Eczacıbaşı iştiraki bir üretim tesisinde şalteri indirecek ama ek hat yatırımı yapacak
Eczacıbaşı ve Filenin Sultanları'nın başarılı smaçörlerinden Hande Baladın önemli açıklamalar yaptı. Baladın özellikle sosyal medyada kendilerinin insan olduklarını unutarak yorum yapanlar olduğunu söyledi.
A Milli Kadın Voleybol Takımı geçtiğimiz yazı oldukça yoğun geçirdi. Milliler Milletler Ligi heyecanını yaşadıktan sonra madalya hedefledikleri Olimpiyatlara gittiler. Paris’teki macera çalkantılı başladı. Ancak daha sonra toparlanan kırmızı-beyazlılar çeyrek finalde Çin’i geçip yarı finale yükseldiler. Fakat bu aşamada İtalya’ya boyun eğdiler ve final fırsatını kaçırdılar.
Turnuvada boy gösteren isimlerden Hande Baladın hem sürece dair konuştu hem de hislerini Sabah’a anlattı. Baladın “İki Olimpiyat deneyimi yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Olimpiyatlar çok farklı bir duygu, sporun zirvesi ve her sporcunun olduğu gibi orada performans göstermek benim de küçüklük hayalimdi. Bunu iki kez başarabildiğim için çok gururluyum. Dünyanın en iyi sporcularıyla aynı ortamda, aynı şartlarda bir hayal ve hedef uğruna savaşıyorsunuz. Çok özel ve kıymetli bir turnuva bizler için. Fiziksel ve mental anlamda en iyi versiyonumuza ulaşabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Olimpiyatlar 4 senede bir düzenlendiği ve sporun zirvesi olduğu için, tabii ki normalden daha çok bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Bunu anlıyor ve elimizden geleni yapıyoruz. Ancak aynı zamanda da bu denli önemli bir turnuvaya hazırlanırken sporcular için de sağlıklı bir ortam oluşturulması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Sosyal medyadan gelen eleştiriler hakkında “Sosyal medya, kullanıcı adı alan herkesin düşünmeden, bilmeden, varsayım yaparak, zaman zaman da sporcuların insan olduğunu unutarak, eskisinden daha da özgür kullandıkları bir platform haline geldi. 7’den 70’e herkesin fikirlerini beyan edebildiği bir ortam. Sosyal medyayı iyiye kullanabileceğimiz ortamlar ve durumlar yaratmaktansa, sürekli eleştirinin ve negatif hislerin daha ağır bastığı bir dünyada yaşadığımızı hissediyorum. Bundan uzak kalmayı tercih ediyorum. Yıllar geçtikçe şunu fark ettim ki hiç tanımadığım insanların yazdıkları, üzerimde herhangi bir baskı veya negatif his yaratmıyor” dedi.
Hande Tokyo ile Paris arasındaki tek farkın tecrübe olduğunu belirtirken “Tabii ki çok özel. Bazen bu tarz yüksek duygulu ve değerli hisleri kelimelere dökmek zor olur. Benim de gözlerimi kapayıp “Olimpik Sporcu” unvanını düşündüğümde, aklıma gelen binlerce özel an ve his var. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Çabaladıklarım, mücadele ettiklerim ve fedakarlıklarımın sonunda bunu başarmak oldukça önemli. Bu unvanı sorumluluklarımın yanında ayrı değerlendirmiyorum. Öncelikle Hande Baladın olarak genç kızlara, voleybol oynamak, spor yapmak isteyen binlerce kız çocuğuna karşı sorumluluklarım var. Bu özel bir his. Bunun için de her gün olduğumun en iyi versiyonuna ulaşmaya çalışıyorum. Unvandan bağımsız, hayatımın her günü sorumluluklarımın olduğunun bilincindeyim ve bunun için çalışıyorum” diye konuştu.
Kaybedilen yarı final maçının ardından döktüğü gözyaşlarıyla ilgili “Aslında bütün birikmişliklerin ve sonunda da gelen o rahatlama hissinin gözyaşlarıydı. Hepimiz ağladık. Bizler için, ülkemiz için çok önemli bir andı. Milyonların desteğini uzaktan hissetmek ve sonunda galibiyetin gelmesi bizler için çok değerliydi. Yarı final gelince de madalya ve kürsü umudu bizleri daha da duygusallaştırdı” diyen Hande genç sporculara “Her zaman söylüyorum. Kendin olmak, çok çalışmak, inanmak ve mücadeleden vazgeçmemek. Doğru insanları yakın çemberde tutmak da başarıya giden yolu rahatlatıyor diyebilirim” sözleriyle mesaj verdi.