Hani Buffet’ın bir sigortacısı vardı ya, o artık trilyon doların kapısında
Lisa Su, Silikon Vadisi tarihinin en büyük dönüşlerinden birine öncülük etti. Can çekişen yarı iletken üreticisi AMD’nin hisse senedi onun sayesinde değerini on yıldan az bir süre içinde yaklaşık 30 kat artırdı. Lisa Su bu sefer yapay zeka savaşına hazırlanıyor. Hedefi, bir kez daha zafer kazanmak.
Yapay zekaya artan talep, çip üreticisi Nvidia’nın hisselerini tavan yaptı. Çip üreticilerine açılan bu yeni alan, sektördeki çoğu şirketin ağzını sulandırıyor. Bunların başında, bir zamanlar batmanın eşiğinde olan ancak küllerinden yeniden doğan AMD geliyor. Forbes, en kötü anında AMD’nin başına geçerek şirketi ayağa kaldıran Lisa Su’nun hikayesini anlattı.
Teknoloji dünyasında gözüpekliğiyle tanınan Lisa Su’nun öncülük ettiği şirket, ‘Silikon Vadisi’ teriminden bile daha eski. Şirketin California’daki genel merkezinin üst katındaki bir konferans salonunda oturuyor Lisa Su. Ayaklarının altındaki yolun aşağısında, şirketin eskiden çiplerini bastırdığı Sunnyvale’daki eski bir dökümhane var. Su, penceresine baktığında şirketin hızla gelişen bugününde yeni bir dönüm noktasını görebiliyor: AMD’nin piyasa değerini (120.3 milyar dolar) gölgede bırakan ezeli düşmanı Intel’in (153.5 milyar dolar) ofisleri.
Ancak durum hep böyle değildi. Şu anda 53 yaşında olan Su, 2014 yılında AMD’nin CEO’luğunu devraldığında şirket batmak üzereydi. AMD, çalışanlarının yaklaşık dörtte birini işten çıkarmıştı ve hisse değeri 2 dolar civarında seyrediyordu. Şirketin eski bir yöneticisi olan Patrick Moorhead’in hafızasında AMD, ‘ölüler ölüsü’ olarak kalmış. Tam da bu sıralarda Intel, üretimdeki gecikmeler ve Apple’ın çiplerini iPhone’larda kullanmama kararıyla düşüşe geçmeye başladı. Bu gözüpek CEO, adeta bir keskin nişancı edasıyla rakibinin tökezlemelerinden faydalandı ve Lenovo, Sony gibi dev markaların yanı sıra Google ve Amazon gibi devasa veri merkezlerinin kanına girip anlaşmalar imzaladı. Geçen yıl şirketin satışlarının 6 milyar dolarını Google ve Amazon oluşturdu.
Yıllık gelir olarak Intel’in 63 milyar doları AMD’nin 23,6 milyar dolarını gölgede bırakmaya devam ediyor. Ancak AMD’nin, Silikon Vadisi’ndeki komşusunun sunucu çipi pazar payından kapması ve yarı iletken üreticisi Xilinx’i satın alması sadece bir başlangıç. Su’nun şirkette görevine başlamasından bu yana geçen dokuz yılda AMD’nin hisse değerleri yaklaşık 30 kat arttı. Günümüzde, yapay zekanın yaygınlaşmasının makine öğrenen ‘silikon beyin’lere olan talebi artırmasıyla birlikte Su, dönüm noktası olduğu kadar göz korkutan bir görevle karşı karşıya: Nvidia’yı devirmek. AMD, yapay zeka teknoloji dalgasının temelini oluşturan işlemciler üzerindeki Nvidia tekelini yerle bir edecek kadar güçlü bir çip üretebilir mi?
“Önümüzdeki beş yıl için takvimlerinizi işaretleyin,” diyor Su, “AMD’nin küçüklü büyüklü her ürününde yapay zeka göreceksiniz. Beş yıla yapay zeka en büyük büyüme faktörü haline gelecek.”
Bilgisayar işlemcisini sınırları ötesinde performans göstermesi için zorlayan Su, son dokuz yıldır AMD’ye hız aşırtıyor. Kendisini diğer teknoloji devi kişiliklerden ayıran özelliği, MIT’den elektrik mühendisliği alanında doktorası olan birinci sınıf bir araştırmacı olması. Teknik dehası, insani vasıfları ve iş anlayışının eşsiz birleşimi onu son birkaç yılın en yüksek maaşlı S&P 500 CEO’ları arasına soktu (2022 yılı değeri 30,2 milyon dolar değerinde). Su, büyük çoğunluğu AMD hisselerinde toplanan 740 milyon dolarlık bir servete sahip ve servetiyle Forbes’un Amerika’nın en zengin iş kadınları yıllık listesinde 34’üncü sıraya yerleşti. Su ile ilk kez 2014 yılında AMD’nin dönüşümünü başlattığı sırada tanışan Microsoft’un baş ürün sorumlusu Panos Panay, “İşe eğilme ve hakkından gelme budur” sözleriyle şaşkınlığını belli etmişti.
Şimdi Su’nun gözünü koyduğu tahtta oturan şirketten bahsedelim. Üç yıl içinde geliri yüzde 12’lik bir düşüşle 63,1 milyar dolara gerileyen Intel’in aksine, Nvidia hâlâ zirvede. Nvidia, Cyberpunk 2077 gibi oyunlarda yarattığı çarpıcı görüntülerin yanı sıra GPU’ları (grafik işleme birimleri), sorulara ve komutlara insansı yanıtlar vermesiyle kamuoyunu hem büyüleyen hem de rahatsız eden ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI gibi yapay zeka şirketlerince tercih edilen bir araç haline geldi.
Bu büyük dil modelleri aslında sadece gösterişli hilelerden ibaret. Fakat bu dil modelleri aynı zamanda bir açılış perdesi niteliğinde, Bill Gates gibi sektör devlerinin internetin doğuşu kadar önemli olacağını söylediği bir açılış perdesi. Bu dil modellerine güç veren GPU’lara şimdiden büyük bir talep var ve hemen hemen her araştırma şirketi, bunları üreten şirketler için gelecek on yıl içinde 400 milyar dolarlık bir bonanzadan bahsediyor. Şimdiyi konuşacak olursak, bu üretimi gerçekleştiren sadece bir tane şirket bulunuyor. Forrester analisti Glenn O’Donnell, “Yapay zeka eşittir Nvidia” diyor. “Bu sektörde demirbaş konumunda, AMD’nin Nvidia’yı tahtından etmesi için adımlarını hızlandırması gerekiyor.”
Bu arada, bilgisayar devi Intel’in önüne bazı engeller çıkmış olsa da şirketin hayaleti hala 101 numaralı otoyolda, rakibine yakın geziniyor. Dell’in yaklaşık 10 milyar dolarlık (2014 geliri) veri merkezi işini kısmen AMD çipleri üzerinde kurmasına yardımcı olan AMD yöneticisi Forrest Norrod, “AMD’nin birçok harika özelliği var, ancak kötü tarafı, dünya çapında iki rakibimizin olması” diyor ve AMD’nin, esas rakibinin sorunları sürüncemede bırakacağını hiçbir zaman düşünmediğini ekliyor. “Intel’in her zaman ensemizde olacağını düşünüyoruz.”
Lisa Su, 2014 yılında AMD’nin başına getirildiğinde şirket, 2,2 milyar dolar borcu nedeniyle analistlerce ‘yatırım yapılamaz’ olarak damgalanmıştı. Değerli mal varlıklarından bazıları parça karşılığında çoktan satışa çıkarılmıştı. Şirketin çiplerinin üretildiği fabrika, 2009 yılında elden çıkarıldı. Bu da AMD’nin kurucularından Jerry Sanders’ın meşhur “Gerçek adamların fabrikaları olur” ifadesine bir darbe olmuştu. Hatta şirket, 2013 yılında Teksas’ın Austin bölgesindeki kurumsal yerleşkesini satmak ve tekrar kiralamak zorunda kaldı. Su’nun şu anki merkezi bu bölgede.
Daha da kötüsü, o zamanlar AMD icraatlarda zorlanıyordu. Ürün teslim tarihlerine yetişemiyordu ve Intel, dizüstü bilgisayar pazarının ucuz kısmı hariç hepsine hükmediyordu; Nvidia, Qualcomm ve Samsung ise yeni akıllı telefon sektörünü paylaşıyordu. Su, “Teknolojimiz o zamanlar rekabetçi değildi” diye itiraf ediyor.
AMD, yatırımcıların gözünde her zaman bu kadar güvenilmez bir pozisyonda değildi. Sanders, 1980’lerin başında IBM için çipler üreterek mikroişlemci işine girmişti ancak işler 90’ların sonu ve 2000’lerin başında değişmeye başladı. Sürekli ikinci sırada yer alan AMD, asıl bu zamanlarda Intel’i hız konusunda geride bırakan kendi işlemcilerini üreterek rekor kârlar elde etmeye başladı.
Sanders, 2002’de CEO’luğu bıraktı. 2014 yılına gelindiğinde ise şirket için o ihtişamlı günler çoktan geride kalmıştı. Su’nun selefi Rory Read tarafından işten çıkarılan AMD çalışanlarının dörtte biri için de belirsizlik söz konusuydu. AMD, geçmişte 24 milyar dolarlık sunucu çipi pazarının yaklaşık dörtte birini elinde bulunduruyordu, ancak 2014’te payı yüzde 2’ye kadar düştü. CEO’luğunun daha ikinci gününde Su, AMD’nin umutsuz çalışanlarına bir mesaj vermek üzere tüm çalışanların katıldığı bir toplantıda mikrofonun başına geçti. Çalışanlarına “En iyisini yapacağız, inanıyorum” dediğini hatırlıyor. “Cümlem size fazla basit gelebilir ancak o zamanlar durumlar farklıydı.”
Su’nun bu çağrısı hem bir ferman hem de AMD’yi ayağa kaldırmak için hazırladığı üç aşamalı planın ilk adımıydı: Üstün ürünler yaratmak, müşteri güvenini artırmak ve şirketi sadeleştirmek. “Üç aşama, kafalar karışmasın diye” diyor Su. “Beş ya da on aşama olursa zor gözükür.”
Su, mühendislerini Intel’i alt edecek çipler üretmeye odakladı, ancak çip tasarımcılarının uygulanabilir bir nihai plan hazırlaması yıllar alabiliyor. Araştırmacılar laboratuvarda didinirken AMD’nin sunucu pazarındaki payı daha da düşerek yarıya indi. “O zamanlar şirketin işleri iyi gitmiyordu ama sektördeki en heyecan verici tasarım üzerinde çalışıyorduk” diyor Su. “Mühendislerin motive olma alanları ürünlerdir, benim de bunu ön planda tutmak hoşuma gidiyor.”
O zamanlar AMD, Zen adlı yeni bir çip tasarımına öncelik vermişti. Bu karar, 2017 yılında çip nihayet piyasaya sürüldüğünde meyvesini verdi. Su, “Çip gerçekten çok iyiydi,” diyor gururla ve bu çipin şirketin önceki tasarımlarına kıyasla yüzde 50’den daha hızlı oranda işlem yapabildiğini ekliyor. Bu çipin performansından daha önemlisi ise verdiği meyve. Zen sayesinde AMD, sektöre köşeyi döndüğünün sinyalini vermiş oldu. Zen’in 2020’de piyasaya sürülen üçüncü nesli, hız açısından piyasanın lideriydi. Zen mimarisi artık AMD’nin tüm işlemcilerinin temelini oluşturuyor.
Ekibiyle birlikte yeni nesil çiplere öncülük eden Su, bu çipleri bezgin veri merkezi müşterilerine satmak için yollara düştü. Su’nun lakaplarından biri olan ‘gözüpek’, anlamını bu zamanlarda kazandı. Kendisi AMD’nin satacak çipi yokken bile insani ilişkiler kurmak için yıllarını harcamış birisi. Şimdi Hewlett Packard Enterprise’ın CEO’su olan Antonio Neri’yi etkilemek için bir keresinde Teksas’taki bir kar fırtınasında dört saatten fazla araba kullanmış. Neri, “AMD’nin önceki nesli bende hayal kırıklığı yaratmıştı diyebilirim” diyor. “Su ise bana işe olan inancını gösterdi.”
Su’nun stratejisinin büyük bir kısmı, revaçtaki bulut faaliyetlerini güçlendirmek için çok sayıda CPU’ya ihtiyaç duyan teknoloji devleriyle yeni anlaşmalar imzalamaktı. “Bizim üç mikroişlemci ortağımız var. Nvidia, Intel ve AMD” diyor Google Cloud CEO’su Thomas Kurian. “Ben göreve başladığımda AMD ekosistemimizin önemli bir parçası değildi, hatta hiç değildi. Şu anda bizim için çok önemli bir ortak olmaları Lisa sayesinde.” Geçen Şubat ayında AMD’nin piyasa değeri Intel’i ilk kez geçtiğinde, şu anda 86 yaşında olan şirketin kurucu ortağı Sanders zevkten dört köşe olmuştu. “Tanıdığım herkesi aradım!” diyor. “Sevinçten deliye dönmüştüm. Andy Grove’un aramızda olmamasına üzülüyorum, onun yüzüne ‘Seni yakaladım!’ diyebilmek isterdim.” (Intel’in efsanevi eski CEO’su Grove, 2016 yılında öldü.)
Su, bir matematikçi ve girişimci bir defterdarın kızı olarak AMD’nin kuruluş yılı olan 1969’da Tayvan’ın Tainan şehrinde dünyaya geldi. Ailesi, o 3 yaşındayken New York’a göç etti. Okumak için Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde gözüne en zor gelen bölüm olan elektrik mühendisliğini seçti. O dönemde MIT’nin nano-yapılar laboratuvarında müdürlük yapan Hank Smith, Su’nun hem teknik açıdan çok yetenekli olduğunu, hem de insanlarla iyi anlaştığı için öğrenci arkadaşları arasında anlaşmazlıklar çıktığında arabuluculuk yaptığını söylüyor.
Su, kendisinin insan canlısı olarak nitelendirildiğini duyunca gülmeden edemiyor. “MIT’deki insanlara kıyasla öyleyim” diye şaka yapıyor. “Kimsenin benim dışa dönük biri olduğumu söyleyeceğini sanmıyorum ama iletişimin işimin büyük bir parçası olduğu doğru.”
AMD CEO’su, Texas Instruments’ta kısa bir süre çalıştıktan sonra 1995 yılında IBM’de kadrolu araştırmacı olarak göreve başladı ve burada geleneksel alüminyum yerine bakır devreli yarı iletken malzemeler kullanarak yüzde 20 oranında daha hızlı çalışan çiplerin tasarlanmasına yardımcı oldu. Yeteneği, üst düzey yöneticilerin dikkatini çekti. 1999 yılında, bu bakır teknolojisinin piyasaya sürülmesinden bir yıl sonra, IBM’in o zamanki CEO’su Lou Gerstner onu teknik asistanı olarak görevlendirdi. Gerstner, 20 yıl sonra verdiği ilk röportajda Forbes’a, başlangıçta Su’nun yaşından dolayı onun hakkında tereddütleri olduğunu, ancak bu tereddütlerin kısa sürede yok olduğunu söylüyor. “Ofisimdekiler arasında en seçkin kişilerden biri olduğunu kanıtladı. Lisa, sıradan bir şekilde çalışmaz; tüm kariyeri boyunca kalıpları yıkıp geçti.”
Gerstner’dan aldığı terfi, Su’nun önünü açtı. Kendisi artık okullardaki işletme bölümlerinde ders niteliğinde okutulacak bir kurumsal dönüşüm hikayesinin ana karakteriydi, müşteri memnuniyetine adanmış bir hizmet anlayışının, ateşi harlı bir yenilenmenin öncüsüydü. Gerstner, neredeyse dokuz yıl süren görev süresi boyunca duraklamada olan IBM’in piyasa değerini yaklaşık altı kat artırdı. Su, dev markalarla anlaşma yapmanın tadına bu yıllarda varıyordu, IBM’in 2001 yılında Sony ve Toshiba ile ortak bir anlaşma imzalamasına vesile oldu, oyun devi Sony’nin PlayStation 3’üne, çalıştığı şirketin çiplerinin yerleştirilmesini sağladı.
Su, kariyerinin başlarındayken iş dünyasının demirbaşlarıyla dolu masalarda kendine yer olmadığından endişelense de kısa süre sonra eşsiz teknik zekasının ona yöneticiler karşısında avantaj sağladığını fark etti. Kendisinin de mezun olduğu ve şu anda adını taşıyan nanoteknoloji laboratuvarında düzenlenen 2017’deki mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, “MIT’deki doktora dereceli insanların Harvard’daki yüksek lisans dereceli insanların altında çalıştığını gördüm ve açıkçası bu benim için saçmalığın daniskasıydı” kelimelerini dile getirdi.
2011 yılının sonlarına doğru, Su’nun IBM’de tanıştığı AMD yönetim kurulu üyesi Nick Donofrio, eline telefonunu aldı. NXP Yarı İletkenler bünyesinde yer alan çip üreticisi Free-Scale bünyesinde kıdemli başkan yardımcısı olarak çalışan eski çırağını aradı. İkili bir akşam yemeğinde bir araya geldi ve bir şişe Brunello eşliğinde Donofrio, kendi görüşlerini paylaştı. Aklında yalnızca kademeli iyileştirme projeleri yoktu, ortaya yeni ürünler koymak, çığır açmak istiyordu. Bütün bunlar için gerekli zemine ihtiyacı vardı.
Su, bu buluşmadan birkaç gün sonra AMD’nin küresel iş birimlerinden sorumlu kıdemli başkan yardımcılığı görevini kabul etti. İşe başladıktan iki yıl sonra şirketin tamamı avcunun içindeydi. Büyük bir yarı iletken şirketinin ilk kadın CEO’su olmuştu.
İlk mühendislik günlerini “25 kişilik salonlara girerdim ve tek kadın ben olurdum” diye anımsıyor. “En tutkulu olduğum nokta genç kadın mühendisleri bu alanda tutmak.”
Su, görevi ilk devraldığında ibresini Beverly Hills’e çevirdi ve Sanders’dan ekibiyle konuşmasını bizzat istedi. Sanders, Su’nun teklifinden etkilendiğini ancak reddettiğini söylüyor. “Onlar artık benim değil, senin ekibin” dediğini hatırlıyor. Yine de, pazarlamacılığın doğası gereği karşı bir teklifte bulunduğunu da anımsıyor: Şirket, iki yıllık düzenli kâra geçtiği takdirde gelip konuşmak. Şirketin 50’nci yıldönümüne denk gelen 2019 yılında Sanders bu sözünü yerine getirdi.
Apple’da iPhone ve iPod mühendislik ekiplerini yöneten ve Su ile aynı dönemde AMD’ye katılan yarı iletken uzmanı Mark Papermaster, şirketin Su’nun liderliğindeki olağanüstü dönüşümünün keskin bir gözlemcisiydi. Kendisi zamanında Apple’da bir başka değişim mimarı için de çalışmış, Apple’ı ateşten çıkaran ve dünyanın en değerli şirketi haline getirecek yola sokan Steve Jobs. Papermaster, “Lisa’nın görevi, birçok açıdan daha zorluydu” diyor. “Kurucu pozisyonunda olmadığınızda sıfırdan inşa etmeniz gereken bir güvenilirlik ve vizyon gerekir. Müşterileri ve yatırımcıları yanınıza almanız gerekir.”
Su’nun AMD’deki başarısı onu genç mühendisler için bir ilham kaynağı haline getirdi, yatırımcılar için ise bir kahramandı. ‘İnternet meme’ine bile dönüştü: Birkaç yıl önce Su’nun AMD’nin Ryzen çiplerini kullanarak bir süper kahramana dönüştüğü ve gözlerinden lazer fırlattığı 8-bit animasyonlar Twitter’da viral oldu. Ofisinin rafında E3 oyun konferansında bir hayranının hediye ettiği, turuncu-kırmızı zırh giymiş ve yanında kaskı olan bir heykelcik göze çarpıyor. “Bu heykelcik muhtemelen kariyerimdeki en komik anılarımdan” diyen Su, sıkı bir Twitter ve Reddit kullanıcısı olmasına rağmen ‘meme’lerle arasının pek iyi olmadığını belirtiyor. İnternetin bu mizah aracının ona göre olmadığını söylüyor.
Su, AMD’yi yeniledikten sonra denkleme rekabet kavramı da girdi ve pazarda şirketin geleceğini güvence altına almaya odaklandı. O, işini ilmek ilmek işlerken Nvidia’nın kurucu ortağı ve CEO’su Jensen Huang, şirketini yapay zeka bilgi işlem gücü denilince ilk akla gelecek tedarikçi haline getirmek için gecesini gündüzüne katıyordu.
Su’nun uzaktan akrabası olan Huang, ChatGPT gibi yapay zeka araçlarını destekleyecek çiplerin satışında bir altın madeni görüyor. Pazarda yapay zeka destekleyici çiplere olan talep, Nvidia’nın hisse değerini şimdiden tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkardı. Şu an Nvidia’nın hisse değeri fiyat kazanç oranında 64x civarında, yani AMD’ninkinin neredeyse iki katı. Bernstein’da analist olan Stacy Rasgon, “Yatırımcıların gözlerini AMD’ye çevirmesinin nedeni fakir işi Nvidia’ya mecbur olmaları” diyor. “Belki de pazar öyle büyük ki rekabetçiliğe gerek görmüyorlar.”
AMD’nin gözüpek CEO’su, yapay zeka çipi piyasasına girmek için hazır olsa da, değişimlerin çöküşe dönüşebileceğinin de farkında. Hatta kendisi de öyle olmasını istiyor. Nvidia’nın yapay zeka tabanlı H100 GPU’larına karşı, temsil ettiği şirketin konumunu güçlendirecek yıl bazlı çip geliştirmelerine ağırlık vererek mücadele etmeyi umuyor. Su’nun liderliğinde şirketteki Ar-Ge yatırım harcamaları neredeyse dört kat artarak 5 milyar dolara ulaştı, bu sayı aşağı yukarı AMD’nin dokuz yıl öncesinden bu yana elde ettiği toplam gelir kadar.
Tennessee Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı’nda 2022 yılında tamamlandığında dünyanın en hızlı cihazı olan ‘süper bilgisayar’, Su’nun rüya projesi. Bilgisayar, saniyede en az bir kentilyon hesaplama işlem gücüne sahip olacak şekilde tasarlandı ve AMD’nin yapay zeka çiplerinin gücünü gösterecek bir rolde. Bu projenin yanında Su, bir de ters köşe yapıyor: Nvidia’nın yeni süper çipine karşılık olarak CPU’ları GPU’larla birleştiren MI300 çipini bu yılın sonlarında piyasaya sürecek.
Ayrıca, video sıkıştırma gibi görevleri hızlandırmaya yardımcı olan programlanabilir işlemciler üreten bir şirket olan Xilinx’i 2022’de 48,8 milyar dolara bünyesine katmak gibi hamlelerle Nvidia’ya selam çaktı. İki şirket arasındaki bu anlaşmada, Xilinx’in eski CEO’su Victor Peng, AMD’nin başkanı ve yapay zeka stratejisi lideri oldu.
Nvidia’dan başka tehdit unsurları da var: AMD’nin bazı müşterileri, yarı iletken devlerine olan bağımlılıklarını azaltmayı amaçlayan bir hamle olarak kendi çiplerini geliştirmeye başladı. Örneğin Amazon, 2018 yılında AWS işletmesi için bir sunucu çipi tasarladı. Google, gezici Street View kameraları tarafından yakalanan işaretlerin adlarını ‘okumaya’ yardımcı olmak ve şirketin Bard sohbet robotunun arkasındaki gücü sağlamak için Tensor İşleme Birimleri olarak adlandırılan kendi yapay zeka çiplerini geliştirmek için yaklaşık on yıl harcadı. Meta’nın bile kendi yapay zeka donanımını üretme planları var.
Su, bu durumu soğukkanlılıkla karşılıyor. Müşterilerinin bir gün ona rakip olabileceği yönündeki endişelere kulak asmıyor. “Şirketlerin faaliyetlerinde verimlilik ararken kendi bileşenlerini üretmek istemeleri normal” diyor. Ancak AMD’nin onlarca yıldır inşa ettiği teknik uzmanlık olmadan bunu ancak bir yere kadar yapabileceklerini düşünüyor. “Bence müşterilerimizden herhangi birinin tüm bu ekosistemi kopyalaması pek olası değil.”
AMD’nin gözüpek CEO’su, yapay zeka çipi piyasasına girmek için hazır, değişimlerin çöküşe dönüşebileceğinin de farkında. AMD’nin ayakta kalmasını sağlamak için yapılması gereken daha çok iş var. “Bence AMD’nin hikayesi daha bitmedi. Başta iyi bir şirket olduğumuzu kanıtlamamız gerekiyordu, bunu başardık. Asıl mesele, büyüklüğünüzün ve dünyaya kattıklarınızın kalıcı bir miras niteliğinde olduğunu yeniden kanıtlamak.”
Türkçeye çeviren: Bengisu Seçilmiş