Tayvan tatbikatında 2’nci gün: Çin ‘hedef vurma simülasyonu’ yaptı
Çin'de son aylarda ikinci kez bir Japon'u hedef alan bıçaklı saldırı düzenlendi. Saldırının hedefinde Japon okuluna giden 10 yaşındaki bir çocuk vardı. Hem Japon hükümeti, hem de Çin'de yaşayan Japon aileler artan şiddet olaylarından endişeli.
Çin üç ayda ikinci kez Japonları hedef alan bıçaklı saldırıyla sarsıldı. İlki haziranın sonunda bir anneyle çocuğunun hedef alındığı saldırıydı. İkincisi ise çok yeni; 10 yaşındaki bir öğrenci oldu. Çocuğun ölümü ülkedeki Japon okulunun yakınında oldu. Tepki gösteren Japon hükümeti Çin’de yaşayan vatandaşlarının güvenliğinin sağlanmasını istiyor.
Ülkenin güneyindeki Shenzhen’de yaşayan 10 yaşındaki çocuk dün okulundan yaklaşık 200 metre uzakta 44 yaşında biri tarafından bıçaklandı. Hastaneye kaldırılan çocuk hayatını kaybetti. Saldırgan olay yerinde yakalanarak gözaltına alındı.
Çocuğun uyruğunun ne olduğu açıklanmadı, ama Shenzhen Japon Okulu’na kayıt yaptırabilmek için Japon vatandaşlığına sahip olmak şart. Dolayısıyla çocuğun da Japon olduğu tahmin ediliyor.
Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikava “okula gittiği sırada bir çocuğa böyle aşağılık bir saldırı düzenlenmesinin gerçekten üzücü olduğunu,” olayı yakından takip ettiklerini söyledi.
Shenzhen birçok Japon işletmeye ev sahibi yapan bir kent. Kamikava böyle bir saldırının tekrarlanması ihtimaline karşılık Çinli yetkilileri de uyardı: Japon vatandaşlarının güvenliğini sağlayın. Japon bakan Beijing’deki Japon büyükelçiliğinden ve Guangzhou’daki başkonsolosluktan detaylı bilgi vermelerini istedi.
Suzhou’daki bıçaklı saldırının ardından Çin’deki popüler sosyal medya platformları Japonları hedef alan nefret söylemlerini kaldırarak hesapları askıya aldı. Ancak Japon düşmanlığı sürüyor. Dünkü bıçaklama olayının ardından bazı milliyetçiler saldırının bizzat Japonlar tarafından “planlanıp sahnelendiğini” iddia etti. Bazıları da neden hâlâ Çin’de Japon okulları olduğunu sorguladı.
Tokyo’nun bu saldırıyı bu kadar ciddiye almasının bir sebebi 1931 yılında Japon askerlerinin Çin’in kuzeydoğusunu işgal edebilmek için bir demiryolunu havaya uçurduğu “918” olayının yıldönümünde meydana gelmesi. O olayda güçsüz patlamanın etkisi o kadar olmamıştı, ki hemen ardından demiryolunun üstünden bir tren geçebilmişti. Ancak o gün Çin’de Japon işgalinin başlangıcı olarak anılması nedeniyle hassas bir gün. Hem medya hem de devlet yetkilileri işgalin hiç unutulmamasını istiyor.
Çinli yetkililer çarşamba günkü saldırının nedenini açıklamadı. Ama ülkede milliyetçilik, özellikle Japon düşmanlığı başta olmak üzere yabancı düşmanlığı yükselişte. Biraz önce de bahsettiğimiz haziran ayındaki olay bunun bir örneği.
O saldırıda 54 yaşındaki bir Çinli de Çin’in doğusundaki Suzhou kentinde okul otobüsünün önünde bir Japon kadınla çocuğunu bıçaklayarak yaralamıştı. Olaya müdahale etmeye çalışan Çinli otobüs yetkilisi de aldığı yaralardan dolayı hayatını kaybetmişti.
Yeni saldırının ardından Japon okullarının güvenliğinin artırılmasını isteyen Kamikava “918’in yıldönümü öncesinde Çinli yetkililerden Japon okullarının güvenliğini sağlamaları için kapsamlı önlemler almasını istemiştik. Bu yüzden böyle bir olayın yaşanmasını bizi hayal kırıklığına uğrattı” dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian ise günlük basın toplantısında olayın soruşturulduğunu söyleyerek “Çin ülkedeki tüm yabancıların güvenliğini korumak için etkili önlemler almayı sürdürecektir” dedi.
Çin’de yabancıları hedef alan aleni saldırılar nadiren görülse de son aylarda yüksek profilli bıçaklama olaylarında endişe arttı. Suzhou’daki saldırıdan iki hafta önce de dört Amerikalı üniversite hocası ülkenin kuzeydoğusundaki Jilin’de halka açık bir parkta yine bir Çinli tarafından bıçaklanmıştı.
Çin Dışişleri bu saldırıların münferit olaylar olduğunu söyleyerek nedenlerine çok odaklanmıyor.
Kökleri Japonya’nın sömürgeci tarihine dayanan Çin-Japon gerginliği bugün de toprak anlaşmazlıkları nedeniyle körüklenmiş durumda. Geçmişte Japonya güçlü ordusuyla hem Çin’i hem de Güney Kore’yi tahakkümü altına almış, İkinci Dünya Savaşı sırasında bu ülkelerin insanlarını köle gibi çalıştırıp olmayacak deneylere tabi tutmuştu. O dönemde açlıktan ölen birçok da insan oldu.
2012 yılında Doğu Çin Denizi’nde adalar konusunda çıkan tartışmalar nedeniyle Çin şehirlerinde Japonya karşıtı protestolar patlak vermişti. Normalde Çin’de toplu eylemlere çok sık izin verilmese de bu protestolar kısmen de olsa devletin onayıyla devam etti. Öfkeli protestocular Beijing’deki Japon Büyükelçiliği’ni kuşattı, Japon restoranlarını yağmaladı ve birçok şehirde Japon yapımı araçlara zarar verildi.
Çocukların hedef alındığı son iki saldırı Japon aileleri arasında yeni bir endişe dalgasına neden oldu. Zaten bu saldırılar olmasa bile internette “Japon okulları kapatılsın” sloganları atılıyor, bu okullarda “casusların yetiştirildiği” iddia ediliyordu.