Doğum sırasında ölen mumyanın pelvisinde bebeğinin kafası sıkışıp kalmış

Mısır’ın Harga Vahası’ndaki El Bagavat mezarlığında mumyalanmış bir ceset bulunmuştu. Mumyanın öldüğünde 14-17 yaşlarında bir genç kız olduğu tahmin ediliyor. O döneme ait saha notlarında mumyanın bacaklarının arasında bir fetüs ve plasentanın bulunduğu yazıyor. Bu da kızın doğum sırasında gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü sonucunu doğuruyor.

Mumyayı bir asır sonra yeniden mercek altına alan araştırmacılar, doğumda tam olarak neyin yanlış gitmiş olabileceğini belirlemek için vücudun bilgisayarlı tomografisini çekti. International Journal of Osteoarchaeolog’da yayınlanan çalışmaya göre, taramalarda sürpriz bir şekilde kadının göğüs boşluğunda ikinci bir fetüsün varlığına rastlandı. Bu da kadının ikizlere hamile olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar, kadının bacakları arasına konan bebeğin başının olmadığını fark ettiklerinde ise araştırma çok daha şaşırtıcı bir hal aldı. Zira daha yakından incelendiğinde bebeğin başının hâlâ annenin pelvisinde sıkışık kaldığı fark edildi. Araştırmacılar, doğum sırasında fetüsün başının kopmuş olabileceğinden şüphe duyuyor.

Kopan kafa pelviste sıkışıp kalmış. Fotoğraf: International Journal of Osteoarchaeolog

Peki bebeğin başı neden kopmuş olabilir? En olası açıklama bebeğin makat pozisyonunda doğmuş olması, yani dış dünyayla önce ayakları temas etmiş olabilir. Bebeklerin makat gelişlerinde bazen başlarını göğüslerinden ayırdığı durumlar oluşabiliyor, bu da doğum kanalından geçişlerini zorlaştırıyor.

Çalışmanın yazarlarına göre böyle bir senaryoda çok nadir olarak bebeğin başının koptuğu görülebiliyor. O nadir durumlardan biri tam olarak bu araştırmada karşımıza çıktı.

İkinci fetüse ne olduğuna gelelim. Araştırmacılar mumyacıların kadının ikizlere hamile olduğunun farkında olmadığını, bu yüzden de mumyalamadan önce ikinci bebeği vücuttan çıkarmadıklarını düşünüyor.

Çalışmanın yazarları, “Antik Mısır’dan bir anne ve çocuklarının doğum sırasındaki durumunu incelemek, özellikle de o dönemde hamilelik ve doğumun ne kadar tehlikeli olduğunu yeniden gösteriyor” diye belirtiyor. Yalnızca tıbbi açıdan sorunlar yarattığından değil, kültürel yapının da getirdiği birtakım sorunlar var. Antik Mısır’da ikiz doğumlar hiç istenmeyen bir şeydi ve genellikle bu senaryodan kaçınmak için anneler büyüler ve efsunlarla korunmaya çalışıyordu.

Oracular Amuletic Decree diye bilinen eski bir papirüste, “Onu Horus benzeri doğumdan, sorunlu doğumdan ve ikiz doğurmaktan koruyacağız” gibi bir büyünün olması, ikiz korkusunun ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Yani anne böyle bir komplikasyon yaşamayıp bebekleri doğursaydı bu sefer de toplum baskısıyla karşı karşıya kalabilirdi.

Banyoda doğum yaptı, bebeği apartman boşluğuna attı