Perakendecilerin güveni dipte, yaklaşık yarısı satışlarında düşüş bekliyor
Yüksek enflasyona rağmen hala en büyük banknotumuz 200 lira. Daha büyük para çıkarılmamasının sebebi, Maliye'nin piyasadaki alışverişin tamamını bankalar üzerinden geçirmek isteme planıyla bağlantılı. Artık 7 bin liranın üstü nakit ödenemeyecek.
Çok değil bundan 5 yıl önce 200 lira büyük paraydı. Bankaların ATM’leri, para çekmek istediğinizde size en fazla 1000 lira verirdi ve bunlar da hep 100 TL’lik banknotlar olurdu, 200 TL’lik kağıt parayı gören çok azdı.
Bugünse piyasada 200 TL’den başka banknot neredeyse kullanılmıyor; bazı banka ATM’lerinden günlük para çekme limiti 30 bin liraya kadar yükseldi.
Neden böyle oldu? Basitçe enflasyon yüzünden, TL’nin satın alma gücündeki muazzam erime yüzünden, bugünün 200 TL’si geçmişin 20 TL’si gibi bir şey oldu.
Ama Merkez Bankası bu süreçte daha büyük banknot da çıkarmadı. Bu da vatandaşı iki seçenekle karşı karşıya bıraktı: Ya yanınızda balya balya, tomar tomar para taşıyacaksınız ya da yüksek kredi kartı limitiniz olacak.
Çoğunluk ikinciyi seçti ve bu durum da Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın çok hoşuna gitti. Çünkü böylece neredeyse bütün alışveriş kayda girmeye başladı, artık lokantada ödenen hesaptan marketten yapılan alışverişe kadar her şeyde bu zorunluktan ötürü en yaygın ödeme aracı kredi kartı oldu.
Nakit hiç mi kullanılmıyor? Elbette kullanılıyor, hatta bazen onbinlerce liralık, yüzbinlerce liralık ödemelerde bile kullanılıyor ama Maliye bu kullanımların da önüne geçmek, mümkün olduğu kadar bütün ödemelerin bankalar üzerinden yapılmasını sağlamak istiyor.
İşte bu amaçla, Hazine ve Maliye Bakanlığı işletmelerin yanı sıra tüketiciler için de 7 bin liranın üzerindeki mal veya hizmet alımlarına ait ödemelerin banka veya aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunluluğu getirdi.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde (Sıra No: 459) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı’nı kamuoyunun görüşüne açtı. Düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, nihai tüketiciler de tevsik zorunluluğu kapsamına alınacak. Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların 7 bin lirayı aşan ödeme ve tahsilatlarında banka, PTT veya aracı finansal kurumları kullanmaları zorunlu olacak.
Örneğin kamu kurumunda memur olarak çalışan kişi evinde kullanmak üzere beyaz eşya perakende ticaretiyle uğraşan bir firmadan 20 bin lira tutarında bir buzdolabı satın aldığında tutar 7 bin lirayı aştığı için bu işleme ait tahsilat ve ödemenin banka ve aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekecek.
Her türlü alışverişte 7 bin lirayı aşan ödemelerini finansal kuruluşlar kanalıyla yapmayanlara, bir başka ifadeyle elden yapanlara, nihai tüketici dahil her bir tespit için ödeme tutarının yüzde 10’u oranında ceza kesilecek. Nihai tüketiciye kesilecek ceza tutarı 5 bin liradan az olamayacak.
Örneğin spot mağazadan 10 bin liraya buzdolabı alan nihai tüketiciye ödemenin elden yapıldığı tespit edildiğinde ödeme tutarının yüzde 10’u asgari ceza tutarı olan 5 bin liranın altında kaldığından 5 bin lira özel usulsüzlük cezası kesilecek. Alışverişin 60 bin lira olması halindeyse 6 bin lira ceza kesilecek.
Nihai tüketicinin ödemenin elden yapıldığını ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde nihai tüketici adına özel usulsüzlük cezası kesilmeyecek.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu AA muhabirine yaptığı değerlendirmede “Ödeme ve tahsilat işlemlerinin aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması kayıtlı ekonomiye büyük katkı sağlayacak. Ekonomik aktiviteler vergi idareleri tarafından daha kolay takip edilecek ve dolayısıyla vergi tabanı genişleyecek” ifadelerini kullandı.
Düzenlemenin tevsik zorunluluğu getirdiğine işaret eden Kartaloğlu “Vatandaşlar da artık işletmelere yapacakları 7 bin lirayı aşan ödemelerde banka ve finansal aracı kuruluşlardan yaptığını ispat edecek. Mükellef olmayanların kendi aralarında yapacakları ödemeler ise zorunluluk kapsamında olmayacak. Tevsik zorunluluğuna uymayan taraflara ise ödeme veya tahsilat tutarının yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek” dedi. Kartaloğlu GİB’in hazırladığı taslağının kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir adım olduğuna, Birlik olarak düzenlemeyi olumlu bulduklarına işaret ederek kayıt dışı ekonomiye yönelik çalışmaların vergide adaleti de güçlendireceğinin altını çizdi.
Aslında yasa, ev ve iş yeri kiralarının mutlaka banka üzerinden ödenmesini emrediyor ama hala bazı ev sahipleri ile kiracılar ödemeleri elden ve nakit yapmaya devam ediyor. Maliye Bakanlığı bu konuda da yeni bir tebliğ çıkardı ve aynen alışverişte olduğu gibi kira ödemelerinde de nakit ödeme yapıldığının saptanması halinde hem ev sahibine hem kiracıya en az 5 bin lira ceza kesileceğini duyurdu.
Dünyada nakit paranın en az kullanıldığı ülke Çin. Ama Batı ülkelerinde de nakit kullanımı hem çok az hem de giderek düşüyor. Bunda salgın döneminde uygulaması genişleyen dokun geç kredi kartı ödeme sistemlerinin, Apple Pay veya Çin’deki Ali Baba Pay gibi elektronik ödeme yöntemlerinin yaygınlaşmasının büyük rolü var.
Türkiye’de henüz kredi kartlarımızı cep telefonlarımıza tanımlayıp ödemelerimizi cep telefonumuzu uzatarak yapamıyoruz belki ama kredi kartı kullanımı son birkaç yılda muazzam büyümüş durumda. Bu büyümenin nedeni, fiilen ortada nakit para kalmaması. Daha doğrusu basit bir lokanta ödemesi için bile tomarla para gerekiyor olması.
Böylece Türkiye de diğer örnekleri hızla takip edip elektronik ödeme sistemlerinin büyük ağırlığı olan daha kayıtlı bir ekonomiye doğru gidiyor.