NASA gururla sunar: Astronotların idrar ve terlerinin yüzde 98’i geri dönüştürüldü
Bennu asteroidinden parçalar toplayarak o parçaları Dünya'ya geri getirmek için sürdürülen yedi yıllık meşakkatli görevin meyveleri çarşamba günü açıklandı. Örneklerden elde edilen sonuçlar, Bennu gibi asteroitlerin dünyanın oluşumunda büyük bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
OSIRIS-REX görevi, eylül ayında asteroit dolu bir kapsülün Utah Çölü’ne yumuşak iniş yapmasıyla sonlanmıştı. Bütün dünyada gökyüzü meraklıları bu inişi nefesini tutup izlemişti. Şimdi NASA yetkilileri, Bennu denilen asteroitten Dünya’ya getirilen kaya parçaları ve karanlık uzay tozu parçalarının görüntülerini sergiledi ve ilk bilimsel gözlemlerden elde edilen bulguları paylaştı.
Kapsülün dışına sızan ilk parçalar çeşitli laboratuvar teknikleri kullanılarak analiz edildi. Bilim insanları şu anda sadece dışa sızan parçalar üzerinde çalışabiliyor. İçerideki malzemeye ulaşmaya çalışırken kontaminasyon riskini azaltmak için çok ince bir çalışma yürütülmesi gerekiyor. Dolayısıyla içteki ana malzemeyle yapılacak araştırmalar için daha çok bekleyeceğiz.
Ama dışa sızan malzeme de ilginç sonuçlar verdi. Asteroit parçasında kil minerallerine hapsolmuş su moleküllerinin bulunması, Bennu’ya benzer asteroitlerin dünyanın okyanuslarını doldurmuş olabileceği düşüncesini akıllara getirdi. Görevin baş araştırmacısı Dante Lauretta, NASA’da düzenlenen etkinlikte, “Dünya’nın yaşanabilir bir dünya olmasının, okyanuslara, göllere, nehirlere ve yağmura sahip olmamızın nedeni, Bennu’da gördüğümüz mineraller gibi bu kil minerallerinin dört milyar yıl önce Dünya’ya inmiş olması” dedi.
Parçalarda ayrıca kayalardaki birçok jeolojik dönüşümün anahtarı olan sülfür de bulunuyordu. Malzemenin mikroskobik görüntülerini ve 3 boyutlu görsellerini sergileyen Dr. Lauretta, “Sülfür, nesnelerin ne kadar hızlı eriyeceğini belirliyor, bu da biyoloji için kritik önem taşıyor” dedi.
Bilim insanlarının bulduğu bir diğer mineral ise organik kimyasal reaksiyonlarda katalizör olarak önemli rol oynayan manyetitti. Ayrıca örneklerde yaşamın yapı taşı olan karbon elementiyle dolu olduğu görüldü. Bunların hepsi dünyadaki yaşamın kökeninde merkezi bir rol oynamış olabilecek mineral türleri. NASA astrobiyologlarından Daniel Galvin, “Doğru asteroidi seçtik. Sadece bu da değil, doğru örneği getirdik. Bu şey bir astrobiyoloğun rüyası” dedi. NASA yöneticisi Bill Nelson da OSIRIS-REX’in topladığı örneğin şimdiye kadar dünyaya getirilen en karbon zengini örnek olduğunu söylüyor.
1999 yılında keşfedilen Bennu, karbon açısından zengin ve aşağı yukarı siyah renkli, 1600 metre genişliğinde bir asteroit. Bir bağlama oturtmak gerekirse tepesindeki anteni de dahil olmak üzere Empire State binasına benzetebiliriz. Bennu’nun karbon açısından zengin malzemeler taşıması önemli çünkü Bennu gibi asteroitler dünyada yaşamın yapıtaşlarını tohumlamış olabilir.
Dünyaya yakın bir asteroit olan Bennu’nun 2175 ile 2199 yılları arasında yakın geçişleri esnasında dünyaya çarpma olasılığını 1750’de bir olarak tahmin ediyor. Ama şunu da belirtmek lazım, Bennu bir gezegeni yok edebilecek kadar büyük bir asteroit değil. Tabii çarptığı yerde felaketlere yol açabilir.
Ayrıca OSIRIS-REX’in görevinin bittiğini söyledik ama uzay aracının yolculuğu daha sonlanmadı. Dünyaya çarpmadan tekrar uzaya dönen OSIRIS-Apex uzay aracı, 2029’da dünyanın 20 bin mil yakınından geçecek 1000 fit genişliğinde bir asteroit olan Apophis’e doğru ilerliyor.