Var mı Filenin Sultanları’na yan bakan!
AB Komisyonu, Türkiye'nin AB fonlarıyla koruma altında tuttuğu mültecileri 'zorla geri gönderdiği' iddiasının soruşturulmasını istedi. Türkiye iddiaları yalanlarken sığınmacılara yönelik bir hak ihlali iddiası Hırvatistan'dan geldi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, AB tarafından finanse edilen sığınmacı merkezlerinde kötü muamele ve zorla sınır dışı edilme iddialarının araştırılmasını talep etti. Türkiye ise bu iddiaların doğru olmadığını, sınır dışı işlemlerinin uluslararası kurallara uygun şekilde yapıldığını belirtti.
Hollanda merkezli gazetecilik kolektifi Light House’un önderliğinde Almanya, Fransa, İngiltere ve İspanya’dan 21 gazetecinin yürüttüğü araştırmada, Türk yetkililerin AB fonlarıyla desteklenen merkezlerde sığınmacıları zorla sınır dışı ettiği iddia edildi. Hollanda’nın önde gelen gazetelerinden NRC’de yayımlanan araştırmaya göre, toplam 20 bin kişilik 32 sınır dışı merkezinde özellikle Suriyeli sığınmacılara büyük baskı uygulanıyor. AB Komisyonu tarafından sağlanan araçlarla toplu gözaltına alınan sığınmacıların, AB tarafından finanse edilen merkezlerde “gönüllü geri dönüşe zorlandığı” iddiaları yer alıyor.
Türkiye Avrupa’nın göçmen deposu olarak 2015’ten beri göçmenlere ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de yaklaşık üç milyon kayıtlı göçmen olduğu biliniyor. Bunun karşılığında Türkiye de Avrupa’dan belli bir ödenek alıyor.
Türkiye AB’nin merceğinde olsa da AB’ye üye ülkelerin sığınmacılara yönelik hak ihlalleri de gündemde. Bunlardan sonuncusu da Hırvatistan ve bu ülkeye yönelik herhangi bir soruşturma açılmış değil. NNK’nin yayınladığı raporda Hırvatistan sınır polisinin AB’ye geçmeye çalışan sığınmacıların pasaport ve cep telefonları gibi kişisel eşyalarına el koyup, bu eşyaları yaktıktan sonra onları Bosna’ya geri gönderdiği iddia ediliyor. Raporda, özellikle Hırvat polisinin sığınmacılara uyguladığı şiddet, cinsel saldırı ve dayak vakaları belgelenmiş durumda. 23 yaşındaki hamile bir Faslı kadın, sınırda cinsel saldırıya uğradığını ve eşyalarının yakıldığını belirtti. NNK, bu vakaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve sığınma başvurularını engellediğini vurguluyor.
NNK ayrıca, Hırvat polisinin yanmış eşyaların bulunduğu sekiz farklı bölgeyi tespit ettiğini açıkladı. Bu eşyalar arasında kimlik kartları, cep telefonları, çantalar, resmi belgeler ve bazı kişisel eşyalar bulunuyor. Özellikle cep telefonlarının içindeki videolar ve fotoğrafların, Hırvat sınır polisinin uyguladığı şiddete dair kanıtlar içerdiği düşünülüyor.
Sığınmacıların çoğunlukla Güney Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve giderek artan şekilde Çin’den gelen kişiler olduğu belirtiliyor. Bu kişiler, zor koşullar altında Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken, yasa dışı bir şekilde geri itiliyor ve kötü muameleye maruz kalıyorlar.