi. Bütçe açığının öngörülenden daha düşük gerçekleşeceği daha önce açıklanmıştı. 2025 için bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 3,1 olarak belirlendi.
OVP’de 2024 yılı ihracatının 264 milyar dolar olacağı tahmin edildi. Önceki tahmin 267 milyar dolar düzeyindeydi. İthalatta ise azalma tahmini daha yüksek oldu. Önceki programda 372,8 milyar dolar olan ithalat tahmini yeni programda 345 milyar dolar olarak tahmin edildi.
2024 yılında ihracatın 264 milyar dolara yükselmesi, ithalatın ise 345 milyar dolara düşmesi beklenmektedir. Program dönemi boyunca, ihracatın kademeli olarak artarak 2027 yılı sonunda 319,6 milyar dolara ulaşması, ithalatın ise 417,5 milyar dolara çıkması öngörülmektedir. Bu veriler, dış ticaret açığımızın kademeli olarak daralacağını ve ekonomimizin ihracat odaklı büyüme stratejisinin güçleneceğini göstermektedir. Yılmaz’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
-OVP, merkezi yönetim bütçesinin hazırlık sürecini başlatmaktadır. OVP’de üç yıllık döneme ilişkin makroekonomik politika çerçevesi ve hedefler ile öncelikli reform alanları ve takvimi yer almaktadır.
-Programın ilk yılında uygulanacak politikalara ve somut tedbirlere ayrıntılı olarak 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer verilecektir.
-Son bir yılda temel makroekonomik göstergelerdeki öngörü ve hedefler önemli oranda gerçekleşmiş olup mevcut tahminler büyük oranda geçerliliğini korumaktadır.
-Dengeli büyüme politikamızla uyumlu olarak büyümenin kompozisyonunda yurt içi talebin katkısı azalırken, cari işlemler açığı beklentilerimizin de altına gerilemiştir. İstihdam artışları hedeflerimizin üzerinde gerçekleşmektedir.
-Bütçe açığındaki görünüm, kamu harcamalarında etkinliği artırıcı önlemlerle öngörülenden daha olumludur.
-Geçiş döneminin tamamlandığını ve dezenflasyon döneminin başladığını görebiliyoruz. Ağustos verileri dezenflasyon sürecinin etkili olmaya başladığını gösteriyor, Eylül ve sonrasında da bu eğilimin sürmesini bekliyoruz.
-TL’ye olan güven geçen yıl süresince önemli oranda arttı. TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı ciddi bir yükseliş kaydetti. KKM 47,8 milyar dolara kadar düştü.
-2024 yılının ilk yarısı için belirlenen 36 eylemden 24’ü gerçekleştirildi, diğer konularda da çalışmalarımız belli bir noktaya geldi.
-2025-27 dönemi programının temel amacı enflasyonun kademeli olarak tek haneye düşürülmesi, büyüme potansiyelinin enflasyon baskısı oluşturmadan yükseltilmesi.
-2025-27 döneminde para, maliye ve gelirler politikalarının güçlü eşgüdümle çalışması sağlanacak.
-Yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracat artırılacak. Gelirin tüm kesimlere adil bir şekilde dağılımı sağlanacak. Orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkılmasını sağlayacağız.
Sunumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cevdet Yılmaz Merkez Bankası (TCMB) ile istişare içinde hareket ettiklerini belirterek “Revize ettiğimiz enflasyon TCMB’nin tahmin aralığı içinde bir revizyon. Bizim bütün kurumların kendi alanındaki kararına saygılıyız. Bütüncül bir stratejimiz var. Buradaki uyuma hassasiyetle yaklaşıyoruz. Hedeflerle gerçekleşmeler değişebilir ama önemli olan doğrultumuzdur. Biz OVP’deki çerçeveyle, mali çerçeveyle para politikası çerçevesinin uyumlu olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Büyümede 0,5 puanlık revizyonda para politikası kadar jeopolitik gelişmelerin de etkisi olduğunu belirten Yılmaz “Bir etki de TÜİK revizyonundan kaynaklandı. Bazı büyütünce bunun 2024’e yansıması olumsuz yönde gerçekleşti. Bunun da etkisini görmüş olacağız. Orta ve uzun vadede enflasyonla büyüme arasında çelişki yok.Kısa vadede geçici dönemler olabilir. Büyümenin kompozisyonunun daha sağlıklı hale getirmek istiyoruz. İç talebin daha ılımlı hale geldiği dış talebin ön plana çıktığı bir büyüme kompozisyonu. Bu da uzun dönemde tüketimi daha yüksek seviyelere çıkaracaktır. Enflasyonun düştüğü ortamda kalıcı refah artışını sağlamayı öngörüyoruz” diye konuştu.
Yılmaz kur tahminleriyle ilgili soruyu da şöyle yanıtladı:
“Bizim dalgalı kur rejimimiz var. 2001’de başladı ve devam ediyor. Dalgalı kur rejiminde ne bir kur tahmini ne de hedefimiz var. Belirleyecek olan piyasadaki arz ve talep şartları. Ama bir doküman hazırlıyoruz. Bir hesap yapmak zorundayız. Yöntemimiz şu bu yılın sonuna kadar piyasa aktörlerinin beklentileri neyse biz onu esas alıyoruz. 2024 sonuna kadar esas alınan kur o. Sonraki yıllar içinse TL’nin ne değer kazanacağını veya kaybedeceğini varsayarak hesap yapıyoruz. Bir kur tahmini yapmıyoruz. Yaptığımız hesapları varsayımla paylaşıyoruz.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de toplantıda yaptığı konuşmada kısa vadede temel hedefin fiyat istikrarı ve enflasyonun düşürülmesi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bu olmadan sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayamayız. Enflasyonu düşük tek hanelere indirip orada tutup fiyat istikrarını sağlamamız lazım. Bu nedenle önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Türkiye’nin önü açık, dezenflasyonla birlikte Türkiye’de büyüme yükselecektir. Enflasyonu tek haneye düşürmek yüksek büyüme için olmazsa olmaz. 2025’te negatif bir mali etki söz konusu. Bütçe açığını azaltıyoruz. Bu aslında dezenflasyona güçlü destek demek. Gelirler politikası da daha destekleyici olacak. Maliye politikası dezenflasyona çok güçlü destek vereceğini ifade etmek istiyorum. Kısa vadede temem hedefimiz önce fiyat istikrarı ve kalıcı refah artışı ve bunun daha adil dağılımı.”
Vergiyle ilgili soruyu yanıtlayan Şimşek “Bu yıl çok uluslu şirketlere asgari kurumlar vergisi getirdik. Yurt içi yüzde 10 vergi getirdik. Bunun etkilerini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Vergide adaleti sağlamaya yönelik bir çaba var. Muhalefet yükü vatandaş çekiyor diye söylem içinde. Gerçekler bununla tutarlı değil. Vergide adaleti sağlamaya yönelik bazı istisnaların gözden geçirilmesi konusunda çalışmalara devam edeceğiz. Burada en önemli kayıtdışılıkla mücadeledir. Son çıkan vergi paketinde çok önemli düzenlemeler var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise akşam saatlerinde X’te paylaştığı mesajında OVP’ye desteklerinin tam olduğunu belirtti. Erdoğan şunları söyledi:
“Bugün açıkladığımız ve Türkiye ekonomisi için büyük önem arz eden 2025-2027 Orta Vadeli Program’ın (OVP) ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Bir yandan enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ederken, diğer yandan yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı ve büyümeyi önceleyen; tarımı, sanayiyi, yüksek teknolojiyi, turizmi ve birçok farklı sektörü güçlendirecek olan OVP’ye güvenimiz ve desteğimiz tamdır.
Hükümet olarak OVP kapsamında belirlediğimiz hedeflere ulaşmak, vatandaşımızın refahını artırırken sağlam temellere dayalı ekonomimizin gelecek nesillerimiz için de sürdürülebilirliğini temin etmek amacıyla durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz.”
Büyüme
2024: Yüzde 3,5 (önceki yüzde 4)
2025: Yüzde 4 (önceki yüzde 4,5)
2026: Yüzde 4,5 (önceki yüzde 5)
2027: Yüzde 5
İşsizlik
2024: Yüzde 9,3 (önceki yüzde 10,3)
2025: Yüzde 9,6 (önceki yüzde 9,9)
2026: Yüzde 9,2 (önceki yüzde 9,3)
2027: Yüzde 8,8
Dolar/TL tahmini (ortalama)
2024 33,2 TL (önceki 23,9)
2025 42 TL (önceki 43,9)
2026 44,6 TL (önceki: 47,8)
2027 46,9 TL
GSYH (milyar TL, cari fiyatlarla)
2023: 26.546 milyar TL
2024: 44.218 milyar TL
2025: 61.540 milyar TL
2026: 72.915 milyar TL
2027: 83.132 milyar TL
GSYH (milyar dolar, cari fiyatlarla)
2023: 1.130 milyar dolar
2024: 1.331 milyar dolar
2025: 1.465 milyar dolar
2026: 1.642 milyar dolar
2027: 1.774 milyar dolar
Kişi başına gelir (GSYH, dolar)
2023: 13.243 dolar
2024: 15.551 dolar
2025: 17.028 dolar
2026: 18.990 dolar
2027: 20.420 dolar
GSYH büyümesi
2023: Yüzde 5,1
2024: Yüzde 3,5
2025: Yüzde 4,0
2026: Yüzde 4,5
2027: Yüzde 5,0
Ekonomistler sosyal medya hesaplarından OVP’yle ilgili görüşlerini paylaştılar. Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hakan Kara, “pek beklentisi olmadığını” belirttiği OVP’ye yönelik olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“OVP’deki görünüme dair beklentim soruluyor. Doğrusu pek beklentim yok. Büyüme hedefleri zaten tahminden çok temenni oluyor. Kur projeksiyonu ise mekanik bir varsayımla yapılıyor. Benim tek ciddiye alacağım kısım enflasyon hedefi olacak. Daha gerçekçi bir hedef görmeyi umuyorum. TCMB’nin dünkü iletişimi bugün OVP’de ilave vergi tedbirleri açıklanacağına işaret ediyor. Yanılıyor olabilirim, fakat geçmiş tecrübelerim bunu söylüyor. Enflasyon hedefi 14’ten 17,5 yükseltilmiş, hâlâ yeterince gerçekçi değil ama daha makul. Muhtemelen piyasa yine TCMB’nin açıklayacağı tahmin üst bandına odaklanacaktır. OVP’de 2027 enflasyon hedefi %7 olarak belirlenmiş. 2028’in seçim yılı olduğunu düşünürsek %5 enflasyon hedefinin artık gündemden düştüğünü söyleyebiliriz. Böylece öğrencilerimin ‘Hocam %5 hedefi neden hâlâ duruyor’ şeklinde terletici sorusuna da maruz kalmayacağım için memnunum. Son 20 yılda yaptığımız hatalardan biri maliye politikasını bütçe dengesinden ibaret görmek oldu. Temelde kamu zamları ve dolaylı vergi artışlarına dayanan bütçe politikasının marifet olmadığını öğrendiğimiz gün fiyat istikrarını sağlayacağız.”
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü M. Coşkun Cangöz de “Yeni OVP’de tasarruf paketine rağmen bütçe harcamaları programın üstüne çıkıyor. Enflasyon öngörülenin üstünde olduğu için vergi beklenin ötesinde artıyor. Vergi artışı harcama artışından fazla olduğu için bütçe açığı azalıyor. Bu da başarılı maliye politikası oluyor” değerlendirmesini yaptı.
TEPAV Makroekonomi Çalışmaları Direktörü Dr. Ali Çufadar ise “OVP’deki enflasyon hedefi makuldür ancak örtük olarak daha düşüğü hedeflenmeli… 2002-2004’te öyle yapmıştık… Hükümetin %20 civarı enflasyonu başarı göreceği anlaşılıyor” dedi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Durusoy paylaşımında “Güncellenen OVP ne yazık ki gerçekçi olmayan, ayakları yer basmayan, para politikasındaki kazanımları destekleyecek ve mali sıkılaşmanın olmayacağı bir içerik taşıyor” ifadelerine yer verdi.
İş dünyası ise OVP’deki hedefleri gerçekçi bulduklarına dair açıklamalar yaptı. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, OVP hakkındaki görüşlerini CNBC-e ile paylaştı. 2024 yılı için enflasyon beklentisini gerçekçi bulduklarını söyleyen Turan, “2025 yılı enflasyon oranını ise iyimser buluyoruz. Eğer yakalarsak 2026’da tek haneyi yakalayabiliriz” dedi.
Büyüme beklentisindeki aşağı yönlü revize işsizliğin bir miktar artacağı anlamına geldiğini söyleyen Turan “Ekonomi soğuduğu zaman işsizliğin artması normal. Nitelikli insan kaynağını çekecek politikalar lazım” diye konuştu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, yeni OVP’de enflasyonla mücadele önceliğini çok değerli bulduklarını belirterek, “Yeni OVP dönemi boyunca ekonomik büyüme, istihdam, finansal istikrar ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımın benimsenmiş olduğunu görüyoruz” değerlendirmesini yaptı. Bahçıvan, özellikle enflasyonla mücadeleyi iş ve ekonomi dünyasının en büyük hedefi olarak gördüklerinden dolayı yeni OVP’de bu konunun temel felsefe olarak ele alınması noktasındaki kararlı duruşu çok önemli ve değerli bulduklarını vurguladı.
Yeni OVP’deki enflasyonla mücadele önceliğini çok değerli bulduklarını kaydeden Bahçıvan,”Yeni OVP dönemi boyunca ekonomik büyüme, istihdam, finansal istikrar ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımın benimsenmiş olduğunu görüyoruz. Toplumun bu mücadeleye olan inancının oluşması için yapılması gereken fedakarlıklar noktasında bir uyumun olması da kaçınılmaz” ifadelerine yer verdi. Bahçıvan, OVP yılları için konulan büyüme oranlarını, bu enflasyon hedeflerine ulaşılmasında biraz iyimser bulduklarını ifade etti.
Sanayinin üretiminde uzun vadeli katma değer ve nitelik artışı için konulan hedeflerin de önemli olduğunu vurgulayan Bahçıvan, “Fakat dezenflasyonist süreçten kaçınılmaz olarak etkilenecek olan reel sektörümüzün, başta finansmana erişim olmak üzere bu sürece adapte olmasına dönük, güçlü, proaktif tedbir ve önlemlere de ihtiyaç olduğunun altını çizmek durumundayız. Her zaman belirttiğimiz istihdam odaklı hedeflerin ve politikaların yeni OVP’de bulunmasını da çok olumlu buluyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, yazılı açıklamasında OVP’nin gelecek 3 yıla ilişkin uygulanacak ekonomi politikalarının asli yol haritasını oluşturması bakımından oldukça önemli olduğunu belirterek, “Parasal sıkılaşma politikasının olağan bir sonucu olarak büyüme beklentilerinin 0,5’er puanlık aşağı yönlü revizyonlarının yanı sıra enflasyon beklentilerinin bizim de tahminimize paralel şekilde yukarı yönde revize edilmesi, fiyat istikrarının sağlanmasının önümüzdeki dönemde de önceliğimiz olması gerektiği noktasında ciddi işaretler sunmuştur” dedi. Asmalı, iş gücü piyasalarında ve cari dengede gözlenen olumlu seyrin ise OVP’de belirgin ve resmi bir pozisyon kazandığını, böylece program sonuna ilişkin hedeflerin önceki OVP’ye kıyasla çok daha umut verici seviyelere çekildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki döneme ilişkin belirlenen temel politika alanları ve bu politikalara yönelik uygulama araçları, başta üretim, yatırım ve istihdam olmak üzere, reel sektörün birçok kararına doğrudan tesir edecektir. Bu noktada en büyük arzumuz, OVP kapsamında belirlenen politikalarda şeffaflığın ve güçlü iletişimin sürdürülmesi ve iş dünyasıyla eş güdümlü hareket edilmeye devam edilmesidir. Bilhassa makroekonomik ve finansal istikrarın kalıcı hale getirilmesi, kamu mali reformlarının hayata geçirilmesi, beşeri sermayenin güçlendirilmesi ve iş gücü piyasasının etkinleştirilmesi, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine devam edilmesi ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasına yönelik yapısal reformların olabildiğince hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi, iş dünyasının temel beklentisidir.”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomik programın uygulama sürecinde sıranın zor kazanımları elde etmeye geldiğini belirterek, “Kalıcı düşük enflasyona ivedi şekilde ulaşılması önemli. Zorlu hedeflere, iş dünyasının üretim ve istihdam hedeflerinden ödün vermeden ulaşmak daha da önemli” diye konuştu. Avdagiç, revize edilen OVP’nin dezenflasyonu temel öncelik olarak ilan ederken, programın üreteceği sonuçların reel sektörün yapısal gücüne halel getirmemesini vazgeçilmez gördüklerini ifade etti. Türkiye’nin kapsamlı bir ekonomik program yürüttüğü bu dönemde, OVP’nin güncellenmesinin proaktif bir yaklaşım olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti:
“Bununla birlikte OVP’nin ‘dengelenme programı’ olarak ilerlemesini ve terazinin iş dünyası kefesini ihmal etmemesini istiyoruz. Farkındayız, ekonomik programın uygulama sürecinde sıra zor kazanımları elde etmeye geldi. Kalıcı düşük enflasyona ivedi şekilde ulaşılması önemli. Zorlu hedeflere, iş dünyasının üretim ve istihdam hedeflerinden ödün vermeden ulaşmak daha da önemli. Görüyoruz ki yeni OVP’de hem enflasyon tarafında hem büyüme tarafında revizyonlar oldu. Böylece ekonominin gerçekleriyle uyumlu, yeni gelişmeler karşısında anında refleks gösterebilen bir yönetim anlayışı ortaya kondu.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de yeni OVP’nin yine ihracat ekseninde şekillendiğini belirterek, bu alanlarda atılacak yeni adımları heyecanla beklediklerini bildirdi. OVP’nin hazırlık sürecinde TİM olarak yorum ve görüşlerini toplantılarda arz ettiklerini, gerçekleştirdikleri projeksiyonlarda ihracat beklentilerinin 264 milyar dolar seviyesinde olduğunu pek çok kez aktardıklarını ifade eden Gültepe, nitekim yeni hedefin de bu şekilde revize edildiğini vurguladı. Gültepe, 2025 ihracat hedefinin 279,6 milyar dolar, 2026 hedefinin 296,1 milyar dolar, 2027 hedefinin ise 319,6 milyar dolar şeklinde belirlendiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“İhracatçılarımızın yaşadığı sorunları her platformda dile getiriyoruz. Bir önceki OVP’ye göre 3 yıllık periyodun toplamında 13 milyar dolarlık bir hedef düşüşü var. Bu arzu ettiğimiz bir tablo değil. İhracat ailemizin yaşadığı sorunların net bir göstergesi olan bu rakamları iyi okumamız gerektiğine inanıyorum. Diğer yandan dış ticaret açığı noktasında programda önemli bir iyileşme öngörülüyor. Özellikle ithalatta beklenen düşüş bir önceki OVP’ye göre 71 milyar doları aşıyor. Toplam dış ticaret hacmi de bu eksende negatif yönde revize edilmiş durumda. Büyüme hedefimiz kısmen gerilerken, enflasyon beklentisi ise yükseldi. İşsizlik oranlarında da bir iyileşme mevcut. Makroekonomik göstergeler ve politika araçlarında ürün ve pazar çeşitlendirmesi, etkin ticaret diplomasisi, ticaretin kolaylaştırılması, ihracatın finansmanı, ithalat bağımlılığının azaltılması, hizmet ihracatının geliştirilmesi, ihracatta yeşil ve dijital dönüşüme vurgu yapılmış olması son derece önemli. Yeni OVP yine ihracat ekseninde şekilleniyor. Bu alanlarda atılacak yeni adımları heyecanla bekliyor, açıklanan programın ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.”