Bakan Yanık seçim otobüsünden çıkan AFAD kolilerini kamu kaynağı saymadı
Bitlis Tatvan'daki Nemrut dağı bugünlerde ayı saldırısı haberleriyle gündemde. Ama bir AFAD uzmanına göre bu haberler yüzünden çok turist geliyor, bölgenin eko sistemi bozuluyor. Peki çaresi ne? AFAD uzmanı, 'Bu haberlere yayın yasağı gelmeli' diyor.
Bitlis’in Van gölüne komşu ilçesi Tatvan’da bir doğa harikası var: Nemrut Dağı ve krater gölü. Her mevsim farklı bir güzellik sunan bu bölge, aynı zamanda çok özel bir eko sisteme sahip bir ‘kaldera.’
Her zaman çok sayıda ziyaretçi çeken bu doğa harikası bugünlerde farklı bazı haberlerle gündemde. Küresel iklim değişikliğinden mi, yoksa popülasyonunun serbestçe artmasından ötürü mü bilinmez, bu bölgeden zaman zaman ‘ayı saldırısı’ haberleri geliyor.
Bölgeye henüz kış şartları tam olarak gelmedi, bu da ayıların kış uykusuna yatmasını geciktirmiş, acıkan ayılar da yiyecek bulmak üzere insanların da olduğu yerlere yaklaşıyor olabilir. Tabii bir izah daha var: İnsanlar da ayıların doğal yaşam alanlarına fazla giriyor olabilir.
Ancak, normalde ‘Buraya gelirseniz ayı çıkabilir ve saldırabilir’ uyarısı niteliğindeki bu haberler beklenenin tam tersi bir etki yaratmışa benziyor. Bölgede görev yapan bir AFAD uzmanına göre bu haberler yüzünden aksine daha çok insan bölgeye geliyor. AFAD uzmanı Hakan Okay’a göre Nemrut kalderası ve etrafına gelen insan sayısının artması da buradaki hassas eko sistemin kendini toparlamasını geciktiriyor. Peki çaresi ne? Hakan Okay yayın yasağı istiyor. Ona göre ‘Ayı saldırdı’ haberleri yayınlanmazsa bölgeye gelen insan sayısı da azalır, hatta kimse gelmemeye başlar, bu sayede Nemrut dağının tepesindeki kalderanın eko sistemi kendini toparlama imkanı bulur.
Hakan Okay’a göre bu haberler ayılarla ilgili yanlış bir algıya da neden oluyor. Ayılar vahşi doğada yaşayan, insanlarla temas etmeyi tercih etmeyen canlılar ama insanlar onların yaşam alanlarına girince zaman zaman saldırılar olabiliyor. Bunu önlemenin yolu insanların ayıların doğal yaşam alanlarına girmesini azaltmak.
Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye’nin en büyük krater gölü olup, adını MÖ 2100’de yaşamış Babil Hükümdarı Nemrut’tan alıyor.
Buraya ‘kaldera’ adının verilmesinin sebebi, gölün yer aldığı alanın aslında tam olarak volkanın krateri olmadığını anlatmak için. Kaldera, volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekli demek. Bazen volkanik kraterlerle karıştırılıyor.
Nemrut Dağı ve tepesindeki göl aslında ulaşılması kolay olmayan bir coğrafyada. Ama son zamanlarda buraya kara yolu genişletildi, hatta dağın tepesine çay kahve içilebilen bir tesis de yapıldı. Burası ilkbahar ve yaz aylarında çok turist çeken, özellikle Instagram’da fotoğraf paylaşmak için dünyanın dört bir yanından insanların gelmeyi tercih ettiği bir yer.