Türkiye’de yaşlı nüfus arttı, 8,5 milyonun 1,6 milyonu yalnız
"Yaş 35, yolun yarısı eder" sözü artık geçerliliğini kaybetmiş durumda. En azından bir güncelleme şart. Çünkü teknoloji ilerledikçe, yaşam kalitesi yükseldikçe "yaşlı" olarak algıladığımız yaş eşiği yükseliyor.
Sizce yaşlılık ne zaman başlar? Bazıları bel ağrıları hissetmeye başladığında, bazıları yağmurun yağacağını romatizmasının azmasından anladığı zaman yaşlandığını hisseder. Bazıları da hiç “Ben yaşlandım galiba” diyeceği yaşa geldiğini hissetmez, hep dinçtir. Psychology and Aging’de yayınlanan yeni bir araştırma bu soruya bilimsel bir cevap aramış ve bulmuş da.
Almanya, ABD ve Lüksemburg’dan bilim insanları Alman Yaşlanma Araştırması adı verdikleri yıllarca süren bu meşakkatli çalışmada 14 binden fazla kişinin verilerinden faydalanmış. Katılımcılar 1911 ila 1974 yılları arasında doğan kişilermiş. Yani araştırmanın birkaç nesli kapsadığını söylemek mümkün. Bu kişiler 40 ila 100 yaşları arasındayken 25 yıllık dönemde en fazla sekiz denek soruları yanıtlamış.
Başlıca sorulardan biri “Kaç yaşındaki birini yaşlı olarak tanımlarsınız” ki araştırmanın konusunu da bu soru oluşturuyor. 1911 doğumlular 65 yaşlarındayken bu soru sorulduğunda yaşlılığın ortalama 71 yaşında başladığını söylemiş. 1956 doğumlulara 65 yaşına geldiklerinde aynı soru sorulmuş, onlar da yaşlılığın eşiğini üç yıl ileriye itmiş, 74 olarak belirlemişler.
Nedir bunun sebebi? Çalışmanın başyazarı Markus Wettstein sebeplerden birinin yaşam beklentisinin artması olduğunu söylüyor. Ayrıca zaman içinde tıptaki gelişmeler nedeniyle zamanında yaşlı olarak kabul edilen yaş grupları artık yaşlı kabul edilmeyebiliyor.
Yaşlılığı ileriye atma eğilimi bireysel seviyede de görülmüş. Her katılımcı dört ya da beş yaş aldıklarında yaşlılığın başlangıcına ilişkin tahminleri de ileriye gitmiş. Kadınlar yaşlılık eşiğini erkeklerden yaklaşık iki yıl ileri atmış. Bu arada yaşlılığın algılanmasında başka faktörler de etkili olmuş. Mesela sağlık durumu iyi olmayan, kendini yalnız hisseden kişiler genelde yaşlılığın daha erken başladığını söylemiş. Hava soğuduğunda dizleri tutulan, biraz uzun oturduğunda beli ağrıyan, yediğini içtiğini kolay hazmedemeyen 25 yaşında bir birey olarak yaşlılığın daha erken başladığını söyleyen grupta olduğumu belirteyim.
Ama belirtmek gerekiyor; son yıllarda yaşlılığı ileriye atma eğiliminde yavaşlama görülmeye başlamış. Ayrıca çalışma sadece Almanya’dan katılımcıları kapsadığı için genel geçer bir şey söylemek zor. Sonuçta Almanya Avrupa’nın ekonomik olarak en gelişmiş ülkesi ve uzun yıllar yaşamak bu ülkede normal. Öte yanda sağlıklı doğmanın, doğduktan sonra 10’lu yaşlara gelebilmenin bile zor olduğu ülkeler varken yaşlılığa evrensel bir dil koymak o kadar kolay bir iş sayılmaz zaten.
Yine de 100 yaşını aşmış daha çok insanın ismini duyuyoruz. Bu da bir süre daha belli ülkelerde yaşlılığın eşiğinin ileriye çekileceği anlamına geliyor.