İklim krizi Karadeniz’de: Rize’deki afetler ikiye katlandı
Kurak geçen sonbahar ve kış aylarının ardından kuvvetli sağanaklar sel ve su baskınlarına sebep oluyor. Öte yandan sıcak hava dalgası insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. 10Haber’e konuşan Prof. Toros, iklim değişikliğine dikkat çekti ve “Çözüm değişen meteorolojik koşullara uyum sağlamak” dedi.
Karadeniz Bölgesi’nde son günlerde tekrar etkisini gösteren şiddetli sağanak yağış bazı illerde sele yol açtı. Geçen haftalarda İç Anadolu ve Marmara bölgesinde de yoğun yağışlar sel ve su baskınlarına sebep oldu.
Tam son yağışlar bitti derken bu kez Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü Ege ve Marmara için ‘sıcak hava’ uyarısı yaptı. Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü, bugün İzmir, Aydın, Manisa, Balıkesir ve Çanakkale’nin sıcak hava dalgası etkisine gireceğinin tahmin edildiğini açıkladı. Yapılan son değerlendirmelere göre, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 5-8 derece üzerine çıkması beklendiği bildirildi. İllere göre beklenen hava sıcaklıkları ise şöyle; İzmir 36-40, Aydın 37-44, Çanakkale 36-39, Balıkesir 33-40, Manisa ise 37-43 derece.
10Haber’e konuşan meteoroloji mühendisi Prof. Dr. Hüseyin Toros, yaşanan meteorolojik olayların sebebini “Son 150 yıldır yeraltında milyonlarca yıldır biriken fosil yakıtların kullanımı hızla arttı. Fosil yakıtları kullanarak bol miktarda enerji elde ediyoruz, bu enerjiyle teknoloji gelişiyor, teknoloji geliştikçe fosil yakıtlar daha kolay çıkarılıyor ve daha fazla üretim ihtiyacı doğuyor, daha çok tüketim gerçekleşiyor. Avrupa’da yapılan bir çalışmaya göre gıdaların yüzde 30’unu israf ediyoruz. Son derece büyük bir rakam. Kullanılan fosil yakıtlar bol miktarda sera gazını atmosfere salıyor. Bu gazlar atmosferde gelen ve giden güneş enerjisindeki dengeyi bozuyor. Bunun sonucunda dünyamız daha fazla ısınıyor. 150 yıl öncesine göre dünya sıcaklığı 1 derecenin üzerinde artmış durumda. Bunu şöyle düşünelim vücut sıcaklığımız 37 derece, 38 olduğu zaman konfor alanının dışına çıkıyoruz. Yeryüzü de bunun gibi bir sıkıntı çekiyor” sözleriyle anlattı.
Toros, yaz boyunca yaşanan sel ve su baskınları için ise, “Küresel iklim değişikliğiyle geçen her 10 yıl, bir öncekinden daha sıcak olmaya başladı. Avrupa’da sıcak hava dalgaları çok ciddi ölümlere yol açtı. Ülkemizde de son yıllarda yaz döneminde ciddi afetler, seller yaşanıyor. Bu tür yağışların yazın olması normal ama yapılan çalışmalar şiddetinin ve sıklığının arttığı yönünde, bu tehlikeli. 150 yıl önce de afetler yaşanıyordu ama şiddetinin ve sıklığının artması tehlikenin giderek arttığını bize ifade ediyor” dedi.
Çözümün hızlı bir şekilde iklim değişikliğine uyum sağlamak olduğunu belirten Toros, “Yağışlarla ilgili olarak arazi kullanımı çok önemli. Bir arazinin oluşumu binlerce yıl alıyor. Gelişen teknolojilerle arazide ciddi anlamda oynamalar yapabiliyoruz. Eğer bu dokunuşları meteorolojik şartları düşünmeden yaparsak , iklim yapısını düşünmeden yapılaşmaya devam edersek ciddi sıkıntılar yaşamaya devam ederiz. Yeryüzündeki bu değişiklikle mücadele için yerinde yağmur hasadı yapmamız gerekiyor. Yağışın düştüğü yerde tutulması gerekiyor. Bu su kullanılabilir ya da yağış geçtikten sonra kontrollü şekilde bırakılabilir” diye konuştu.
Toros, meteorolojinin uyarılarına artık daha fazla dikkat etmek gerektiğini söyledi ve “Kısa dalga boyunda gelen ışınlar özellikle dezavantajlı gruplar(yaşlılar, çocuklar vb.) için oldukça tehlikeli olabiliyor. Gelen sıcak hava dalgalarıyla yaşamayı öğrenmeliyiz. Sıcaklığın arttığı saatlerde dışarı çıkmamak gibi önlemler çok önemli. Çünkü bundan sonra bunları çok daha fazla yaşayacağız” dedi.